Komplo Teorileri 2 PATRİK VATİKAN
Ruhban okulunun açılması için planlı bir biçimde yılmadan mücadele veren Fener Rum Patrikhanesi,hedefine yavaş yavaş ulaşıyor.Türkiye Cumhuriyeti Kanunlarının engellemelerinden kurtulmak için Fener Rum Patrikhanesi,Lozan Antlaşması gereğince azınlık statüsünden dolayı,Patrik ve kendisine bağlı 12 metropoliti ancak Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan ruhaniler arasından seçilebilir.Türkiye Cumhuriyeti hükümetlerinin uygun görmediği,onaylamadığı herhangi bir ruhani bu göreve aday bile gösterilemez.Bu kısıtlamadan dolayı Fener Rum Patrikhanesine Vatikan Statüsü verme düşüncesi yani Ekümenlik talebinin nedeni budur.Ekümenlik damgası altında Kostantinople olarak çalışan Patrikhane,Türk ve Rum işadamlarının satın alıp hibe ettikleri gayrimenkulları İstanbul'u sorunlarından kurtarma projeleri,restorasyon,yeniden doğuş gibi gösterip.Şehri esas kimliğinden çıkarıp.Birleşmiş Milletler,Avrupa Birliği,UNESCO ve Dünya Kiliseler Birliği gibi kuruluşların parasal yardımıyla şehrin eski bizans ve Hıristiyan çehresi ön plana çıkaracak ve sonrasında Mülkiyetine sahip olduğu çevre arazileri yerleşime kapatarak,kendi kontrolüne almaya çalışılacak.Proje Fener ve Balat’ın yeniden doğuşu projesiyle başladı.Türkiye'de büyükelçilikleri bulunan tüm Hıristiyan ülkeler,Patrikhane civarında yeni adıyla Kostantinople de birer Din Ataşeliği açacak.Bunlar bir süre sonra Vatikan olacak İstanbul da gelecekte Hıristiyan devletlerin büyükelçilikleri olacak.
Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği, UNESCO gibi uluslar arası kuruluşlar tarihi İstanbul’u Açık Şehir haline getirecek,Türkiye'nin hükümdarlık hakkı tartışmaya açılacak.Türkiye artık bu gelişmeler sonrasında yaşanacak olayların önüne geçemeyecek.Başta Birleşmiş Milletler,Avrupa Birliği,Dünya kiliseler Birliği,UNESCO gibi birçok uluslar arası kuruluş, tarihi İstanbul’un restorasyonunda katkı sahibi olacak.Şehrin bizantinist ve Hıristiyan karakteri ön plana çıkarılacak.Sonuç olarak şehir bu haliyle dünyaya açık bir ortak şehir haline getirilince, dini ataşelikleriyle, kültür mozaiğiyle artık bir Türk şehri değil, şimdilik sembolik de olsa 300 milyonluk Ortodoks dünyasının kalbi ve kıblesi olacak.Bu safhada Patrikhanenin önderliğinde bizans yeniden inşa edilmiş olacak.Önce İstanbul'un tamamı,kademeli olarak da boğazların Avrupa yakasındaki topraklarımız elimizden çıkarılacak.Ekonomik darboğazlarla boğuşan,dış baskı ve ambargolarla bunalan, yeniden hortlayan pkk terörü ve sözde dost komşularıyla boğuşan Türkiye bu safhada dünyayı karşısına alamayacak,mücadelede edecek ama hiç bir yerden destek de bulamayacak.1941 yılında Fener'de yanan kilisenin yapılmasında maddi destek veren Panayot Angelopulos.Olympic Havayolları sahibi,Fener Patriği yurt dışına çıktığı zaman Angelopulos’un,tahsis ettiği uçaklara biniyor.Olympic Havayolları sembolü kaldırılıyor yerine bizans bayrağı geliyor.Bartholomeos yabancı ülkeleri Bizans Devlet Başkanı sıfatıyla ziyaret ediyor.Rahmi Koç,İstanbul Heybeliada'da Ruhban Okulu'nun açılması ile ilgili ”Biz ne dersek diyelim,Fener Rum Patriği Bartholmeus'u tüm dünya ekümenik olarak tanıyor.
