Arama

İslam Mimarisi - Tek Mesaj #2

Mavi Peri - avatarı
Mavi Peri
Ziyaretçi
30 Temmuz 2012       Mesaj #2
Mavi Peri - avatarı
Ziyaretçi
İslam Mimarisi

İslâm ülkelerinde ve İslâmiyet etkisinde gelişen sanat ve mimarî. İslâm sanatı, Hristiyan kültür ve sanatında olduğu gibi yalnız bir etnik grubun ya da belirli bir coğrafî bölgenin sanatı değildir. Hristiyanlıktan farklı olarak, bütün Müslüman kültürünü yansıtır. İslâm sanatı ve mimarîsini çeşitli dönemler içinde sınıflandırabiliriz. Emevîler dönemi: Merkezi Suriye ve Filistin'de bulunan Emevî Devleti'nin bu yerlerde çeşitli anıtsal yapıtları bulunmuştur. Bunlardan en önemli ikisi Şam'daki Büyük Cami ve Kudüs'teki Taş Kubbe'dir (Kubbetüssahra). Bu dönemde yine bu yapıtların ve diğerlerinin cepheleri şehzadelerin ve emirlerin yaşamlarını anlatan fresklerle; İran'ın doğusundakiler ise Bizans etkisiyle de iyice karışmış tablolar ve ikona benzeri süslemelerle bezenmiştir. Halifeler dönemi: Bu dönemde Bağdat (762), Kahire (969) ve Emevîler tarafından İslâmî bir merkeze dönüştürülen Kurtuba gibi üç büyük kültürel merkezin oluşması önemli bir gelişmedir. Bu dönem, mimarî açıdan Kahire'de Ezher ve Hakim, ayrıca Kurtuba Camisi ile belirgindir. Yine bu dönemden kalan altın, gümüş, bronz, ipek, seramik ve ağaç eşyalarda, desen ve yapılış açısından geometrik ve doğal biçimlerden esinlenildiği görülür. Bunlar genellikle bir simetri içinde kullanılmıştır. Bütün süslenen yüzeyi kaplar ve sonsuza kadar devam edecek gibi uzanırlar. Bu dönemin en dikkate değer süslemeciliği ve el oymacılığı Fatımî dönemi Mısır bronzları, Mısır, İspanya ve Sicilya fildişileri ve Mısır, Irak ve Doğu İran seramikleridir. Selçuklular Dönemi: Selçuklular 1055'te Bağdat'ı aldıktan sonra halifeyi etkileri altına aldılar. Bu nedenle Selçuk egemenliğinin tamemen kabul edilmediği Batı'da ve Mısır'da bile onların sanatsal ve zihinsel etkinliklerinin kalıcı izlerini görmek mümkündür. Yine bu dönem, İran'ın Müslüman Orta Doğu'nun kültürel liderliğini ele geçirdiği, mistik ve lirik şiir geleneğini geliştirdiği dönemdir. Selçuk döneminde mimarîde iki önemli gelişim belirdi. Bunlar İran tuğla mimarîsinin uyarlanması ve anıtsal mezarların yapımındaki büyük gelişmeydi. Biblo ve küçük eşyalar yapımında yeni arıtma yöntemlerinin uygulanmaya başlanması, bronz ve gümüş üzerinde çok daha etkili çalışmalar yapılabilmesini sağladı. Tepsiler, şamdanlar, kutular ve en çok da seramik eşyalar Selçuklular döneminde olağanüstü bir gelişim gösterdi. Bunlar parlak ve göz alıcı şekilde boyanıyor, bazen desen ve bazen de mistik şiirlerle üzerlerine prenseslerin yaşamları, çeşitli öyküler yazılıyordu. Yine bu dönemde resimli elyazmaları görülür. Bunların en karakteristik olanı al-Hariri'nin "Makamat"ıdır. 50 öyküden oluşan ve minyatürlerle süslenen bu yapıt, dönemin Arap kasabalarındaki yaşam hakkında birçok ipucu vermektedir. Daha sonraları İslâm sanatını dört farklı kültürel başlık altında toplayabiliriz. Arap dünyası: Bu başlık altında 1258'den 1517'ye kadar Mısır'da egemen olan Memlûkler ele alınabilir. Memlûkler, özellikle Kahire'de olmak üzere, çoğu dinsel birçok anıt bırakmışlardır. Sultan Kalavun, Sultan Berkuk, Hasan ve Baybars camileri bunlardandır. İşçilik kalitesi, mermer, taş, mozaik ve cam işlemeciliği açısından Memlûk yapıtları eşsizdir. Yine cam ve metal işlemeciliği, minyatür ressamlığı son derece gelişmiş bir düzeye ulaşmıştır. Fars (İran-Acem) dünyası: İran, Moğol istilâsından sonra mimarî ve sanatta yüksek bir noktaya varabildi. 