Arama

Şiir Nehri -1- [Arşiv] - Tek Mesaj #10710

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
18 Ekim 2006       Mesaj #10710
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
stigmata..

Loş sokaklarda yürürdü içime
ıslak türküsü varoş çocuklarının..
sabahı iple çeken yalnızlıkları
bir ben bilirim
bir de gritüylü ıslak sokak kedisi...
göğü martısız şehirlerde yitirdim hasretlerimi,
aşk mı; kafdağında sesi kısık bir kanaryadır;
kokmayı gülmeyi unutmuş lal bir begonya....
hüzünler alırım koynuma
hüzünler ki kırmızı şaraba banılmış,
sarı ve savruk...
hüzünler ki; en deli tayları bozkırlarımın,
en karşılıksız notaları ruhumun....
bir yerlerde unutulmuş düşler gibi öksüz
söylenceler taşırım içimin kıvrımlarında...
şimdi durup durup şu sarp dağlara bakmak..
uzakbakışlı bir sevgilinin sözleriyle,
gözleriyle; sevdalanmışlığının
söylencesel şatolarından birinde olmanın ağır vebaliyle bakmak.....
mevsim sonbahardı...
gece yürüyüşümün birinde rastladım O'na
kanadındaki ebruyla dillendi
lal bir masal,
kuyudibindeki zifir gece...
söyleştim O'nunla yepyeni bir alfabeyle..
kelimelerim benzemiyordu hiç bir dile...
şaşırmış olmalıydı filologlar ki dudak büktüler
söylenip durdu biri, homurdandı bir ötekisi..
şaşırtıların yakamozlanmışlığını
kıyıma vurmuş bir martının yarıaçık kederli gözlerinde görmüştüm ilkin....
sonraları uğrağım oldu o devasa keder,
çok sonraları ırmağım...
uykusuzluğumun dilegelmişliği...
suskumun papatyalanışı...
o gündür söyleşip durdum seninle
hep Anzilha da kıstırırdın beni
Dağkapı varoşlarında...
Kadıköy iskelesinde...
ıstasyonlarda,otogarda...
ölmüş bi martının yarıaçıkgözlerinde...
dökülürdü kelimeler dökülürdü şelaler gibi..
hep bir volkanyürek olurdum seninle...
alabildiğine devrik gelirdin
alabildiğine fütursuz...
dilin kuralcı jönleriyle alayadercesine;
gelirdin ve katardın önüne, delifişek mısraları
stigmata yı bilmeyenler anlamazdı ayalarımdaki
şu çivi deliklerini....
anlayamazdı kanayışlarımı,
bağırtılarımın neden böyle yürekparçalarcası çıktığını,
sesimde kopan tufana
desibel barajlarının neden çaresiz kaldığını,
anlamazlardı...
çağın fildişikulelerine taşıdığım
mavi şuleli sözleri anlasalardı eğer;
bilge bir karartının,
kasırgasonrası uysallığını
hayra ya da şerre yormazlardı....
yormazlardı elbet...