Arama

Habil ve Kabil - Tek Mesaj #1

Mavi Peri - avatarı
Mavi Peri
Ziyaretçi
7 Haziran 2012       Mesaj #1
Mavi Peri - avatarı
Ziyaretçi

Habil ile Kabil

Ad:  Habil ile Kabil.JPG
Gösterim: 3107
Boyut:  25.0 KB

Âdem ile Havva’nın, sırasıyla küçük ve büyük oğulları.

Kabil’in Habil’i öldürmesi karşıt değerler arasındaki çatışmanın simgesi olarak yorumlanır. Kabil’in adı Eski Ahit’te (Tekvin 4:1-16) “Kain” biçiminde geçer. Kuran’da ise iki kardeş adlarıyla anılmaz; ama Kuran yorumcuları Mâide suresinde (27-31) “Âdem’iniki oğlu” üzerine anlatılanları Kabil ve Habil adlarıyla ilişkilendirmişlerdir. Bu yorum ancak Eski Ahit’le desteklenebildiği için bazı yorumcular da Kuran’da anılan kişilerin Habil ve Kabil değil, İsrailoğullarından herhangi iki kişi (iki ademoğlu) olduğunu öne sürmüşlerdir.

Tekvin’deki öyküye göre Habil koyun çobanı, Kabil ise çiftçidir. Habil sürüsünün ilk doğanlarından ve yağlarından, Kabil ise toprağının ürününden Tanrı’ya sunarlar. Tanrı, Habil’in sunduklarını kabul eder, ama Kabil’inkini geri çevirir. Bunun üzerine Kabil öfkelenerek kardeşini öldürünce Tanrı tarafından topraktan kovulur, yeryüzünde “kaçak ve serseri” olarak yaşamaya mahkûm edilir. Ama sürgün yaşamı sırasında öldürülmekten korktuğu için, Tanrı, Kabil’in üzerine onu öldürülmekten koruyacak bir nişane koyar, Kabil’i kim öldürürse ondan yedi kez öç alınacağını bildirir.

Tekvin’in anlatımı, yeryüzünün Habil’ler ve Kabil’lerle dolu olduğu biçiminde karamsar bir yaklaşımı yansıtır. Buna karşılık Tann’mn, Kabil kardeşini öldürmeden önce onu “pusuda bekleyen günaha üstün gelmesi” yönünde uyarması, Tann’nın özdenetimi ödüllendirdiği, kıskançlığı ve öfkeyi ise cezalandırdığı biçiminde yorumlanır. Yeni Ahit’te ise Habil’in kanı, şiddete uğramış suçsuzların öcünün alınmasına örnek gösterilir (Matta 23:35; Luka 11:51). Öte yandan bu öykünün, Kabil (ya da Kain) adlı bir kabilenin üyelerinin vücudundaki özel dövme işaretini ve bu kabilenin, öldürülen üyelerinin öcünü almak için neden her zaman olağanüstü acımasızca davrandığını açıklamayı amaçladığı da öne sürülebilir. Öykü gene bu kabilenin neden yerleşik değil de göçebe bir yaşam sürdüğünün açıklaması olarak da görülebilir. Bazı araştırmacılar bu kabileyi Kemlerle özdeşleştirmektedir. Irenaeus’a ve başka erken dönem Hıristiyan yazarlarına göre İS 2. yüzyılda gnostik bir mezhep de Kainciler adını taşımıştır.

Kuran’da bu öykü, Hz. Muhammed’i ve bazı arkadaşlarını öldürmek için tuzak kuran Yahudilere bir uyarı niteliğinde söz konusu edilir. Kuran’a göre, kurbanı kabul edilmeyen oğul kardeşini öldürdükten sonra korku ve şaşkınlık içinde cesedin yanında beklerken, bir karganın yeri eşişini görünce bilgisizliğini ve yaptığı işin kötülüğünü kavrayarak pişman olur. Bir sonraki âyette insan yaşamının kutsallığı vurgulanır; suçsuz birini öldürmenin bütün insanlığı öldürmek anlamına geleceği belirtilir. Bu da büyük bir azabı, şiddetli bir cezayı gerekli kılacaktır.

Öte yandan Yahudi inanışlarından İslam geleneğine aktarılmış bazı rivayetlere göre, iki kardeşin birbirlerinin ikizleriyle evlenmeleri gerekirken, Kabil daha güzel olduğu için kendi ikiziyle evlenmek ister. Bunun üzerine Âdem, Habil ile Kabil’in Tanrı’ya bir şey sunmalarını, sundukları kabul edilenin dilediğini seçebileceğini söyler. Öykünün sonrası Kuran ve Aski Ahit’te anlatıldığı biçimde gelişir.

Kaynak: Ana Britannica
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 2 üye beğendi.
Son düzenleyen Baturalp; 16 Aralık 2016 05:29