Gücünü 'Rüzgardan' Alanlar Kazanıyor
İhtiyacı olan elektriği rüzgar enerjisi ile elde edenlerin sayısı artıyor...Hemen hemen bütün kıyılarının rüzgar potansiyeli oldukça fazla olan Türkiye'de rüzgar enerjisinin geçmişi henüz çok yeni..İlk rüzgar santrali 1995'te kuruldu. Üstelik o dönemde türbinlerden elde edilen enerjinin miktarı tahminlerin çok üstüne çıktı.. Sektör 17 yılda oldukça gelişse de Türkiye'nin potansiyeli göz önüne alındığında gidilmesi gereken daha çok yol var.
Peyzaj Mimarı Gökhan Abak, enerjisini kendisi üretenlerden.. Üstelik kazancı sadece doğa dostu bir ev değil, aynı zamanda çok ciddi bir maddi yükten de kurtulmuş. Abak, bu süreci şöyle anlatıyor: "Aylık 250-300 lira yaz aylarında daha fazla bir elektirik ücreti ödeyecektik sadece bununla, bir ilk yatırım maliyeti var mutlaka. Ama bu uzun vadeli bir yatırım. Sanıyorum 6 bin -7 bin lira civarı. 3 yılda amorte eder diye düşünüyorum"
Enerji verimliliği yüksek olsa bile yetkililer uzun süre rüzgar güllerine kuşkuyla yaklaştı..2001'de kabul edilen enerji piyasası kanunuyla rüzgar türbini kurmanın önündeki engeller kaldırıldı..Gelinen noktada 1800 megavatlık rüzgar enerjisi altyapısına ulaşıldı.. ancak uzmanlara göre bu oranı daha da arttırmak mümkün.
Avrupa Gücünü Rüzgardan Alıyor
Avrupa Rüzgâr Enerjisi Birliği’nden (EWEA) yapılan açıklamaya göre Avrupa Birliği’nin kurulu rüzgâr enerjisi kapasitesi 100 gigavatı aştı.Avrupa Birliği’nin kurulu rüzgâr enerjisi kapasitesi 100 gigavat enerji çıktısı yaklaşık 39 nükleer santralin çıktısına veya 11310 kilometre uzunluğunda kömür yüklü bir trenden elde edilecek enerjiye denk geliyor.
Avrupa Rüzgâr Enerjisi Birliği Başkanı Christian Kjaer, geçtiğimiz birkaç yıl boyunca AB’nin kurulu rüzgâr enerjisi kapasitesinin yılda yaklaşık 10 gigavat arttığını ve 2012’de de yaklaşık artışın aynı seviyede olacağını ifade etti; ancak, 2013 ve takip eden yıllarda artışın ivmesinin azalabileceğini ekledi. Kjaer’e göre sektör siyasi belirsizliklerden ciddi şekilde etkileniyor.
1000 gigavatlık kurulu kapasitenin büyük kısmını ise karada kurulu rüzgâr santralleri oluşturuyor. Ağ ve finansman altyapısı engelleri aşılabilirse okyanuslarda kurulacak santrallerle mevcut kurulu kapasitenin misliyle artırılabileceği öngörülüyor. Halihazırda karadaki bir rüzgâr değirmeni 1.2-1.4 milyon dolar arası yatırım gerektirirken denizde kurulan rüzgâr değirmenleri karadakilerin yaklaşık üç katına mal oluyor.
Kaynak : BBC