Ben de Patriği,Papa ile bir tutuyorum,Papa İtalya’ya ne getiriyorsa,Patrik de Türkiye'ye onu getirebilir” diyor. Vatikan ile İtalya arasında imzalanan Lateran Antlaşmasına göre:İtalya,Kutsal Papalık Makamı’nın egemenliğini tanır.İtalya, Papa’nın Vatikan da ki egemenlik otoritesini ve mülk sahipliğini tanır.Vatikan Kenti'nde yasayanlar, Papa’nın yönetimi ve egemenliği altındadır.İtalya Cumhuriyeti, Katolik Kilisesi'ne,her derecede okul ve eğitim enstitüsünü serbestçe açma hakkini tanır.İtalya Cumhuriyeti,din kültürünün değerini anlayarak ve Katolik Kilisesi ilkelerinin İtalyan halkının tarihi mirasının bir parçası olduğunu düşünerek,Üniversiteler hariç,her düzey ve derecedeki devlet okullarında Katolik dininin öğretileceğini garanti etmeyi sürdürecektir."Vatikan’a bağlı papazlar ve diğer din adamları İtalya devleti tarafından askere alınamazlar.İtalya Hükümeti, Papa'ya bağlı Rahip, Papaz ve Din Adamlarına,Devletin ordusunda, manevi destek sağlamak amacıyla, makam verecektir.Bu anlaşmanın aynısı ekümenlik verilmesi halinde Patrik ve Türkiye Cumhuriyeti arasında imzalanacak.Fener Rum Patriği’ne ekümenik unvan verilmesi isteyen yalnızca Rahmi Koç değil.
Amerika en üst düzeyde Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne bu yönde baskılarını sürdürmektedir.Avrupa Birliği’ne girme yolunda Türkiye'nin bugüne kadar imzaladığı, yazılı kabul ettiği tüm anlaşmalarda,Fener Rum Patriği’ne ekümenik haklarının tanınması ısrarla yer almıştır.Kıbrıs’ı Rumlara verdiğimiz gibi, Fener Rum Patriği’ne de ekümenik unvanının verilmesiyle İstanbul da Ortodoks Din Devleti'nin kurulmasını kabul edeceğiz.Patrikhanenin Misyonerlere destek olmadığı söyleniyor.İnanılması güç sırları,gizli geçitleri,şifreleri ve yeraltı yollarıyla Dünya’nın en esrarengiz devleti Vatikan, misyonerlere desteğini gizlemiyor.Vatikan’ın servetinin tam olarak ne kadar olduğu hiç bir zaman açıklanmayan bir sırdır.Yıllık gelirleri bazı kalemlerde açıklanır,yaptığı açıklamalar biraz da abartılarak gösterilir ancak mal varlığı tam olarak asla açıklanmaz Vatikan tam bir Bezirgan gibidir,daima gelirlerinin azlığından yakınır ama ilginçtir ki her geçen yıl biraz daha zenginleşir,biraz daha fazla para kazanır ve güçlenir.
