Arama

Halk Şiiri ve Şairleri - Tek Mesaj #3

Mavi Peri - avatarı
Mavi Peri
Ziyaretçi
9 Haziran 2012       Mesaj #3
Mavi Peri - avatarı
Ziyaretçi
Halk Şiiri

Söyleyeni bilinmediği için halkın ortak malı sayılan ya da bireysel yaratı ürünü olan, hece ölçüsüyle ve belirli türlerde yazılmış şiirlerin tümü. Bu genel tanım içinde halk şiirini anonim ürünler, âşık edebiyatı, zümre ve tarikat edebiyatı biçiminde bölümleyerek incelemek gerekmektedir. Halk şiirinde, temel biçim olarak iki tür vardır: Mâni ve koşma. Türkü, destan, semai gibi öteki türler bu iki türün türevleridir. Nazım birimi ise dörtlüktür. Dörtten az ya da çok dize bölükleriyle kurulmuş şiirlerin türlü etkenlerle uygulamada dönüşüme uğradığı varsayılmaktadır. Temel birimi dörtlük olan bu dize bölüklerine, âşık geleneğinde bend ya da hane denilmektedir. Halk şiirinde temel ölçü, hece ölçüsüdür. Genel olarak 7, 8 ve 11'li ölçüler kullanılmıştır. Âşıkların kullandıkları divan, semai, kalenderî gibi aruzlu biçimlerin de temelde hece ölçüsüne dayandığı kabullenilmektedir. Heceli biçimlerde belirli bir uyak düzeni vardır. Bu uyak düzeni ölçüyle birlikte temel biçimi belirler. Türkü, varsağı, semai gibi türlerse koşmanın belli bir ezgiyle söylenen biçimlerinden başka bir şey değildir. Nitekim aruzlu biçimler de adını taşıdıkları ezgi kalıbıyla heceli biçimlerden ayrılırlar. Ayrıca yine halk şiirleri konularına göre güzelleme, koçaklama gibi değişik türlere ayrılır. Türk edebiyatı tarihinde nasıl divan şiiri âşık edebiyatını etkilemişse, halk şiirinin de sınırlı olmakla birlikte divan şairlerini etkilediği görülür. Bu etki genel konuşma dilinin deyiş özelliklerinin divan şiiri dilini etkilemesi biçimindedir. Tezkire ve tarihlerde halk şiirlerini sanat ürünü saymayan, saz şairlerini küçümseyen kayıtlardan divan şairlerinin ve yazarlarının halk edebiyatı ürünlerini bildikleri anlaşılmaktadır. Nedim'e gelinceye dek, tasavvufî şiirler dışında, divan şairlerinin hece ölçüsünü kullandıkları görülmez. Nedim'in hece ölçüsüyle bir türkü yazması, Şeyh Galip'in türküyü denemesi sınırlı örnekler olarak kalır. Ama saz şairleri ve onların ürünleri, anonim hikâyeleri anlatan kıssahanlar yalnız halk arasında değil, vezirlerin, padişahların meclislerinde de dinlenmektedir. Asıl etki Tanzimat dönemi şairlerinde görülmektedir. Ziya Paşa, "Şiir ve İnşa" makalesinde halk şiirini yüceltirken, Akif Paşa, Ethem Pertev Paşa, Münif Paşa, halk şiiri biçim ve türlerinden yararlanmışlardır. II. Meşrutiyet döneminde ise Türkçülük akımının da etkisiyle halk edebiyatına yöneliş halk şiirinin benimsenmesine yol açmıştır. Millî edebiyat akımına bağlanan şairler ve Cumhuriyet dönemindeki hececiler, halk şiirini kaynak olarak almışlardır. Özellikle halkevlerinin kuruluşundan sonra bu kurumca çıkarılan dergilerde halk şairi gibi şiir söylemenin modalaştığı görülmüştür. Ülkü dergisi çevresinde Ahmet Kutsi Tecer'in öncülüğüyle âşık edebiyatının canlandırılmak istenmesinin rolü büyüktür.


MsXLabs.org & MORPA Genel Kültür Ansiklopedisi
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 2 üye beğendi.