1465'te tamamlanan Tebriz'deki Mavi Cami, 1616'da tamamlanan Mescid-i Şah (Isfahan), bu mimarînin anıtsal yapıtlarıdır. Bunun yanında dekoratif sanatlar, halı dokumacılığı ve minyatürcülük gelişti. Bu yapıtlar esin kaynağını genellikle İran şiirinden alıyordu. Bu dönemin resim sanatında en belirgin kişi 15. yüzyılın sonlarında yaşamış olan Behzad'dır. Osmanlı dünyası: Büyük kubbeli camiler ve yüksek minarelerle Osmanlı mimarîsi, biraz da Ayasofya'nın etkisinde kalmıştır. Osmanlı minyatürleri genellikle İran desenlerinden etkilenmişse de desenlerinin daha çok tarihî olaylara dayanması ve gerçekçiliğiyle ondan ayrılır. Bunların yanında Osmanlılarda halıcılık ve seramikçilik de önemlidir. Müslüman Hindistan dünyası: Hindistan'a ilk büyük çaplı Müslüman girişi 11. yüzyılda oldu ve yine bu yüzyılda Orta Doğu ve Hint motif bileşimleri kendisini göstermeye başladı. Mimarî alanda Akra'daki Tac Mahal bu dönemin en olağanüstü yapıtıdır. Dokumacılık ve minyatür ressamlığı bu bölgedeki diğer sanatlardır. İslâm sanatı başlangıç döneminde Yunan ve eski Doğu motiflerini kullanarak bunları kendine uyarladı. Selçuk dönemiyle birlikte Doğu Asya etkisi kuvvetlendi ve Moğol ve Safevî dönemlerinde bu etki arttı. 10 ve 15. yüzyıllarda İslâm sanatı bütün bu bileşenleri yüksek bir sentez gücüyle bir araya getirdi ve tamamen bireysel, soyut bir stil ortaya koydu. 17. yüzyılda ise, Batı etkisi egemen olmaya başladı. İslâm sanatının etkileri en olgun döneminde Çin'e, Cava'ya, Sudan'a, Hindistan'a ve bütün Rusya'ya yayıldı. Rönesans'a büyük ölçüde kaynaklık etti ve yer yer Antik Yunan kültürüyle Rönesans arasındaki bağları kurdu. Mimarînin temelini toplu ibadet geleneğinin sonucu ortaya çıkmış, olan cami oluşturur. Kâbe'nin etrafındaki dikdörtgen avludan yola çıkılarak geliştirilen cami mimarîsi, bu avlunun Kâbe duvarına yakın kısmının sütunlara dayalı bir çatıyla örtülmesiyle ilk basit cami tipine ulaştı. Sonradan çeşitli bölgesel ve kültürel farklılıklar sonucu, çok değişik biçimlerde camiler ortaya çıktı. Mimarî dışında İslâm sanatı kendini en çok süslemecilik alanında göstermiştir. Süslemecilikte kullanılan desenler genellikle, bitkisel motifler, geometrik çizgiler ve bazen de hayvan motifleridir. İslâm dünyasının, bu konuda çok belirgin ayet ve hadisler olmamasına karşın, figüratif sanatlara karşı bir çekimserliği söz konusudur. Emevîler, Abbasîler ve birçok Türk ve Şiî hanedanı dönemlerinde bu türden anlatıma zaman zaman yer verilmişse de, Memlûkler bu türden yapıtları tamamen yasaklamışlardır. Bunun yanı sıra Kuran okunurken kitabın üzerine konduğu rahleler, silâh kınları ve kabzaları, harem kapıları, balkon parmaklıkları, topuz başları, koku şişeleri, mücevher kutuları, masa takımları, lambalar, mangallar ve şamdanlar İslâm süslemecilik sanatının en önemli örnekleridir.

MsXLabs.org & MORPA Genel Kültür Ansiklopedisi
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.