Vatikan’ın bu Siyasi+Ekonomik+Dini otoritesinden sıkılan Evangelist Amerikan yönetimi CIA tarafından 13 Mayıs 1981 yılındaki Mehmet Ali Ağca’nın ve Oral Çelik’in gerçekleştirdiği kimilerini göre başarısız bu suikastı Türk Gladiosuna ihale edip Vatikan yönetimine gerçek bir nota verdi.Suikasttan sonra CIA suikastın KGB ve Bulgarlar tarafından planlanıp uygulandığına dair yoğun bir propaganda faaliyeti başlattı.Bu tezin geçerlilik kazanması için CIA'nin tüm yönlendirme olanaklarını harekete geçirdi.1965 yılında tamamlanan 2.Vatikan Konsili’nde alınan kararlar çerçevesinde Vatikan,başta Türkiye olmak üzere Ortadoğu’da,Orta Asya da ki Türk Cumhuriyetlerdeki Hıristiyanlaştırma faaliyetlerine hız verdi.Kendi yayın organlarında Müslüman Kürtleri savunur pozlarında Türk Silahlı Kuvvetleri’ne ağır hakaretler yağdırmaya başladı.Misyonerler her bölgede farklı çalışıyor.Güneydoğu'da Kürtçe İncil ile Kürtçe dini kitap ve CD dağıttıkları,Hıristiyanlık propagandası içeren Kürtçe filmleri yayınlamak için yerel televizyonlara büyük paralar teklif ettikleri ispatlandı.Vatikan ile bağlantılı çalışan misyonerler,Sakarya'da 3 bin depremzedeyi Hıristiyanlaştırdı.Faaliyet kapsamında konsoloslukların,kiliseler aracılığıyla yapılan vize başvurularını anında onayladığı,öğrencilere de bedava üniversiteye hazırlık kursu verildiği belirlendi.Türkiye için hedefin,10 yıl içinde 5 milyon kişiyi Hıristiyanlaştırarak,yeni bir azınlık yaratmak olduğu belirlendi.Türkiye'deki misyoner çalışmaları,Ermeni Toprakları Merkezi,Avrupa Kiliseler Birliği,Ortodoks Kiliseler Birliği ve Dünya Kiliseler Birliği üyesi kişiler tarafından yürütülüyor.Son zamanlarda bu tür faaliyetlerde Türkiye'nin sempatisini kazanmış olan Güney Koreliler kullanılıyor.Türkiye'deki misyoner faaliyetleri,Karadeniz'de Pontus Güneydoğu'da Yezidîlik,Keldanîlik,Hıristiyan Kürtler,Doğu Anadolu'da Ermenilik,Ege Bölgesi ve İstanbul'da ise Hıristiyanlığın Eski Toprakları şifreleri ile gündeme getirilip,etnik kökenler öne çıkarılıyor.İsrail’in 2003 yılında çıkan yasa ile GAP’ı nasıl satın aldıklarına şahit olduk.Evangelistlerin İncil’i prense göre,GAP 3. Dünya Savası yani Armageddon için kurulmuş.
Evangelistler,Türkiye’de faaliyetlerini sürdürüyor GAP bittikten birkaç yıl sonra,doğudan gelecek milyonlarca asker,GAP’ın kuruttuğu nehirden geçecek.Böylece Kıyamet Savaşı denilen farklı dinlerin savaşı Armageddon başlayacak.Evangelistler'in amacı,tüm dünyayı Hz. İsa’nın mesajı ile tanıştırmak.Bu süreç tamamlandığında Hz. İsa dünyaya dönecek ve kendisine inanlar ile birlikte yeniden göğe yükselecek.Bu göğe yükselmenin ardından,Armageddon olarak adlandırılan 3. Dünya Savaşı çıkacak ve 7 yıllık bir kaos ortamı başlayacak.İşte Ortadoğu’da cereyan edeceği tahmin edilen Armageddon’un ve bunu la ilgili tahminlerin Turkiye bağlantısında ilginç bir durum ortaya çıkıyor.İddialarına göre Türkiye’de özellikle 17 Ağustos depremi sonrasında misyonerlik faaliyetleri ve din değiştirenlerin sayısı arttı.Türkiye,Protestan Kiliseler Birliği’nin resmi rakamlarına göre, birlik üyesi kiliselere bağlı yaklaşık 3 bin Türk vatandaşı Evangelist teolojiyi benimsemiş durumda. Bu rakamın birlik üyesi olmayan kilise cemaatleri ile birlikte 5 bine yaklaştığı tahmin ediliyor.Tüm misyonerlik faaliyetlerinin altında Evangelist teolojinin ana omurgasını oluşturan,Hz. İsa’nın müjdesini herkese ulaştırmak şartı ve bu yolla, İsa’nın dünyaya dönüşünün çabuklaştırılabileceği inancı yatıyor.Büyük Ortadoğu Projesi dinsel perde arkası bölgemizdeki işgaller de Evangelistlerin Armageddon inancı doğrultusunda oluşturulmuş