Arama

Osmanlı Kültürü - Tek Mesaj #35

Efulim - avatarı
Efulim
VIP VIP Üye
25 Temmuz 2012       Mesaj #35
Efulim - avatarı
VIP VIP Üye
Sadabad - Sadabad Eğlenceleri
MsXLabs.org & MORPA Genel Kültür Ansiklopedisi & Vikipedi, özgür ansiklopedi

sadabat

Sadabad, 18. yüzyılda Kağıthane Deresi kıyısında bir mesire yerinin adı.
18. yüzyılda İstanbul'da, Kâğıthane Deresi kıyısında kurulan bir mesire yeri. Bu yıllarda Kâğıthane semti en güzel mesire yerlerinden biriydi. Burada, zamanın ileri gelenlerinin de katıldığı eğlenceler düzenlenirdi. Bu eğlencelere Kanunî Sultan Süleyman ve II. Selim zamanında başlanmış ve III. Ahmet zamanında daha fazla önem verilmiştir. Kâğıthane Deresi'nin ilk akış yönü değiştirilerek kenarlara mermer rıhtımlar, daha sonra otuz sütun üzerine oturtulmuş olan Sadabad Kasrı yaptırıldı. Önünde havuz, çevresinde çağlayanlar ve heykeller vardı. Buradaki eğlenceler 5 Mayıs, yani hıdrellezin ilk günü başlar ve sabahlara dek sürerdi. Zamanın şairleri, bu dönemden söz eden şiirler yazmışlardır. Eğlence günü kasırda ziyafet verilirdi. Osmanlı İmparatorluğu'nda Lale Devri diye anılan bu eğlencelere bazı kişiler çeşitli nedenlerden dolayı karşı çıkmaya başladılar. Damat İbrahim Paşa'nın öldürüldüğü ve III. Ahmet'in tahttan indirildiği Patrona Halil İsyanı ile birlikte eğlencelerin yapıldığı yerler ve kasır isyancılarca tahrip edildi.

sadabad


Tarihçe

Sadabad eğlenceleri, III. Ahmet (1703-1730) ve Sadrazam Nevşehirli Damat İbrahim Paşa (1717-1730) devrinde İstanbul'da Kağıthane semtinde Alibeyköy yakınlarında yapılan kasrın çevresinde düzenlenen eğlenceler.
Kağıthane semti İstanbul'un en tutulan mesire yerlerindendi. Kanuni Sultan Süleyman ve II. Selim zamanlarında burada eğlenceler düzenlenir, İstanbul halkının ilerigelenleri de eğlencelere katılırdı. III. Ahmet zamanında bu eğlencelere daha büyük önem verildi. Önce Kağıthane Deresinin akış yolu değiştirildi. Derenin kenarlarına mermer rıhtımlar yaptırıldı. Ayrıca otuz sütun üzerine oturtulmuş göz alıcı bir kasır (Sadabad Kasrı) inşa edildi. Kasrın önünde büyük bir havuz, çevresinde çeşitli çağlayanlar, ağızlarından su fışkıran ejderha heykelleri vardı. Sadabad Kasrı'ndan başka çevreye çeşitli köşkler, bahçeler, hamamlar yapıldı.
Eğlenceler, hıdırellezin birinci günü (6 Mayıs) başlar, özellikle mehtaplı gecelerde sabahlara kadar devam ederdi. Zamanın şairleri, yazdıkları çeşitli şiirlerle padişahı ve sadrazamı överek , onları bu eğlencelere çağırırlardı. Ziyafetler kasırda verilir, ziyafet bittikten sonra eğlencelere dışarıda devam edilirdi. Osmanlı İmparatorluğu'nda Lale Devri adıyla anılan bu dönemdeki eğlencelere, başta padişah olmak üzere bütün saray erkanı ve İstanbul halkının ileri gelenleri katılırdı.
Gün geçtikçe bu eğlencelere çeşitli sebeplerle karşı olanlar çoğaldı; Patrona Halil İsyanı çıktı. Ayaklanma sonunda Damat İbrahim Paşa öldürüldü, III. Ahmet tahtından indirildi ve Sadabad eğlencelerinin yapıldığı yerler, başta kasır olmak üzere tahrip edildi.
Aşağıdaki şarkı Nedim'in Sadabad içeren en ünlü şarkılarından biri (bu şarkı ayrıca Milli Eğitim Bakanlığı onuncu sınıf Türk Edebiyatı ders kitabında da bulunur.)

sadabad9a1
ŞARKI
Bir safa bahşedelim gel şu dil-i nâşâde
Gidelim serv-i revanim yürü Sadâbâd'e.

İşte üç çifte kayık emrimize amade
Gidelim serv-i revanim yürü Sadâbâd'e.

Gülelim, oynayalım, kâm alalım dünyadan
Mâ-i tesnim içelim çeşme-i nev-peydâdan

Görelim âbı hayat aktığın ejderhadan
Gidelim serv-i revanim yürü Sadabâd'e.

Gâh varıp havz kenarında hırâmân olalım
Gâh gelip kasrı cihan seyrine hayran olalım.

Gâh şarkı okuyup gâh gazelhan olalım
Gidelim servi revanim yürü Sadâbâd'e.

İzn alıp Cuma namazı deyü mâderden
Bir gün uğnlayalım çarh-ı sitem-perverden

Dolaşıp iskeleye doğru nihfin yollardan
Gidelim servi revanim yürü Sadâbâd'e.

Bir sen u bir ben ü bir mutrib-i pâkîze-edâ
İznin olursa eğer bir de Nedim-i şeyda

Gayri yaranı bugün edip ey şuh feda
Gidelim servi revanim yürü Sadâbad'.
Bugünkü Türkçe ile:
Gel şu mutsuz gönüle bir eğlence bahşedelim
Servi boylum, gidelim, yürü Sadâbâd'a.

İşte üç çifte kayık emrimizde bekliyor.
Servi boylum gidelim, yürü,

Sadâbâd'a Gülelim, oynayalım, dünyadan muradımızı alalım.
Yeni yapılan çeşrheden Cennet suyu içelim.

Ejderhanın ağzından hayat suyunun aktığını görelim.
Gidelim servi boylum, yürü, Sadâbâd'a.

Kâh havuz başında dolaşalım, kâh Cihan Kasrı'nı seyredelim.
Bazen şarkı, bazen gazel okuyalım.

Servi boylum gidelim, yürü, Sadâbâd'a "Cuma namazına" diye annenden izin alıp
Zalim felekten bir gün çalalım.

İskeleye doğru gizli yollardan dolaşıp
Servi boylum, gidelim, yürü Sadâbâd'a.

Bir sen, bir ben, bir de temiz tavırlı çalgıcı
İznin olursa eğer şu âşık Nedim,

Başka dostları bugünlük feda edip,
Servi boylum gidelim, yürü Sadâbâd'a.

Nedim
NOT: Bu şiirde yer alan "cuma namazı " kısmı sansüre uğramış ve kitaplarımızdan kaldırılmıştır. Şiirin aslı budur bu şiir çok tartışılan bir şiirdir. Çünkü eşcinsellik çağrıştırdığı düşünülmektedir. Çünkü bir bayan cuma namazına gidemez.
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Sen sadece aynasin...