Arama


xp rex xp - avatarı
xp rex xp
Ziyaretçi
29 Nisan 2012       Mesaj #2
xp rex xp - avatarı
Ziyaretçi
Temiz bir vicdan kadar yumuşak bir yastık yoktur

Kimi dinlerseniz dinleyin herkeste bir şikâyet bir şikâyet. Herkes kendi mutsuzluğuna bahane üretmekte ve diğerini mutsuzluğuna neden olduğu için suçlamakta çok mahir İnsan zannediyor ki eşi değişse her şey yoluna girecek. Kayınvalidesi değişse eşiyle ilişkisi mükemmel olacakÇocuklar değişseler, söz dinleseler, anne babanın istediği gibi olsalar anne baba mutluluktan uçacakla Hepsi yalan Mümkün olmadığı için değil mümkün olsalar da yalan.

Değiştiremeyeceğimiz için değil sadece dünya değişse de biz değişmeden dünyamıza mutluluğun gelmeyeceğini yerçekiminin gerçekliği gibi algılamadığımız sürece mutluluk bize uğramayacak! Çoğumuz kendi zanlarımızın mahkûmuyuz. Bir sevgilim olsa Hayalini kurduğum son model arabam olsaTatilde beş yıldızlı bir otele gitsem, deniz kum, güneş Çocuklarım bir an önce büyüseler Zayıflasam herkes bana imrense Arkadaşlarım her gün ben arasalar, telefonum hiç susmasa Güzel olsam, akıllı olsam sanki mutlu olacağım sanıyorum. Yalnızca aldanıyorum, aldanıyoruz. Nereye gidersem gideyim kendimi de götürüyorum. Aynı ben, aynı algılama biçimi İnsanlar ve olaylar ne kadar değişirse değişsin sahip olduklarımın sayısı ne kadar artarsa artsın, ben aynı olduktan sonra sonuç yine aynı oluyor Sonucun değişmesi benim değişmeme bağlı, benim dışımdakilerin değişmesine değil. Önce niyet etmek gerekiyor' Ben mutlu olmak istiyorum ''demekle başlamakBen mutlu olmayı istiyorsam gelen her şeyi de bu niyetime göre algılamaya başlıyorum Bu iyi niyet ve olumlu bakış açısı olumlu olan her şeyi görmeyi sağlıyor.

Pozitif düşünmenin bilinen anlamıyla pozitif etkisinden bahsediyor değilimDoğru niyet etmenin eşyayı dönüştürücü bir etkisi olduğunu söylemeye çalışıyorumGüzel görme niyeti taşıyanın güzel gördüğünü, güzel görenin güzel düşündüğünü, güzel düşünenin de güzellikleri hayatına çekmeye başladığını söylemeye çalışıyorum. Mutluluk ve lezzet almak dediğimiz şeyde bu zaten. İnsanın gerçek manada mutlu olması, maddi anlamda rahatlığa değil, manevi rahatlığa ve huzura bağlıdırEğer böyle olsaydı bütün zenginlerin mutluluktan uçuyor olması gerekirdiİnsan fakir ya da zengin olsun kendi içinde mutlu değilse huzurlu değilse durum zenginlikle veya fakirlikle ilgili değildir.

Mutsuzluğumuzun nedeni, çoğu zaman hırslarımız ve kıskançlıklarımızdan besleniyor. Sürekli bir kıyaslama ve daha iyisi olarak düşündüğümüz duruma veya şeye doğru koşma eğilimimiz yaşadığımız anın güzelliğini fark etmemizi engelliyor. Doğru bir niyetle ve hayatı verildiği şekliyle kabulle başlayabiliriz. Sonsuz isteme yeteneğimizle ve elimizden geldiğince gayret ederek isteyebilir ve ne verilmişse verilene kanaat ederek duruşumuzu değiştirebiliriz Bunu denersek ve böyle yaşarsak mutluluk denilen şey her neyse o biz olacağızMutluluk aradığımız ve kovaladığımız biz kovaladıkça kaçan, kaçtıkça kovalayıp daha da hırslandığımız bir durum olmaktan çıkacak

Biri bize gelip bizi mutlu etme gücüne ve yeterliliğine asla sahip değilYaşamımızın kontrolü bir başkasına verilmiş değil Sadece neden olabilir ama bu neden bir zorunluluk olamazBiz istersek etkileyebilir, ancak hiçbir şekilde belirleyici olamaz. O halde mutluluğu ararken mutsuzluğumuzun mimarı olmayı bırakarak hayatı ve kendimizi yeniden tanımlayalım, duruşumuza yeniden bir konum belirleyelimEn önemlisi de yeniden niyet edelim Niyet etim mutlu olmaya ya siz
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen Mira; 29 Nisan 2012 17:35 Sebep: Sayfa düzenlendi ve reklamlı içerik kaldırıldı.