Arama


Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
16 Haziran 2012       Mesaj #59
Avatarı yok
Yasaklı

Denizlerin Sadece Yüzde 1'i Koruma Altında


Araştırmacılara göre dünya için çok önemli olan su altı habitatının korunması ve balık avının sınırlandırılması konusunda gösterilen çaba ''acınası.''Science dergisinde yayınlanan analiz Rio+20 zirvesinin son hazırlıkları yapılırken tartışmaya neden oldu.

Sualtı yaşamının korunması için çalışan aktivist ve bilim adamları Avustralya'nın dünyanın en büyük deniz rezervi ağını kurma kararını mutlulukla karşıladı ancak onlara göre küresel anlamda gösterilen çaba oldukça zayıf.Londra'daki Zooloji Cemaati'nden Jonathan Baillie ''Yaptığımız analiz hükümetler tarafından okyanusların korunması konusunda verilen sözlerin neredeyse hiç birinin tutulmadığını gösteriyor'' dedi.Baillie sözlerine ''Bu çabaların bir işe yarayabilmesi için hükümetlerin bu alanda verdikleri vaatlerden sorumlu tutulmaları gerekiyor'' diyerek devam etti.

Araştırmacılar analizlerini yaparken 1992 Rio zirvesi ve ondan on yıl sonra Johannesburg'da yapılan Dünya Sürdürülebilir Kalkınma Zirvesi sırasında devletlerin deniz yaşamını koruma ile ilgili verdikleri sözleri göz önünde bulundurmuş.

Hükümetler, 2012 yılına kadar bir deniz rezervleri ağı kurulacağını, yasadışı balık avının önüne geçileceğini, kritik durumda olan habitatların korumaya alınacağını ve yerel balıkçılara destek sağlanacağını vaad etmişti.Bu hedeflerin hiçbirine varılamadı ve yasadışı balık avı hala tüm dünyada önemli bir sorun.

Dünya Denizlerinin Sadece %1'i Koruma Altında

İki yıl önce hükümetler bunu 2020 yılına kadar %10'a çıkarma kararı aldı ancak yapılan analizlere göre bu hızla gidilirse bu hedefe ulaşmak da mümkün olmayacak.Geçen hafta Avustralya hükümeti kıyılarındaki 3.1 milyon kilometre kareyi kapsayacak bir deniz rezervleri ağı kurma kararı açıklandığında bilim adamları sualtı habitatının korunması yolunda gerçek bir adım atıldığı için mutlu oldu.Rio zirvesinden hemen önce yapılan bu hamlenin diğer hükümetlere de ilham vermesi ümit ediliyor.

Bağlılık Endişesi

Rio+20 zirvesinin önemli temalarından biri okyanuslar olacak.Ancak 6 ay süren hazırlık turlarında görüldüğü üzere hükümetler okyanusları koruma konusunda adım atmak için çok da hevesli görünmüyor.
ABD okyanuslardaki genetik kaynakların tüm ülkelerce eşit kullanımına sıcak bakmıyor, gelişmekte olan ülkelerse böyle bir karar alınmadan herhangi bir anlaşmaya imza atmayacaklarını söylüyor.

Pew Çevre Grubu Uluslararası Politika direktörü Sue Lieberman ''Ülkelerin on yıl önce Johannesburg'da verdikleri sözlere bağlı kalmayacaklarından endişe etmeye başladık. Ancak hala ülkelerin 2002'de verdikleri sözleri tutmak için zamanları var'' dedi.

Plankton Patlamasının Sebebi Ortaya Çıkarıldı


Bilim insanları, Kuzey Atlantik’in plankton patlamasının sebebini çözdü. Bölgenin gıda zincirinde önemli bir yer tutan ve çok büyük miktarsa sera gazını emen planktonların, kendilerini su üzerinde tutan girdap şeklindeki akıntılar olmadan bu kadar çoğalmasının mümkün olmadığı anlaşıldı. Science dergisinde yayımlanan araştırmaya göre, rüzgar ve okyanus akıntılarının neden olduğu girdaplar, renkli planktonların sayılarının patlamasında önemli bir rol oynuyor.

