Arama


asla_asla_deme - avatarı
asla_asla_deme
VIP Never Say Never Agaın
15 Haziran 2012       Mesaj #2
asla_asla_deme - avatarı
VIP Never Say Never Agaın
Birinci Kat Sema

Önce “Dünya” semasına varıldı. Oranın bekçisi olan melek ile Cebrail (as) arasında şöyle bir muhavere cereyan etti:
“Sema kapısını aç!”
“Kimsin?”
“Ben Cebrail‟im.”
“Yanında kimse var mı?”
“Yanımda Muhammed (as) var.”
“Kendisine gelsin diye izin verildi mi?”
“Evet! İzin verildi.”
Bunun üzerine sema kapısı açıldı ve melek:
“Hoş geldin, yâ Cebrail! Hoş geldin yâ salih peygamber Muhammed!”
diye karşıladı.Peygamberimiz (sav) birinci kat semada pek çok hikmetli işleri gördü ve pek çok acaib şeyleri temaşa etti. Bunlardan bizi ilgilendiren bazı hususları açıkladı, bir çoğunu da bizi alakadar etmediği için beyan etmedi. Orada bir adamı gördü. Sağında ve solunda bir takım gölge gibi karartılar vardı. Sağına bakarak gülüyor, soluna bakarak ağlıyordu. Peygamberimiz (sav) Cebrail (as) ın ilamı ile ona selam verdi.O da selamı
“Hoş geldin ya salih peygamber, salih oğlum!”
dedi.Peygamberimiz (sav) Cebrail‟e (as) sordu:
“Bu kimdir?” Cebrail (as): “Bu atan Adem (as) dır.
Sağında ve solundaki karartılara gelince sağındakiler cennetlik olan çocuklarıdır; solundakiler ise cehennemi hak edenlerdir. Bunun için sağa bakınca güler, soluna bakınca da ağlar” dedi.9 Peygamberimiz (sav) orada bulunan meleklerin hep kıyam üzere ayakta Allah‟a ibadet ve zikir üzere olduğunu görerek Cebrail‟e (as) sorar: “Bunlar ne yapıyorlar?” Cebrail (as)“Bunların ibadetleri kıyam üzere Allah‟ı anmaktır. Kıyamete kadar böyle ibadet etmekle mükelleftirler. Dua et Allah sana da böyle bir ibadet nasip etsin” dedi.

İkinci Kat Sema

Burada peygamberimiz (sav) Hz. Yahya (as) ve Hz. İsa (as) ile görüştü ve konuştu. Meleklerin hepsinin rükû vaziyetinde ibadet ve yüce Allah‟ı tesbih ediyorlardı. Tesbihleri
“Sübhanallahi ve bihamdihi sübhanellahi‟l-azîm”
şeklindeydi.Peygamberimiz (sav) orada bir melek gördü ki 40 bin başı var, her başında 40 bin dili var ve her dilinde ayrı ayrı lisanlarla 40 bin şekilde Allah‟ı tesbih etmekteydi.10Peygamberimiz (sav) sordu:
“Ya Cebrail bu melek ne meleğidir?”
Cebrail (as) cevap verdi:
“Bu Allah‟ın rızka müekkel kıldığı meleğidir. Dünyadaki tüm rızka muhtaç varlıkların ibadet ve fıtrî dualarını temsil ettiği için böyle kırk bin başlı ve her başında kırk bin dili vardır.”
buyurdu.Peygamberimiz (sav) bunun üzerine dünyanın içinde bulunan kırk bin tür bitki, kırk bin nevi havanatı düşündü ve onların ibadet ve zikirlerini temsil eden ve onlar namına Allah‟tan rızık isteyen bu meleğin ne derece gerçekçi ve dünya ile alakadar olduğunu anlayarak Allah‟ın hikmetli işlerine hayran oldu.

Üçüncü Kat Sema

Peygamberimiz (sav) oradan Cebrail (as) ile üçüncü kat semaya yükseldi. Orada Hz. Yakup ve Hz. Yusuf (as) ile karşılaştı. Onlarla selamlaştı ve konuştu.Sonra Davud ve Süleyman (as) ile de görüştü. Çünkü onlar da bu semada idiler. Bu semada yüce Allah‟ın saltanat ve Ulûhiyeti, şefkat ve Rububiyeti daha ziyade tecelli ettiği için Şefkat kahramanı olan Yakub (as) ile saltanata mazhar peygamberler burada idiler.Burada bulunan melekler hepsi secde halinde Allah‟a ibadet ediyorlardı. Ta‟zim için bir secdeden kalktıkları zaman derhal ikinci secdeye varıyorlardı. Bunun için peygamberimiz (sav) e emredilen namaz ibadetinde bir ruku iki secde farz kılınmıştır.


