Arama


mhmmdcngz - avatarı
mhmmdcngz
Ziyaretçi
10 Ağustos 2012       Mesaj #28
mhmmdcngz - avatarı
Ziyaretçi
Simyayı kısaca tanımlayacak olursak doğadaki temel sayılan 4 elementi (Hava Su Toprak Ateş) kullanarak bunları altına çevirmeyi amaçlayan tarihin eski devirlerinde çokça yapılmaya çalışılmış ve özellikle de bilim tarihi içerisinde kimya biliminin oluşmasına,gelişmesine büyük katkısı olan bir çeşit ampirik çalışmadır.
Kökeni konusunda çeşitli rivayetler bulunmakla birlikte Simya ile en az 2500 yıldır uğraşıldığı bilinmektedir. Simya ile ilk olarak Mezopotamya, Eski Mısır, İran, Hindistan ve Çin’de uğraşılmıştır. Klasik Yunan döneminde Yunanistan’da, Roma İmparatorluğu’nun hüküm sürdüğü coğrafyada, önemli İslam başkentlerinde ve daha sonra 19. yüzyıla kadar Avrupa’da simyaya ilgi duyulmuştur.
Simyanın ortaya çıkışındaki asıl amacının ölümsüzlüğün keşfini bulmak olduğu söylenebilir.Çünkü Çin mitolojisine göre altın bozulmaz yani süreklidir. Dolayısıyla simya altınıyla yapılmış bir kaptan yemek yiyen ve öğünlerine belli bir miktar altın karıştıran kişi de ölümsüz olacaktır. Bu açıdan simyanın amacı para kazanmak değil ölümsüzlüğe ulaşmaktır
Etimolojik olarak simya sözcüğü türkçede varolan kimya sözcüğü ile aynı kökenden gelmektedir. kökeni arapça olan bu sözcükler arapçaya da kara ülke anlamına gelen khem sözcüğünden gelmiştir. Bu kara ülke ise mısırdır. Etimolojik olarak da simyanın kökeni mısır olarak gözükmektedir

Aristo da zamanında simya ile ilgilenmiş ve ona değinmiştir. Çünkü Aristoteles’e göre her madde hava,su,toprak ve ateşin belirli oranda birleşiminden oluşur . Bu oranlar maddeye karakterini kazandırır. maddenin-kişinin vücudundaki bu madde oranlarını değiştirmek yolu ile onun özelliklerini de değiştirirsiniz.
Günümüzde, simya mistik, ezoterik ve sanatsal yönleri nedeniyle bilim tarihçileri ile filozofların ilgi alanına girmektedir. Simya, modern bilimin temelini atan disiplinlerden biridir ayrıca günümüz kimya ve metalürji endüstrilerinde kullanılan birçok madde ve işlem eski dönem simyacılarının keşfidir.
Kimyayı tanımlayacak olursak maddelerin yapılarıyla, özellikleriyle, geçirdikleri değişimler ve bu değişimler sırasındaki enerji alışverişleriyle ilgilenen bilim dalıdır diyebilriz.
Aralarındaki farkı kıyaslayacak olursak:
Simya, kimya biliminin atasıdır diyebiliriz. Simyacılar tarafından keşfedilen bir çok şey, daha sonraları kimyacılar tarafından kullanılmıştır.Simyada deney daha çok ön plandadır. Deneysel yaklaşım çok ön planda iken bunun aksine bilimsel bilgiye çok yakın değildir. Simyacılar genellikle rastgele olarak çeşitli maddeleri birbirine karıştırıp sonucunda birşey bulmayı ummuşlardır. Yani deneylerde bilimsel bir altyapı çoğunlukla yoktur. Kimya ise deneysel ve bilimsel dayanaklı teorik bilgileri dengeli bir biçimde kullanır. Deneyler kadar bilimsel temellere dayanan bilgilerde ön plandadır. Simyadaki gibi bir rastgelelik temelinde değildir. Tekrar belirtmek gerekirse simya, kimya bilimine öncülük etmiş ve daha sonra yerini kimyaya bırakmıştır.

simya
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 2 üye beğendi.