Arama

Türk Hukuk Sistemi - Tek Mesaj #68

bekirr - avatarı
bekirr
VIP VIP Üye
22 Haziran 2012       Mesaj #68
bekirr - avatarı
VIP VIP Üye
4.yargı paketi.....

Özel yetkili mahkemelerin dayanağı CMK 250. maddede rötuş planlanıyor. Ancak bu değişiklikler maddenin ruhunu değiştirmeyecek.
Özel yetkili mahkemelerin kararları ve uygulamaları nedeniyle ihlal iddiaları artarken, uzun tutukluluk gibi gerekçeler Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) de Türkiye’yi sıkça mahkûm etmesine neden oluyor. Hükümet, bu gidişatın önüne geçmek için üzerinde çalıştığı 4. yargı paketinde tartışmalı uygulamalara dayanak yapılan Ceza Muhakemeleri Kanunu’nun (CMK) 250. maddesi gibi düzenlemelere ‘insan hakları’ rötuşu yapacak. Ancak değişikliklerin 250’nin ruhunu değiştirmeyeceği belirtiliyor.Başbakanlık koordinasyonunda, Adalet Bakanlığı ile insan hakları ile ilgili kuruluşlardan uzmanların katıldığı çalışmalarda, son zamanlarda eleştirilerin odağı olan CMK’nın 250. maddesi kapsamındaki suçlarla ilgili uygulamalardaki sorunların çözülmesi hedefleniyor. Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım geçen ay sonunda İtalya’da 250’de değişiklik yapacaklarını söylese de Adalet Bakanlığı yetkilileri değişikliklerin 250’nin ruhunu değiştirmeyeceğini vurguladılar. Kamuoyunda, 4. yargı reformu paketiyle CMK 250. madde kapsamının ve özel yetkili mahkemelerinin görev alanının kısıtlanacağına dair bir beklenti oluştu. Yapılan toplantılarda suç tanımlarında ve görev alanında bir sadeleştirmeye gidilmesi görüşü ağırlık kazandı. Gözaltına alma, avukatla görüşme gibi konulardaki kısıtlamalara sınırlama gelebilir. Ancak üst düzey bir hükümet yetkilisi, bu değişikliklerle Ergenekon gibi büyük davaların sanıklarının serbest kalacağı beklentisinin doğru olmadığını söyledi. Adalet Bakanı Sadullah Ergin’in çalışmalarını yakından izlediği reform paketi 30-40 maddelik bir paket olacak. Paketin yaklaşık 15 maddesi AİHM’nin Türkiye aleyhine otomatik mahkûmiyet kararı vermesine neden olan maddelerdeki değişikliklerle ilgili olacak. Öyle ki, Türkiye aleyhine 2400 mahkumiyet kararı olmasından Adalet Bakanı Sadullah Ergin de çok rahatsız. Yapılacak düzenlemelerde ‘iddia makamı’ ile ‘savunma makamı’ arasındaki ‘silahların eşitliği’ ilkesinin güçlenmesi hedefleniyor. Bir başka sorun da yargılamada iddia makamı ile savunma makamı arasındaki dengeyi anlatan ‘çekişmeli yargı’ ilkesinin ihlal edilmesi. Sanığın tutukluluğa itiraz sürecinde savcının görüşünün savunma avukatına sunulmaması nedeniyle AİHM Türkiye’yi her başvuruda mahkûm ediyor. Yapılacak düzenleme sonrasında özel yetkili mahkemeler, savcıların tutukluluk talebinin reddedilmesi için mahkemeye sunduğu görüşü sanık avukatına vermek ve sanığın savcıya yanıtını almak zorunda kalacak.

301 sürprizi gelebilir
İnsan hakları ihlalleri arasında ‘düşünce özgürlüğü’ alanı da ön sıralarda. Son zamanlarda gündemden düşse de AİHM, TCK’nın ‘Türklüğe hakaret’ suçunu düzenleyen 301. maddesi nedeniyle hala ihlal kararları verebiliyor. Yapılan çalışmalarda 301. madde de masaya yatırıldı ve üç öneri gündeme geldi. İlk öneri 301. maddenin tamamen kaldırılmasıydı ama Türkiye’nin koşullarının henüz buna elverişli olmadığı görüşü ağırlık kazandı. İkinci öneri, suçun cezasının hapis değil para cezası olması yönünde. Üçüncü öneri de soruşturma izni yetkisinin Adalet Bakanı’ndan alınıp insan hakları uzmanlarından oluşan bir heyete ya da komisyona devredilmesi oldu. Bakanlık yetkilileri, ikinci önerinin ağırlık kazandığını bildirdiler.
KAYNAK: http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=RadikalEklerDetayV3&ArticleID=1090266&CategoryID=78