Dördüncü Kat Sema

Peygamberimiz (sav) oradan dördüncü kat semaya yükseldi.Burada İdris (as) ile karşılaştı ve onunla konuştu. Yine orada Azrail‟i (as) gördü. Heybetinden peygamberimiz (sav) titredi. Önünde bir defter vardı. Oradan gözünü ayırmıyordu. Cebrail (as) peygamberimizi ona tanıttı. Peygamberimiz (sav) de ondan ümmetinin canını kolay almasını raca etti. Bu sema “Yuhyi” ve “Mümit” ola Allah‟ın mevt ve hayata mazhariyetin en fazla tecelli ettiği sema olduğu için hayata mazhar İdris (as) ile meleku‟l-mevt olan Azrail (as) ın makamı burada bulunuyordu.


Beşinci Kat Sema

Peygamberimiz (sav) burada da Hz. Harun (as) ile karşılaştı ve konuştu. Burada melekler zikir ve tesbih ile meşgul idiler. Zikirleri
“Sübhane‟l Vâhidü‟l Ahad. Sübhane‟l Ferdü‟s-Samed. Sübhanellezi lem yelid ve lem yuled, ve lem yekun lehuküfüven ehad”
şeklinde idi.

Altıncı Kat Sema

Bu sema, mütekellim olan Allah‟ın Kelam sıfatının azami derecede tecelligahı olduğu için dünyada kelama mazhar olan Musa (as) burada bulunuyordu.
Peygamberimiz (sav) onun ile görüştü, selamlaştı ve konuştu.

Yedinci Kat Sema

“Beyt-i Mamur” denilen meleklerin kıblesi burada bulunuyordu. Cebrail (as) peygamberimize (sav) burası hakkında bilgi verdi.
“Bu beyti ziyaret için her gün 70.000 melek gelir. Bir daha kıyamete kadar kendisine ikinci kez sıra gelmez”11
buyurdu.Peygamberimiz (sav) burada sırtını Beyt-i Mamura vermiş bir kürsü üzerinde oturan yaşlı ve heybetli bir zatı gördü. Cebrail (as) onu “Bu atan İbrahim‟dir” (as) diye tanıttı.Peygamberimiz (sav) ona selam verdi ve onun ile konuştu.İbrahim (as) peygamberimize (sav) tavsiyelerde bulundu. Son olarak da şöyle dedi:
“Ümmetine benden selam söyle. Onlara „Cennetin toprağı güzel, suyu tatlı, arzı da düzve geniştir‟ de.
Oraya bol bol fidan dikmelerini söyle.”Peygamberimiz (sav) sordu:
“Cennete nasıl fidan dikilir?”
İbrahim (as) buyurdu:
“Sübhanallahi ve‟l-hamdü lillahi ve La ilahe İllaallahu vallahüekber. Ve la h avle ve la kuvvete illa billahi‟l aliyyül azîm”
zikrini ve tesbihini çok söylesinler.Cennetin fidanları bu kelimelerdir. Dünyada bunu söylerlerse, cennette de bunun meyveleriniyerler” dedi.Evet, “Sidretu‟l-Münteha”da bulunan “Cennetu‟l-Me‟vâ” nın13 mahsulâtı yeryüzündeki tesbihat ve tahmidattır ki orada şecer ve semer suretinde temessül eder. Burada“Elhamdülillah” dersin, orada “Elhamdülillah” yersin.14 Peygamberimizin (sav) “Sidretü’l-Münteha” Makamına Yükselmesi ve“Rü’yetullah”a Mazhar Olması:Cebrail (as) yedinci kat semadan sonra peygamberimizi (sav) cennetten getirilen“Burak” adında bir binek ile Allah‟tan başkasının bilmediği yüce makamlara yükseltti.Sonunda “Sidretü‟l-Müntehâ” ya çıkarttı.15 Bu öyle bir ağaç şeklinde bir âlem idi ki kökleri arştan kaynaklanıyor, dalları ise tüm mükevvenâtı kuşatmıştı. Mahlûkat içinde güzelliğini tasvir etmek imkânsız idi. Tüm varlıkların sonu oraya dayanıyor ve o kaynaktan besleniyordu.Tüm varlıkların sonu oraya dayanıyordu.16 Nihayet peygamberimiz (sav) öyle bir yere ulaştı ki orada “kaderi ve kazayı” yazan kalemin cızırtısını ve sesini işitti.17 Burada peygamberimize (sav) dört nehir gösterildi. İkisi zahirî, ikisi ise batınî idi.Cebrail‟a (as) sordu. “Bu nehirler nedir?” Cebrail (as): “İki batınî nehir cennettendir. Zahirî olan ikisi ise Fırat ve Nil nehirleridir” şeklinde cevap verdi.18 onra Cebrail (as) peygamberimize (sav) Cennetten “Refref” adında yeşil bir binek getirdi. Peygamberimizi (sav) ona bindirdikten sonra Cebrail (as) aslî şekli ile peygamberimize (sav) görünerek: “Ya Resulallah! Burası “Sidretu‟l-Müntehâ” dır. Her şey burada nihayet bulur, sona erer. Buradan öteye bir adım daha gidecek olsam yanarım. Bundan sonra ancak sana müsaade vardır. Sen gidebilirsin. Bu Allah‟ın sana olan lütfudur. Yolunu da o gösterir” dedi ve peygamberimizden (sav) ayrıldı. Peygamberimiz (sav) buradan Refref ile keyfiyetini bilemeyeceğimiz şekilde Aziz ve Cebbar olan Rabbe yükseltilerek yaklaştırıldı.

