Rebâb'ın tarihini inceleyecek olursak, iki rivayetle karşılaşıyoruz. Birincisi; Uygur Türklerinden beri çalındığı ve Ortaçağ'da Türk-İslam dünyasında çok kullanılmış bir musiki aletidir. Diğeri ise Eski İran Musikisi'nden Eski Arap Musikisi'ne geçip bütün Yakın Doğu ve Akdeniz'e yayıldığıdır.
Türklerin çaldığı en eski çalgı türlerinden birisi olan Rebab, zaman içinde kendisini yenilemiş, yeni ve farklı türleri ortaya çıkmıştır. Bunlar;
Dikdörtgen Rebab
Yuvarlak Rebab
Armud Şekilli
Beyzi (kayığa benzer gövdeli) Rebab
Yarım küre Şeklinde Rebab
Tambur Rebab
Açık Tekneli Rebab
Tek tellisinden beş tellisine kadar kullanıldığı görülmüştür. Mevlana zamanında Anadolu'da dört telli Arap rebâb'ın çalındığı ve onun emriyle altı tele çıkarıldığı bası kaynaklarda vardır. Mızrapla çalınan şekilleride vardır. Yaylı sazların atası sayılmaktadır.
Hindistan cevizi tekne, teknenin üzerinde gerilmiş deri, tellerin geçtiği bir eşik, uzun bir sap ve bulgulardan oluşur, birde dize veya yere koymak için demirden bir ayağı vardır.
Levni'nin minyatürlerinden Osmanlı İmparatorluğu'nda ne kadar yaygın olduğunu görürüz. XVIII. asırdan sonra adeta terk edilmiştir.
Kaynak