Arama


taklım - avatarı
taklım
Ziyaretçi
17 Mayıs 2012       Mesaj #25
taklım - avatarı
Ziyaretçi
Ses dalgalarının yayılmasıyla ilgili yasalar ve rezonans olgusu, başta mimari akustik ve organoloji olmak üzere birçok alanda sayısız uygulamaya temel oluşturur.
Ses, dalgalar şeklinde yer değiştiren basıncın bir çeşitlemesidir. Bu dalgalar için, yayılma ortamlarındaki maddesel parçacıklar destek oluşturur (Müzik için hava). Yer değiştiren madde değil enerjidir. Dalgaboyu, birbirini izleyen iki sıkışma arasındaki uzaklıktır ve ters orantılı olarak frekansı değiştirir. Sesin hızı, yayılma ortamına ve onun değişkenliğine bağlıdır. Sıcaklık arttıkça hız da artar.
Dalgalar bir engelle karşılaşmadıkları sürece, enerjileri küresel olarak bütün yönlere yayılır. Yayılma sırasında genlikleri azalır. Küresel bir dalga çabuk zayıflar. Aynı miktarda serbest enerji için kat edilen yol iki kat uzarsa,kürenin yüzeyi de dört katına çıkar. Buna karşılık dalga borularda yoğun olarak kalır ve enerjisini korur.
Bir dalga bir engele rastlayınca bu engel tarafından geliş açısına eşit bir yansıma açısıyla geri gönderilir. Eğer bir ses açık havada, yansıtıcı bir yüzeye dik olarak gönderilirse, geliş ve yansıma açıları sıfır olacağından, dalga göndericiye geri döner; bu yankıdır. Kapalı yerlerde yansımalar öyle sık bir biçimde birbirine eklenerek çoğalır ki, kulak onları ayıramaz. Ses maddesel olarak yayılıyormuş gibi gelir; Ses çınlar. Bu yankılanmadır. Yankılanma süresi mimari akustik için en önemli verilerdendir. Kısa olursa (1 sn.den az) salon müziğe elverişsiz ama konuşmaya uygun olur. Daha yüksek olduğunda (2 sn.) akustik mükemmel kabul edilir. Mesela kiliselerde konuşmacılar yavaş konuşmalıdırlar çünkü buralarda yankılanma süresi çok uzundur (6 sn.).