Arama


Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
26 Nisan 2012       Mesaj #85
Avatarı yok
Yasaklı
Yüksek Enerji Evreni
İnsan gözü astronomi için çok önemli. Görme kabiliyeti olmadan, evrenin parlayan yıldızları, gezegenleri ve galaksileri bizlere kapalı olacaktı ve belki de sonsuza kadar bilinemeyecekti. Her ne kadar göz çok önemli olsa da, astronomlar aynı zamanda görünmezin de cazibesine kapılmalarından kendilerini alıkoyamazlar. Çünkü göze görünmeyen birçok nesne ve bilgi elektromanyetik tayfın görünmeyen taraflarında saklıdır.

İnsan gözü elektromanyetik tayfın ancak çok küçük bir bölümüne duyarlıdır. Görünür ışık dediğimiz ve dalga boyu 0,4 ile 0,7 mikron olan bu bölgenin dışında, elektromanyetik tayf çok geniştir. Dalga boyu kilometrelerden, metrenin trilyonda bir veya altında olan bölgelere kadar uzanır. Tayfı ifade etmenin bir yolu dalga boyu, diğer bir yolu da enerjidir. Çok kısa dalga boylarında, diğer bir deyişle yüksek enerjili bölgede yapılan gözlemler, çok yeni ve şaşırtıcı bulgular ortaya çıkarmaktadır.

NASA ve dünyada diğer uzay araştırmaları yapan kurumlar, elektromanyetik tayfın değişik bölgelerinde gözlem yapan teleskoplar geliştirmekte ve atmosferden etkilenmemek için bunları uydulara koyarak Dünya çevresinde uzaya göndermekteler. Bunlardan bir tanesi olan ve dünya yörüngesinde dönen Fermi Gama-Işını Teleskobu, yeni bir elektromanyetik gözlem sınırını yakında geçti ve şimdiye kadar gözlemlenmemiş olan yüksek enerji bölgesini gözleme açtı.

NASA’nın Goddard Uzay Uçuşu Merkezi’nden astrofizikçi Dave Thompson’a göre: “…Fermi çok enerjik fotonları yakalıyor ve böylece çok yüksek enerji evreninin ilk gökyüzü haritasını üretebiliyoruz. 10 ile 100 milyar elektron volt arasında, yani elektromanyetik tayfın kenarında gökyüzünün nasıl göründüğünün haritası …”

İnsan gözüyle gördüğümüz ışık 2 -3 elektron volt aralığında enerjisi olan fotonları içeriyor. Fermi’nin ortaya çıkardığı Gama ışınları milyarlarca kat (20 milyardan 300 milyara ve hatta daha fazla elektron volta) daha yüksek enerjiye sahip. Gama ışını fotonları o kadar çok enerjikler ki sıradan teleskoplarda bulunan mercek ve aynalarla yönlendirilemezler. O nedenle Fermi, klasik teleskoptan daha farklı olarak daha çok gayger sayacına benzer sensör kullanıyor.

Eğer Fermi’nin gama ışın gözlüğünü giyebilirsek, biz süper kütleli karadelikler ve hipernova patlamaları gibi kozmik olgulardan gelen enerjinin güçlü gama ışınlarına tanıklık edebileceğiz. Bu durumda gökyüzü aktivitesi bir çılgınlık gibi görünecek.

Fermi 2008 yılının Haziran ayında kurulmadan önce, bu enerji aralığında fotonların geldiği bilinen gökte sadece dört tane kaynak vardı. Son üç yılda ise Fermi’nin hemen hemen 500’den fazla yeni kaynak bulduğu belirtiliyor. Peki, bu yeni âlemin içinde ne var? Thompson “Bu henüz bir sır” diyor ve ekliyor:

“…Yeni kaynakların üçte biri kadarı bilinen gama ışınları üreten nesnelerin hiçbir türüyle açıkça bağlantılı değil. Onların ne olduğuna dair bir fikrimiz yok…” Kalanların bir ortak noktası var: Olağanüstü enerji. “…Onlar arasında çok büyük karadelikler, süpernova patlamalarının kaynayan kalıntıları ve hızla dönen nötron yıldızları var…”

Bazı gama ışınları Samanyolu'nun merkezinden yayılan, gökada düzleminin yaklaşık 20.000 ışık yılı altında ve üstünde, dev yapılar olan Fermi kabarcıklarından geliyor gibi görünüyor. Bu kabarcıkların tam olarak ne olduğu ise diğer bir sır.

Şimdi ilk gökyüzü haritası tamamlandı. Fermi bir diğeri üzerinde çalışıyor. Bu daha hassas ve ayrıntılı bir araştırma olmakta. Almanya'daki Max Planck Enstitüsü’nden ve çalışmanın lideri olan David Paneque diyor ki: "…Önümüzdeki birkaç yıl içinde, Fermi bunların nasıl çalıştıklarını, nasıl doğaüstü seviyede enerji ürettiklerini ve bu olayların tümü hakkında yeni bir şeyler açıklamalı…” Şimdilik Fermi’nin dünyası hakkında bilinenlerden daha fazla bilinmeyenler var. Ama Thompson’a göre bu bile oldukça heyecan verici.

Kaynak : Science / NASA (24 Nisan 2012)
Son düzenleyen Safi; 4 Ekim 2017 02:16