Arama


arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
18 Ekim 2006       Mesaj #1698
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Meleklerdir kanatlarından dünyaya uyku saçan güzellikler. Yağmur damlalarına eşlik eder tüyleri, iner yatağının başucuna. Uykunda kanat çırparlar güvercin kılığında. Nefesleri daima kulaklarımızın dibindedir. Melekler yol göstericilerimiz. Karanlıktaki kandillerimiz. Ölümdeki kanatlarımız...



Dalgalı saçlarıyla duruyordu onlardan biri. Köşesinde, sıkışmış, tedirgin çıplak çocuk vücudu. Islak mavi gözlerinde alev harlıyor. Yalnız, ürkek bakışlarıyla süzüyor bedenimi… Kıpkırmızı şişmiş dudakları titriyor… Korkuyor meleğim… Kanatları beyazıyla kör ediyor gözlerimi. Küçük tüyleri hırpalanmış, birkaçı yere bırakmış acınası ağırlığını… Gözleri, ona uzanan elime sabitlenmiş, görmüyor başka bir şeyi. İçindeki yangının sıcaklığı elimi kavuruyor adeta. Mavi gözler elimden uzaklaşıp çok uzaklara dalıyor, acısına… Tekrar dönüp bana bakıyor bu küçük kız ve ekliyor ondan kaçırmaya çalıştığım ela gözlerime bakarak;

-“Neredeydin?”…

Boğazımda kuruluk ve yutkunamamanın verdiği o acı eşlik ediyor sorusuna… Neredeydim?

Gözlerim yaşlanıyor, içim parça parça yere dökülüyor ama o benden ayırmıyor hırs dolu gözlerini. Hırs ve öfke dolu gözlerini. Bana kızgınlığı teslimiyetini cümlelerde buluyor;

-“Neredeydin?”… Bu sefer sesi biraz daha kırgın, biraz daha genzinden ağlamaklı geliyor. Ve bırakıyor ürkek vücudu kendini;

-“Ben hep seninleyken, sen benimle miydin? HAYIR? Peki cevap ver bana neredeydin?”

Mavi gözleri kızarıyor ve gözyaşları damla damla yüreğime kanıyor. Dudakları titriyor, kanatları büküyor kendini teslimiyeti kabullenmiş…

Neredeydim?

Bir adım atıp yaklaşır oluyorum bu ufak bedene ama köşesine siniyor daha da. Beline dek uzanan dalgalı saçlarını siper ediyor yüzüne. Bana kırılmış besbelli. Dayanamıyor yüreğim acıyor, kanıyor ciğerlerime. Şamdanlardan yayılan mum ışığı azalıyor gözlerimde. Etrafta ses yok. Bir tek o var… Titrek, ürkek, ağlamaklı… Ben ise suçlu, mahçup hala aklımda onun istediği gibi tek bir soru var cevap bekleyen; neredeydim? O, beni ararken ben onunla değildim. O ise bu izbe karanlıkta, şamdanlara uzanıp tek tek yakmıştı mumlarını geceye. Sonrada beni beklemişti bir şey için ama ne? Ve ben gelmemiştim. Lanet olsun peki neredeydim ?...

Tekrar buğulu gözlerini çıkarttı ortaya ve tane tane başladı konuşmaya fısıldayarak;

-“Sen uyurken ben yanındaydım, rüyalarında kötülükler yanaşmasın sana diye. Sen ne zamanki açarsın gözlerini yeni güne ben suratına değen tertemiz suyum, içine çektiğin havada varım ben. Bazen şansınım kazandığında, bazen aşığının gözünün içindeki ışığım, bazen de seni döven yağmur damlalarının parıltısı… Ben senin hayatının her dönemi varım. Senin yanında, mutluluğunda, mutsuzluğunda. Peki sen benim yaşam çizgimde nerede bulunuyorsun?”

Sesi kulağımın içinde tırmanıyordu yanardağ ağzına. Parkede teker teker parçalarım eriyordu bu alev yumağında. Ağzımı açacak oluyorum sözlerini tamamlıyor ağlayarak;

-“Biz melekler sizin için varız. Size hizmet etmek, korumak için… Siz insanların dört meleği vardır; doğumda elini tutan, hayat boyu yanında olan, ölümünde son nefesini alan ve öldüğünde sana rehber olacak. Sen daha ikincisindesin yani bende ama…”

Ufacık, yumak yumak elleri açığa çıkıp kendini gösteriyor bana.

-“Ama sen beni terk ettin…”

Gözleri yine alev saçıyor dört bir yanıma,eriyorum…

-“Ve terk edilmek bizler için hiç de iyi değil gördüğün gibi…”

Koskoca karanlık ve bir tek o…

-“Cezalandırıldım….Yalnızlığa….Neredeydin bebeğim, nerede?...Git artık!”

Sesi hiddetlenmişti bir anda. Meleğim bana kızgın ve kırgın.

-“Git ve düşün ölürken…”

Ölürken?



Omzumda buz gibi bir dokunuş parçalarımı toparlamaya yetmişti. Artık parkede değil benliğimde bunalımdaydım. Arkama döndüğümde aydınlık karşıladı beni. Ölüm hiçte karanlık değildi ama soğuktu. Bir el boğazıma yumuşacık dokundu sonra bir diğeri enseme doğru kaydı. Karşımda hayallerimin kadını duruyordu. Dudakları kırmızıdan daha kırmızı, teni beyazdan daha beyaz… Vücudu bana yanaştı ve dudakları kavuştu kurumuş dudaklarıma. Ela gözlerim son kez bıraktı damla yaşını parke zemine. Ama ölümüm için değil meleğimin yalnızlığı için. Özür dilerim bebeğim, özür dilerim meleğim…



Meleklerdir kanatlarından yaşam saçan güzellikler. Yağmur damlalarına eşlik eder tüyleri, değer bedeninin her bir noktasına. Kalbine işler öpüşlerindeki sevgi.

Melekler yol göstericilerimizdir; karanlıktaki kandillerimiz.

Ölümdeki kanatlarımız...