Güneşin fotosentez için en elverişli konuma geldiği bahar ve yaz döneminin başlarında, Kuzey Atlantik’te çeşitli türde planktonlar çok geniş bir alana yayılıyor ve bir türün ardından diğer artarken, okyanus ilk olarak yeşil, sonlara doğru daha açık bir hal alıyor. Massachusetts Woods Hole Okyanusya Enstitüsü’nden Amala Mahadevan, “Elde ettiğimiz sonuçlar, güneşin suları ısıtmaya başlamasından bile önce, girdapların ortaya çıkmasıyla plankton patlamasının başladığını gösteriyor” dedi.

Fosil Yakıt Kirliliğini Temizliyor
Bilim insanları, araştırmalarında diatom olarak bilinen tek hücreli planktonlara odaklandı. Silikadan yapılan ‘camdan evlerde’ yaşayan bu planktonlar, okyanusta yüzlerce kilometrelik bir alana yayılırken, yaşam türlerinin az olduğu sulara bile gıda sağlayabiliyorlar.

En son araştırmada elde edilen bulgular, yüzyıllardır denizci ve balıkçıların tanık olduğu, onlarca yıldır da uydudan tesbit edilen plankton patlamasının neden bahar dönemine rastladığını da ortaya koydu.Okyanuslarda yaşanan plankton patlaması, insanların her yıl fosil yakıtların kullanımından neden olduğu kirliliğin üçte birini atmosferden temizliyor. Kuzey Atlantik, okyanusların atmosferden temizlediği toplam karbon dioksit miktarının yüzde 20’sini temizliyor.

Dünya iklim Değişikliğini Durdurabilir mi?


ABD'deki Colorada Üniversitesi'nde çalışan bilim insanlarının son araştırması küresel ısınma ile ilgili korkuları biraz olsun hafifletti.ABD'deki Colorada Üniversitesi'nde yapılan ve Nature dergisinde yayınlanan araştırmada dünyanın atmosfere yayılan ve küresel ısınmaya neden olan karbondioksidi absorbe etme yeteneği olduğuna dikkat çekiliyor. Ormanlar, okyanuslar dünyada adeta bir karbondioksit filtreleme işlevi görüyorlar...

Bunlar sayesinde iklim değişikliğindeki hızlı artışta biraz frene basıldığı anlaşılıyor. Araştırma raporunun yazarlarından Pieter Tans şunları söylüyor: "İnsan aktiviteleri nedeniyle atmosfere yayılan ve iklim değişikliğine neden olan karbondioksidi dünya filtreleyebiliyor. Ancak bunu sonsuza kadar yapamaz. Ormanlar ve okyanuslar aracılığıyla yapılan filtreleme zaman içinde azalacak."Araştırmayı yapan bilim insanları uyarıyor: "Ormanlar ve okyanuslar sayesinde tutulan karbondioksit miktarı, küresel ısınmayı önleyecek boyutlarda değil."

Okyanusların emdiği karbondioksit nedeniyle denizlerdeki yaşam artık daha asitli bir ortamda sürüyor... Bu da denizlerdeki biyoçeşitliliği kötü yönde etkiliyor. Ormanların ve okyanusların filtrelediği karbon miktarı 1960 yılında havadan 2.4 milyar ton karbon iken bu rakam 2010 yılında 5 milyar tona çıkmış durumda.

Amerikan Nature dergisindeki makaleye göre 1959 yılından beri insanoğlunun havaya verdiği sera gazı miktarının %55'i bitkiler, toprak ve okyanuslar tarafından artan bir hızla geri çekildi. Ancak kalan %45'i bile küresel ısınmaya neden olmak için yeterli...
Kaynak : Ntvmsnbc / Nature (03 Ağustos 2012,12:03)
Son düzenleyen Safi; 20 Şubat 2019 23:02