Arama

Nefesli Çalgılar - Ney - Tek Mesaj #4

Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
28 Temmuz 2012       Mesaj #4
Avatarı yok
Yasaklı
Ney'in Sembolik Anlamı

ney1

Doğu müziğinde nefesli bir saz olan neyin, doğu felsefesindeki sembolik anlamı bir müzik aleti olmanın ötesindedir.

Ney, en basit yapılı sazdır. Prensip olarak içi boş bir boruya delikler açılmak suretiyle oluşturulan perdelerden ibarettir. Üflenerek çalınır. İçi boş boru olarak tahta, kemik, pişmiş toprak, maden gibi değişik malzemeler kullanılmış olmakla beraber herhalde en çok doğada hazır bulunan kamış çağlar boyunca kullanılmıştır.

Antropolojik araştırmalar sonucu 35.000 yıl önce yapılmış, hayvan kemiğine açılmış deliklerden oluşan bir müzik aleti bulunmuştur. Üflemeli çalgılar Mezopotamya kaynaklarında sıkça geçer. Yazılı kaynaklarda üflemeli çalgılara genel olarak Sümerce GI, Akkadça QANÜ adı verilmektedir. Bu isimler, kargı ve ney sözcüklerinin öncülü olabilir. Bu aletlerin özelliği tek bir kamıştan oluşur ve hava doğrudan kamışın içine üflenir. Eski Babil devrine ait kabartmalar arasında nefesli saz çalan müzisyenler bulunmaktadır. Mezopotamya’nın diğer bir üflemeli aleti bir çift kamış veya borudan oluşan çalgıdır. Bu kamışlar farklı uzunluk ve kalınlıktadır, muhtemelen daha zengin ve farklı akortlarda bir seslendirme elde etmek için kullanılan bir yöntemdir.

Hitit metinlerinde de Mezopotamya kaynaklarından bilinen uzun kamışın üflemeli çalgı olarak adı geçer. Mısır’da eski krallık dönemine ait tasvirlerde neye benzeyen yaklaşık bir metre boyunda, doğrudan doğruya ağızdan üflenerek çalınan bir çalgı görünür. Bu alet daha sonraki dönemlere de değişmeden ulaştı.

Ney, en yüksek sembolik ifadesini tasavvuf düşüncesinde bulmuştur. Tasavvuf fikrinde ney doğrudan insanı sembolize eder. Öyle ki neyin yedi deliği insan vücudundaki deliklere benzetilmiş, dokuz boğumu insanın ana rahminde geçirdiği dokuz ayla ilişkilendirilmiştir. Ney ve arif insan arasında şu benzerlikler vardır:


*Neyden âşıkane sesler çıkar, arif olan insan da âşıkane sözler söyler. Neyin sesi ve ariflerin sözleri dinleyenlerin aşkını arttırır.
*Neyin hüneri görünen cisminde değil içindedir. Ariflerin de üstün özellikleri içindedir. Neyin boyu doğru ve düzgündür, ariflerin de huyu.
*Neyin içi boş, yalnız aşkın nefesiyle doludur, arifler de kin ve nefretten uzaktır, kalbi Allah aşkı ile doludur.
*Ney kendiliğinden ses çıkarmaz, bir üfleyicinin nefesine muhtaçtır, arif de bir silsile içinde bağlı bulunduğu mürşit ile aynı sesi çıkaran saz gibidir.

Tasavvuf düşüncesinde neyin öyle derin bir sembolik anlamı vardır ki her türlü abartıdan uzaktır. Ney doğrudan insanı, insanın yaşam çilesini sembolize eder. İslam inanışına göre Bezm-i Elest denilen mecliste Allah(c.c) ruhları yarattıktan sonra “Ben sizin Rabbiniz değil miyim? ” diye sorar. Ruhlar “ Evet, Rabbimizsin! ” diye cevap verir. Bu, sonsuz coşku dolu, ruhun hazların ve mutlulukların da üzerinde olduğu; Allah ile beraber olduğu zamandır. Daha sonra ruh, varlık alemine gönderilir. Ruhun varlık alemine gönderilmesi, aslında kopuş, ayrılıştır. Tıpkı ana rahmindeki bebeğin ağlayarak doğması gibi. Ruh dünyada bilerek veya bilmeyerek sürekli aslını arar. Kendini hapsolduğu bedensel zevklere zaman zaman kaptırsa da ızdırabı yaşadığı sürece bitmez. Nihayet takdir edilen sürenin sonu, ölüm; aslına dönüş, vuslattır. Mevlana ölümü kavuşma olarak bilir. Ardından gelenler onun öldüğü geceyi “şeb-i arus”, yani kavuşma gecesi diye asırlardır anmaktadırlar.

İnsanın bu yaşam macerası ile neyin kamışlıktan koparılması arasında derin bir benzerlik vardır. Kamış, sazlığındayken yeşerir, boylanır, sonsuz bir neşe içindedir. Kamışlıktan koparılınca kurur, sararır. Delikleri açılır ve o zamandan sonra feryat ederek aslını arar. Neyzenin elinde dinleyenlere hasretini söyler.



Kaynak : Yeni Yüksektepe Dergisi / Sayı:38