Arama


bekirr - avatarı
bekirr
VIP VIP Üye
3 Mayıs 2012       Mesaj #203
bekirr - avatarı
VIP VIP Üye
Çılgın Olmayan Türk Mustafa Kemal ATATÜRK


Çılgın olmayan Türk: MUSTAFA KEMAL ATATÜRK

Bir sabah... Saat 07.00... Bandırma gemisi, limanı olmayan Samsun önünde demir attı. Kalpaklı, avcı kıyafetli bir grup karacı subay ve erat, deniz tutmasından içleri dışlarına çıkmış, yorgun ve halsiz bir şekilde sandalla kıyıdaki ahşap iskeleye çıktı. Bunlardan birisi de Mustafa Kemal'di.
16 Mayıs 1919 tarihinde İstanbul’dan başlayan yolculuktan üç gün sonra Mustafa Kemal, tayin edildiği askeri müfettişlik görevi için karargâhıyla birlikte karadaydı.Beş milyon kilometrekarelik imparatorluk toprağı kaybedilmiş, 30 milyon nüfus 10 milyona düşmüş, sığınılabilecek tek toprak parçası olan Anadolu ve 600 yıllık imparatorluk başşehri İngiliz, Fransız ve İtalyanlar tarafından işgal edilmişti. Bu cehennem sürecini yaşayan genç kuşak subayların komuta ettikleri ordular terhis edilmişti. Elde az sayıda asker ve silah kalmıştı.Bunun yanında ordu halk nezdinde değerini yitirmiş, tüm başa gelen belaların sebebi olarak görülüyor; cephelerde kanın, ateşin içinden çıkmış subaylara suçlu gözüyle bakılıyordu.
Kaybetmedikleri şeref ve cesaretleriyle genç subay kuşağı, emperyalist dayatmaya karşı, kendi direniş çözümleriyle ortaya çıkmıştı. Tarih 19 Mayıs 1919'du. Kan, ölüm ve ateş çemberinden geçen genç kuşak subaylarından Mustafa Kemal'in büyük Anadolu macerası başlıyordu.
***
İç çatışmaların yoğun olduğu 22 Haziran 1920'de, Yunan kuvvetleri, İngilizler tarafından çizilen ve Milne Hattı denilen Menderes Nehri Havzası'ndan genel hücuma geçti. Bölgedeki gönüllü birliklerden oluşan Kuvay-ı Milliye cephesi yarıldı. Yunanlılar 8 Temmuz'da Bursa'yı, 29 Ağustos günü Uşak'ı, daha sonra Balıkesir'i işgal etti; Eskişehir ve Afyon'u sıkıştırmaya başladı. Ayrıca 20 Temmuz'da Tekirdağ'a çıkarılan Yunan tümenleri, Edirne de dahil, Trakya’yı denetimi altına aldı. Bölgedeki Türk kuvvetlerinin bir kısmı esir düşerken, bir kısmı da Bulgaristan'a sığındı.
Ankara'da meclis ayağa kalktı. Sorumlu aranıyordu. Sorumlu da, kendi içinden çıkardığı hükümetti.
Mustafa Kemal, bir taraftan mecliste oluşan aşırı duyarlılığı mantık sınırlarına çekmeye çalışırken; bir taraftan da Batı Cephesinde ve bütün Anadolu'da, düşman kuvvetlerine karşı durmak ve zafer kazanmak için, düzenli ordunun gerekliliğini ısrarla anlatarak, meclisi bu çizgiye çekmeye çalışıyordu.
****
Doğudaki isyanın bastırılmasından sonra Mustafa Kemal, bir bildiri yayınladı ve yakın zamanda yapılacak değişiklikleri şöyle haber verdi:
"Türkler; Cumhuriyetin korunmasına, vatanın gelişmesine, milletin yükselme yolunda çalışmasına engel olmak isteyenlerin uğrayacakları hayal kırıklığını kesin olarak ispat etmişlerdir. Milletimiz, takip ettiği kuruluş ve çalışma yolunda ilerlemekten başka bir hal kabul edemez." Çağdaş dünyayla birleşmek, onun bir parçası olmak için ona katkıda bulunmak isteyen Türkiye, soyadı kanununu Çıkardı ve 21 Haziran 1934'te, liderine Atatürk soyadını verdi. ikinci adamına ise, İnönü soyadını layık gördü. 27 Kasım 1934'te, geçmiş dönemin paşa, efendi gibi unvanları kaldırıldı. 5 Aralık 1934'te, kadınlara milletvekili seçme ve seçilme hakkını tanıyan anayasa değişikliği gerçekleştirildi. 1 Mart 1935'te, Atatürk dördüncü kez cumhurbaşkanı seçildi. 27 Aralık'ta, hafta tatili cumadan pazara alındı.


