AYRILIK… YALNIZLIK
bir kırbaç sesi bekleyen
kapı önünde eyerlenmiş atlar gibidir
aramızda ayrılık
o kadar hazır
o kadar bilinen
ve o kadar beklenen
atlar geçer bozkırlardan
atlar göçer
atlar uzak iklimlere ruhumu taşır
uçuruma benzer boşluğa nal sesleri yayılırken
gözlerimde
ihanetin çiçekleri tomurcuklanır
kanatlarında sevda masalı
ağızlarında umudun türküsü ile
turnaların
bitmeyen yolculuğuna benzer yalnızlık
turnalar geçer bulutlardan
turnalar göçer
turnalar bilinmeze ruhumu taşır
tanyeri ağardığında
pencereleri kapalı
kapıları mühürlü odama
bir ışık gibi süzülmeni beklerken
sisler aralanır yüreğimde
bölüşemediğimiz sevdanın külleri
canımı yakar