Adalet Bakanlığı, verimliliği artırmak ve evrensel hukuk normlarına uyum için 4. yargı paketini hazırladı. Taslakta memurların yargı zırhı da kaldırılıyor.
Yargı hizmetlerinde verimliliğin arttırılması ve evrensel hukuk normlarına uyumu sağlamayı amaçlayan dördüncü yargı reformu taslağı hazırlandı. Çalışmayla birlikte, Hrant Dink davasında olduğu gibi yaşanan eksikliklerin önüne geçmek için kamu görevlilerinin yargılanmalarında izin şartı kaldırılıyor. Taslak, 'sıfır tolerans' kapsamında, işkence suçlarında zamanaşımını kaldırıyor.
Paketteki en önemli düzenlemelerden birisi de yerel kamu görevlilerinin adam öldürme, kasten yaralama ya da bunlara sebebiyet verme gibi suçlardan dolayı soruşturulması veya kovuşturulması için izin şartı kaldırılıyor.
Eksik soruşturma veya tam soruşturulmama gibi gerekçelerle yoğun eleştirilerin hedefi olan Hrant Dink davası için de böylece yeniden soruşturma yapılmasının önü açılacak. Ayrıca etkin soruşturma yürütülmediği hallerde de soruşturma dosyasının yeniden açılmasına yönelik düzenleme de yeni pakette yer alıyor.
'SİLAHLARIN EŞİTLİĞİ' PRENSİBİ
AİHM'in Türkiye'yi en fazla mahkum ettiği şikayetler arasında yer alan tutuklama ve tahliyeler konusu da yeni pakette düzenleniyor. 3. pakette tutuksuz yargılamalarda üst sınırın kaldırılması konusunda varılan mutabakatın ardından 4. pakette tutuklamalara karşı etkin bir itiraz mekanizması getiriliyor. Tahliye talebi için yapılan müracata karşı savcı mütalaası da sanık avukatlarına verilecek ve avukatların bu mütalaya karşı da beyanlarının alınması güvence altına alınacak. Böylece uluslararası arenada uzun tutukluluk süreleri ve tahliye taleplerine ilişkin sorunlara karşı zor durumda kalan Türkiye, "silahların eşitliğine" uygunluğu geliştirerek çözüm bulacak.
İŞKENCEDE ZAMANAŞIMI KALDIRILIYOR
İşkenceye "sıfır tolerans" hedefiyle hareket eden Adalet Bakanlığı, bu konuda en somut adımı da atmaya hazırlanıyor. Bakanlar Kurulu'na sunulacak tasarıda işkence suçlamaları karşısında zamanaşımı işlemeyecek. İnsanlığa karşı işlenen suçlar kapsamında değerlendirilecek işkence fiilini işleyenler için soruşturma açılması için zamanlama sınırlaması ortadan kaldırılacak.
TERFİDE AİHM KRİTERİ
Adalet Bakanlığı, yargı hizmetleri ile ilgili kamuoyunun doğru ve güvenli bilgilendirilmesi amacıyla adliyelere basın sözcülüğü getiriyor. Hakim ve savcıların terfi ve tayin işlemlerinde yeni düzenlemeyi öngören 4. pakette, yargı mensuplarının baktığı soruşturma ve kovuşturmaları terfide en önemli kriter olacak. Yargılama süresinin kısalığı, davaların AİHM ve AİHS kriterlerine uygunluğu da yine hakim ve savcıların terfilerinde etkili olacak.
ASKERİ YARGIYA NEŞTER
Türkiye'de uzun zamandır tartışılan ve yargıda iki başlılık uygulaması olduğu için eleştirilen askeri yargıya da neşter vuruluyor. Yargıya bir bütün olarak bakılan pakette askeri mahkemelerin verdiği kararlar için yeniden yargılanma yolu açılıyor. Mevcut düzenlemede, askeri yargıdaki biri ile AİHM kararları yeniden yargılama nedenine bir gerekçe oluşturmuyor. Sivil yargıda, CMK'nın 311. maddesinde ihlal kararı çıkmışsa buna dayanarak yeniden yargılama istenebiliyor. Yargıda 4. Reform Paketi'nde askeri mahkemelerde insan hakları ihlalleri ile ilgili durumlarda yeniden yargılamanın önü açılacak.
Kadınlara soyadı müjdesi
Yargıda 4 . Reform Paketi'nde sosyal hayata ilişkin düzenlemeler de yer alıyor. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) Türkiye'yi mahkum ettiği "kadınların evlendikten sonra kendi kızlık soyadını eşinin soyismi olmadan kullanma" konusunda da adım atmaya hazırlanıyor. Mevcut yasal düzenlemede evlenen kadınların kendi soyadını ancak eşinin soyadıyla birlikte kullanabiliyor. Yeni düzenlemeyle evlenen kadınların kendi kızlık soyadını yalnız başına kullanabilmesinin önü açılacak. Bakanlar Kurulu'nun bu düzenlemeyi kabul etmesi durumunda değişiklik Meclis'e gidecek kanun tasarısında yer alacak.

KAYNAK: http://www.stargundem.com/gundem/1276947-4yargi-paketi-yolda.html