Peygamberimiz (sav) yüce makamlara yükselerek “İmkân ve Vücub Ortası” olarak tabir edilen “Kâb-ı Kavseyn” makamına yükseldi. Yüce Allah‟ın: “Yâ Muhammed! Korkma! Yaklaş!” hitabına mazhar oldu. Nihayet hiçbir mahlûkun erişemediği “Kurbiyet-i İlahiye‟ye” ve ilahi ikram ve ihsanlara nail oldu.19 Peygamberimiz (sav) burada yüce Allah ile 90 bin kelam mükâlemede bulundu. Ve o gece Allah “Vahyetmek istediğini vahyetti.”20 Sonunda yüce Allah peygamberimize (sav)“Rü‟yetini” nasib etti. Peygamberimiz miraçdaki bu mükâlemeden sonra baş gözü ile Rabbini gördü. Böylece “Rü‟yetullah” vaki oldu. Peygamberimiz (sav) in miraçda Rabbini görmesi ilede ümmetinin ahirette, yani cennette Rü‟yetullah‟a mazhar olmasının yolu açılmış oldu.21 Bu konuda Abdullah bin Abbas (ra) şöyle der: “Peygamberimiz (sav) yüce Allah‟ı baş gözü ile gördü. İbrahim‟in (as) „Halilullah‟, Musa (as) ın „Kelimullah‟ olduğu biliyorsunuz.Peygamberimizin (sav) „Rü‟yetullah‟a mazhar olmasına mı şaşıyorsunuz?”22

Gelibolulu Yazıcızâde Muhammed Efendi bu durumu şöyle ifade etmektedir: “Ona evvel sıfatıyla tecellî eyledi Allah. / Pes ondan sonra zatıyla tecelli eyledi Allah!”23 Bediüzzaman Said Nursi (ra) miracın en büyük semeresinin “erkân-ı imaniyenin hakaıkını göz ile görmek, cenneti, ahireti, hatta Zât-ı Zülcelâli göz ile müşahede etmek”olduğunu açıkça belirtmektedir.24 Peygamberimizin Rü‟yet-i İlahiyeye mazhariyetinin meyvesini de cennette müminlerin Cemalullah‟ı temaşa lezzeti ve nimeti olduğunu ifadeeder.25
İbn-i Saad, Tabakat, 1:214
Buhari, Sahih, Kitabu‟l-Enbiya, 48 (4: 141) ; Müslim, Sahih, Kitabu‟l-İman, 74 (1:145) ; Tirmizi, Kitabu‟t-
Tefsir, 5:300; İbn-i Hişam, Sire, 2:39; Beyhaki, Delail, 2:111; Darimi, Sünen, 2:36
9Buhari, Sahih, 1:92; Müslim, Sahih, 1:148; Müsned-i Ahmed, 5:143

İbn-i Hacer, Fethu‟l-Bârî, 8:402; Münavî, Feyzü‟l-Kadir, 2:82; Ayrıca izahı için bakınız: Sözler, Sözler,
(2005) 14. Söz s. 268 ve 33. Söz, 22. Pencere. s. 1098–1099
11Müslim, Sahih, 1:147; Müsned-i Ahmed, 3:149
12Müsned-i Ahmed, 5:418; Tirmizi, Sünen, 5:510

Necm Suresi, 53:14–15
Bediüzzaman, Sözler, 533
15Buhari, Sahih, 4:249; Müsned-i Ahmed, 4:209
16Buhari, Sahih, 4:249; Müslim, Sahih, 1: 146–149; Tirmizi, Sünen, 5:387
17Buhari, Sahih, 1:92; Müslim, Sahih, 1:149; Beyhaki, Delâil, 1:129
18Buhari, Sahih, Menâkıb, 42 (8:201)
19Buhari, Sahih, 8:204; İbn-i Kayyum el-Cevzî, Zâdü‟l-Meâd, 2:53; Kadı Iyaz, Şifâ-i Şerif, 1:160–163
20
Necm Suresi, 53:1–18; Buhari, Sahih, 6:51
21Bediüzzaman, Sözler, 534
22Müsned-i Ahmed, 1:285; İbn-i Hacer, Fethu‟l-Bari, 8:468; Hâkim, Müstedrek, 2:469; Heysemî, Mecmau‟z-
Zevâid, 1:79
23Gelibolulu Yazıcızade Muhammed, Muhammediye, (Osmanlıca) s. 101

M.Ali Kaya
Şeytan Yaşamak İçin Her Şeyi Yapar....