Haçlı projesidir.Evangelistlere göre, Armageddon savaşı, Kudüs yakınlarındaki Magedon ovasındaki tepelikte olacak bir Deccal savaşıdır.Bu savaşın öncesinde ise İsrail’in inancında belirtilen sınırlara kadar genişleyerek Büyük İsrail olması şarttır.Armageddon savaşının ardından Evangelistlerin tanrısı Davut’un tahtında Mesih’i hakim kılacak.Böylece dünyevi olan Yahudiler, hem de uhrevi olan Hıristiyanlar muratlarına erecek Amerika’nın Büyük Ortadoğu Projesi’nin yerli dinler arası diyalog tezgahtarları,medeniyetler arası çatışma yok diye geveleyerek,aslında Evangelistlerin bu Armageddon hedefini ve hevesini örtmeye çalışıyorlar.Armageddon Savaşı Müslüman ordusunun İsrailoğullarına saldırmasıyla çıkacak.Evangelistler,Armageddon Savaşı’nda İsrail’in desteklemesi gerektiğini savunuyor.Hz. İsa da İsrail Aslanı olarak dünyaya gelmiştir. Yahudiler,Müslümanlara karşı Armageddon Savaşı’nı kazanmadıkça,Hz. İsa tekrar yeryüzüne dönmeyecek.İsa’nın dönmesi için savaşın çıkması ve kazanılması şarttır.Bu savaşı önce Hz. İsa olmadan Yahudilerdin kazanması lazım.Onun için İsrail ile sıkı bir işbirliği dini nedenlerden dolayı mecburidir. Evangelistler,Hz. İsa’nın tekrar dünyaya geleceğine ve iki bin yıl sürecek bir krallık kuracağına,krallık öncesinde de yedi yıl sürecek büyük sıkıntıdan ve Armageddon savaşından kurtaracağına inanıyorlar.
Alkol bağımlısı olan George W.Bush İncil sayesinde yeniden doğduğu söyleyerek ne kadar sıkı bir Hıristiyan olduğunu kanıtladı.Konuşmalarında sürekli Hıristiyanlığı öne çıkardı bütün senatörlerini bizdeki anlamıyla kökten dinci koyu Hıristiyanlardan seçti kendisini öyle bir kaptırdı ki kendini terörizme karşı haçlı seferlerini başladık dedi. 11 Eylül 2001 saldırıları ardından Bush gibi düşünen ondan etkilenen binlerce genç Ortadoğu da misyonerlik faaliyetlerine başladı,gizli haçlı seferlerine başladılar, Müslüman ülkeler deki misyonerlik faaliyetlerinin artarsa Müslümanlar ile Hıristiyanlar karşı karşıya gelip büyük bir çatışma çıkabilir.Misyonerler nedense kimi gerçek kimliğini gizleyip Müslüman gibi davranıyor kimileride Müslüman kişileri Hıristiyan yapabilmek için türlü taktikler kullanıyor misyonerler Müslümanlara sempati duyduklarını ancak İslamiyet’ten hoşlanmadıklarını söylüyorlar aşırı dinci Evangelistler İslam da Allah inanlarının çocuklarını kendisi için ölüme gönderdiğini ancak Hıristiyanlıkta Allah’ın kendi çocuğu olan İsa’yı insanlar için ölüme yolladığını söyleyerek Hıristiyanlığı İslamdan üstün gösteriyorlar Evangelist başkan Bush Ortadoğu’ya özelikle Müslüman ülkeleri yeniden şekillendirme planları Afganistan,Irak operasyonları sonrasında buralara akın eden binlerce genç Evangelist misyonerler çalışmalarına başladı Türkiye Evangelistleri pek tanımıyor ABD sayıları 40 milyonu aşan ve dünyadaki sayıları 250 milyonu bulan radikal Hıristiyan kilisesi aslında Yahudiliğin Hıristiyanlıktaki Truva atı şimdiye kadar gelen tüm Evangelist başkanların seçim kampanyalarına destek Yahudi lobisinden gelmiştir önceki başkan Bill Clinton un eşi Hillary Yahudi olması yeterli şimdiki Başkan Bush’un tarikatı olan Evengelistler Yahudi inançlarını kendi inançları gibi kabul ederek kendilerini kıyamet günü Yahudilerin Abraham babasının Yahudileri ve Evangelistleri kurtaracağına inanıyorlar.Dünyada ise Evenagelistler Yahudilikten daha da ön plana çıkmaya başladı ve Yahudi lobisinin güçü abartılı bir şekilde sunulurken Evangelistler yani Şahinler hep geri planda kaldı biz nedense Amerika’daki en güçlü lobiyi Yahudi lobisi olarak görüyoruz ama ülkede Başkan seçtiren darbe yapan lobi Şahinler.
