Sen şimdi suskunluğum oluyorsun
En çığırtkan yalnızlıkları bırakıp arkanda
Beni bir uçurumun kenarına terk ediyorsun
Üşüyorum...
Yüreğim buz kesiyor yokluğundan
Her yanımdan kuşatıyor dağ gibi gitmelerin
Karanlık bir sonbahara rehin düşüyorum
Kurumuş yaprak gibi eksiliyorum senden
Oysa ben yüreğinin nasırında filizlenmiştim
Bir tomurcuk edasıyla düşerken toprağına
İlk suyumu gözlerinin maviliğinden içmiştim
Ayrılık yüklü bulutlar taşıyordu denizinden
Üstüme yağmur yağıyordu; içime sen
Sel bakışlı karanfiller açardı geceye
Boynu bükük yakamozlar fışkırırdı içinden
Gözlerinde bir masal buğusu taşırdın
Eski zamanlardan kalma dalgınlığını bir de
Düşlerimi getirmiştim sana Babil'den
Olur da belki tutarsın diye ellerinden
Ama sen suskunluğum oluyorsun şimdi
Ve bana seni susmak kalıyor
Uçurum boylarında yağmuru beklerken...