SON BAKIŞ
Komalar başladı. Üç gün komada kaldı. Kendine geldiği zaman, uyumuş olduğunu söylediler. İkinci bir komaya daha girdi. Bir ara uyanır gibi oldu, son olarak, "Saat kaç" dedi ve tekrar uykuya daldı. Yüzü giderek renk değiştirdi. Hançeresinden gelen hırıltılar arttı. Bir ara gözünü açtı. Hekimine baktı, bakışıyla son nefesini verdi. Tarih 10 Kasım 1938. Saat 9'u 5 geçiyordu. O, Osmanlı Makedonya’sında doğdu. Ona, kitaplarda "Son Makedonyalı" da dendi. Askeri ve siyasal hayatında tüm ihtimalleri düşünen, hesaplı bir devlet adamıydı. Çılgın değildi, fakat tabuları yıkan bir radikaldi.
Bir ülke kurdu ve çok sevdiği, gençliğinin çılgın şehri İstanbul'da hayata veda etti.

****

"Çılgın Olmayan Türk: Atatürk-Makedonya'dan Ankara'ya" kitabını aslında çok satan bir gazete için hazırlamıştım. Ne yazık ki kitap tam bittiğinde, gazetenin başına olmayacak şeyler geldi ve kitap da ortada kaldı. Yıllar sonra Yakamoz Yayınları kitaba talip oldu; tekrar oturdum ve yeni eklemeler yaptım.Ben bir tarihçi değilim; mesleğim gazetecilik; o nedenle bu kitap bir tarihçinin iddialarını ve yöntemini taşımıyor. Aslında bir derleme olan çalışma, Atatürk hakkında bilinmeyenleri değil, bilinenleri içeriyor. Fakat bir farkla...Yazarken bilinenleri, neden ve sonuçlarıyla birlikte, birbirlerinden kopuk değil, birbirleriyle ilişkili hale getirmeye çalıştım. Yaşananların sonuçlarının ne anlama geldiğine dikkat çekmeye gayret ettim.
Bir asker, bir siyasetçi, bir devlet adamı olan Atatürk'ün, bir insan olduğunu da unutmadan onun aşklarını, hüzünlerini, korkularını, tedirginliklerini olabildiğince okurla paylaşmak istedim. O kadar çok "yarı tanrı - yarı insan Atatürk" yazıldı ve çizildi ki, ayakları yere basan "insan Atatürk"e çok ihtiyaç olduğuna inanıyorum. Kolay okunan ve sürükleyici olmasına dikkat ettiğim bu kitap, Atatürk'e vücut veren toplumsal ve tarihi iklimle birlikte, onun tüm yaşamını içeriyor. Bu kitabın ortaya çıkmasında bana verdiği destek ve teşvik için, gazeteci dostum Doğrul ÖZKORAY’ a teşekkür etmeden geçemeyeceğim. Umarım kitabı okurken zevk alırsınız...İyi okumalar ve sağlıklı tartışmalar...M.YÜKSEL ÖZBEK



Yazar:M.Yüksel ÖZBEK
1948 Çat doğumlu olan M.Yüksel Özbek, evli ve üç çocuk babasıdır. Mesleği gazeteciliktir. Şimdiye kadar Milliyet, Güneş, Radikal, Gündem, Akşam,
Duvar ve Merhaba gibi gazetelerde ajans editörlüğü, yöneticilik, muhabirlik ve yazı işleri üyeliği yaptı. Aktüel, Panorama, Turkuvaz,
TÜRSAB Dergi gibi dergilerde muhabirlik; Kanal 7 TV'de Odak adlı haber programının içeriğini hazırladı ve sunumunu yaptı.
Yüzyıl ve Binyıl gazetelerinin Pazar eklerinde yazdı. Superonline'a bağlı Süper Haber ile birlikte internet gazeteciliğine başladı;
bianet.org ve kenthaberler.com'dan sonra halen nethaber.com.tr'de haber koordinatörlüğü yapıyor.