Şahinlerin tüm dünyada din olgusu her alanda özellikle bürokraside de ve savaş konularında her geçen gün daha da etkili oluyor dinler barış unsuru olmaktan çıkıp çatışma unsuruna dönüştürülüyor.Amerika’nın Müslüman ülkelere başlaştığı haçlı seferi ülkeye yöneten Evengelistelerin İsrail’in ve İsrail’in çıkarları için dünyayı ateşe verecek kadar Yahudi sempatizanı olmalarının nedeni Evangelisteler Allah’ın insanlara eşit davranmadığına bazılarını birinci sınıf yarattığına inanıyorlar Yahudiler birinci sınıf insanlar Evangelistler ise Yahudilerin amaçlarına yardımcı olacak kişiler,Evangelistlerin kutsal kitap İncili yorumlamalarına göre Allah insanları iki gruba ayırmış Yahudiler ve Yahudi olmayanlar Allah’ın bir dünyevi bir de uhrevi varmış dünyevi Yahudiler için uhrevi sonradan doğmuş Evangelistler Protestanlar Slavlar için,Müslümanlar,Budistler,ateistler vb insanlar ise tanrı için önem taşımayan gereksiz insanlar.Evangelist Başkan Bush göre Yahudilerin planı ile Evangelistlerin Mesih inancı aynı şey dünyadaki milyonlarca Evangelist Mesih Hz İsa geldiği zaman Yahudilerin onlara yardımcı olacağını Yahudilerin düşmanları 15 yüzyıldaki engizisyon mahkemelerinden dolayı Katolik Kiliseleri Roma ile ve Müslümanlar ile savaşılacak ve Hz İsa geri dönecek tüm dünya ki Hıristiyan alemi buna inandırılacak ve dünya bin yıllık Evangelist yani Amerikan egemenliğine geçecek Bush’un elindeki İncil ile Papa’nın elindeki İncil aynı değil Bush’un elindeki siyasi İncil olan prens olmalı, Bush ve Siyoniszim sevdalısı olan Evangelistler Tevrat kaynaklı hareketle Müslümanlara kin ve düşmanlık beslemekte Bush’un inancı Mesih muhabbeti değil korku imparatorluğu kurma.Türkiye Evangelistler Amerikan Şahinleri konusunda pek bilgili değil Amerika’daki Protestan toplumunun koyu bölümünü temsil ediyorlar bu toplumun nüfus gücü Başkanlık seçiminde de etkili oluyor Bush seçilmesiyle Şahinlerin altın çağını yaşıyor planlar ince ince işleyerek üçüncü dünya savaşı için çalışmalar sürüyor Mesih’in gelmesi için kaos ve korku ortamı yaratılıyor.Türkiye’de ki mezhep farkları ve azınlık hakları ile toplumun kafası karıştırıldı misyonerlerin 20 yıllık asıl planı yüzde 99 Müslüman olan Türkiye’de Hıristiyanlığı yayarak ülkedeki sayıları yüzde10 bulmak kaydıyla Türkiye’de bir Müslüman Hıristiyan çatışması yaratmak ve ulus devleti parçalayarak işgali gerçekleştirmek.Zaten ülkemizde olan siyasi bir Mesih var Amerika’nın Ankara Büyük Elçisi Eric Edlman tam bir Mesih,görev yerlerine ve hayatına bakarsak
Ukrayna göçmeni Yahudi bir aileden olan Eric Edelman’ın annesi İstanbul Yahudilerinden olup ana dili gibi Türkçe konuşur ancak Eric Edelman Türkçe bilmiyormuş gibi davranıyor.14 Aralık 1952 Colombus Ohio da doğdu Eric Edelman seçilmiş ırktan olduğu için kariyerinde hızla yükseldi ve kilit noktalarda görevlere getirildi 1980 yılında Amerikan dışişlerin de ki ilk görev yeri Batı Şeria ve Gazne oldu görüşmeler arabuluculuklar yaptı ve birkaç ay sonra İsrail Kudüs’ü başkent ilan etti.Siyonist efsanesi bin yıllık Yahudi rüyası gerçek oldu.İkinci görev yeri Dışişleri Bakanlığı Özel Danışmanı olarak Sovyet İmparatorluğunda göreve başladı ve Sovyet İmparatorluğunun Çöküşüne tanıklık etti Üçüncü görev yeri Doğu Avrupa Direktörlüğüne getirildi Berlin duvarı yıkıldı Doğu-Batı Almanya birleşti ve Varşova Paktı çöktü.1993 yılında Çekoslovakya Prag Büyük Elçiliğine başladı ve Çekoslovakya karpuz gibi ikiye ayrıldı ve Çek Cumhuriyeti ve Slovakya ortaya çıktı.Bu tür başarılarından sonra Cheney’in özel ekibine girdi ve Bush’un seçim çalışmalarına katıldı.İsrail’in aşırı sağcı Likud partisinin danışmanlığını da yapmakta.Şimdiki görev yeri Amerika’nın Ankara Büyük Elçiliği Eric Edelman’ın her gittiği yerlerde yeni oluşumlar devletler oluşmuş Eric Edelman Haziran 2005 te gidiyor Eric Edelman başarısız politikaları yüzünden gitmiyor 2008 de yapılacak olan seçimler çalışmak için ve kendine verilecek yeni görevi bekliyor.,
Türkiye’ye uygulanan kurbağa haşlama politikası kurbağayı direkt kurbağayı kaynar suya atarsanız sıçrayıp çıkar ama soğuk suda yavaş yavaş kaynatırsanız tüm sinir sistemi işlevini yitirir istese de çıkmaz.Satılmış işbirlikçi basın Kıbrıs’ın satılmasını meşrulaştırılıyor Rauf Denktaş’ın çığlıkları işe yaramaz her yönden soruncu dinozor olarak aktarılıyor.
Patrikhane için düşünülen Vatikan modeli dinler arası diyalog olarak aktarılıyor.Doğu Karadeniz’den Rize,Trabzon dan alınan 500 çocuk Yunanistan da yatılı eğitime tabi tutulup Türklükleri silinip siz pontus evlatlarınınız düşüncesi aşılanıp yeni orhan pamuklar George Soros’un çocukları yetiştiriliyor, bunların hepsini yapan ve Diyarbakır da Nevruz kutlamalarını da finansa eden vakıf Türkiye de George Sorso’un çocuklarını yetiştiren TESEV’dir.Nevruz kutlamalarına katılanlara bakarsak dehap Genel Başkanı Tuncer Bakırhan,dep eski milletvekillerinden leyla zana,hatip dicle,orhan doğan, murat bozlak,AP Milletvekilleri felenas uca ve helin baba, emep Genel Başkanı levent tüzel, Norveç Büyükelçisi hans wilhem langua, Marsilya İl Meclis Başkanı joel dutto,kesk Genel Başkanı sami evren,abdullah Öcalan ***inin o…pu kardeşi fatma öcalan ile havva keser,Uluslararası Pen Sekreteri coanne loocom,Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı pkklı osman baydemir,dehaplı bölge belediye başkanları, sanatçı ciwan haco,gülistan perwer,ibrahim tatlıses,çetin oraner ve koma ciya`nın da aralarında bulunduğu çok sayıda sanatçı, yazar, sivil toplum örgütü başkan ve temsilcileri, siyasi parti başkan ve temsilcileri katıldı.Norveç Büyükelçisi AP milletvekili,Marsilya İl Başkanı Uluslararası Pen Sekreteri 29 Ekim de veya 23 Nisan kutlamalarına niçin katılmıyor ve sürekli olarak bölücü partiler bölücü dernekleri ziyaret ediyor Atatürkçü Düşünce Derneklerini,Ülkü Ocaklarını ziyaret etmemeleri böl yönet politikalarının gereği ve işleyişi için halka nüfuz etmekti.
NOT: Paradigmalardan doğan paranoyalara inanırım;ama paradoks`a asla inanmam,Einstein`in dediği gibi Tanrı zar atmaz ! Herşeyin bir ölçüsü mevcuttur,insanlarında bir amacı ..!?