Arama


Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
27 Ekim 2006       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi

Brezilya

Ad:  brezilya.jpg
Gösterim: 2215
Boyut:  42.2 KB

resmî adı BREZÎLYA FEDERATİF CUMHURİYETİ, Portekizce REPÜBLİCA FEDERATİVA DO BRASİL, Güney Amerika kıtasının yaklaşık yarısını kaplayan ülke. 8.511.965 km2’lik yüzölçümüyle dünyanın beşinci büyük ülkesidir. Güney Amerika’nın Atlas Okyanusuna bakan kıyılarının yüzde 40’ı (yaklaşık 7.400 km) Brezilya sınırları içinde kalır. Brezilya’nın gerek kuzeyden güneye uzunluğu, gerekse doğudan batıya genişliği yaklaşık 4.300 km’dir. Ekvador ve Şili dışında kıtanın bütün ülkeleriyle sınırı vardır. Güneyinde Uruguay, güneybatısında Arjantin, Paraguay ve Bolivya, batısında Peru, kuzeybatısında Kolombiya, kuzeyinde ise Venezuela, Guyana, Surinam ve Fransız Guyanası yer alır. Nüfusu (1991 tah.) 153.322.000, başkenti Brasılia’dır.

DOĞAL YAPI


YÜZEY ŞEKİLLERİ.


Ülke topraklarının büyük bölümü tepelik yaylalar, platolar ve alçak dağlardan oluşur. Ova olarak tanımlanabilecek çok az alan vardır. En büyük ovalar Yukarı Amazon Havzasında yer alır. Brezilya, Yukarı Paraguay Irmağı Havzasının bir bölümünü de Bolivya ile paylaşır. Önemli sayılabilecek kıyı ovası yok gibidir.

Amazon’un güneyindeki Brezilya Platosu ile kuzeyindeki Guyana Platosu jeolojik köken ve yüzey şekilleri bakımından benzerlikler gösterir; her iki oluşum da Prekambriyen Zamanın (y. 4 milyar - 570 milyon yıl önce) erken evrelerinde biçimlenmiştir. Deniz düzeyinden yüksekliği 300-900 m arasında değişen Brezilya Platosu üzerinde, çoğu güneydoğuda olmak üzere birkaç dağ yer alır. Ülkenin en yüksek noktalarından biri, Geç Prekambriyen kayaçlardan oluşmuş Bandeira Dağı (2.890 m) Brezilya Platosu üzerinde, Minas Gerais ile Espirito Santo sınırının yakınındadır. Brezilya ve Guyana platolarının büyük bölümü Paleozoyik (Birinci) Zamanın (y. 570-225 milyon yıl önce) tortul kayaçlanyla örtülmüştür. Bu kay açların üzerinde, özellikle Sâo Paulo ile öteki güney eyaletlerinde Trivas Döneminde (y. 225-190 milyon yıl önce) oluşmuş yumuşak, kırmızımsı kumtaşları yer alır. Güneydeki Parana Platosu, dünyanın en büyük lav platolarından biridir. Ülkenin en yüksek noktası Neblina Doruğu (3.014 m), Venezuela sınırında Guyana Platosunun Brezilya içinde kalan kesimindedir.

Brezilya Platosunun güneyinde Rio de la Plata Havzası yer alır. Doğusunda, dimdik bir eğimle birdenbire 760 m alçalan Serra do Mar’ın ayırdığı dar kıyı düzlüğü, kuzeyinde ise deniz düzeyinden yüksekliği genellikle 250 m’nin altında kalan Amazon Havzası bulunur. Salvador’dan Porto Alegre’ye kadar uzanan Serra do Mar, Frio Burnunun kuzeyinde çeşitli ırmak yataklarıyla parçalanır. Vitoria’nın kuzeyinde denize ulaşan Doce Irmağı bu bölgede platodan kıyıya ulaşım sağlayan önemli bir yoldur.
Brezilya kıyılarında gerçek anlamda ova bulunmamakla birlikte, kıyıdilleri ile lagünlerden oluşan ve genişliği yerine göre değişen bir şerit yer alır. Bu şerit üzerinde kilometreler boyunca kumsallar uzanır, yer yer kumullar görülür. Güneyde ülkenin iki büyük lagünü Patos ve Mirim, kıyıdilleriyle denizden ayrılır. Kıyı şeridinde, demirlemeye elverişli bazı derin doğal limanlar da bulunur.
Bunlardan Guanabara Körfezinin kıyısında Rio de Janeiro ile Niteröi, Todos os Santos Körfezinin kıyısında ise Salvador kentleri kurulmuştur.

Ad:  brezilya1.JPG
Gösterim: 1579
Boyut:  72.0 KB

AKARSU VE GÖLLER.


Brezilya Platosunda üç büyük ırmak sistemi yer alır. Kuzeyde, bini aşkın kolu bulunan Amazon Irmağı 5.780.000 km2 ile dünyanın en geniş ırmak havzasını oluşturur. Amazon, 180.000 m3/sn ile dünyada denize en hızlı su döken ırmaktır.
Amazon Havzasının yaklaşık üçte ikisi Brezilya içinde yer alır ve ülke topraklarının yüzde 45’ini kaplar. Güneyde Tocantins, Araguaia, Xingu, Tapajös ve Madeira ırmakları, kuzeyde ise Negro, Amazon’ un en büyük kollarıdır. And Dağlarının doğu tabanında en geniş yerine ulaşan Amazon Havzası doğuya doğru daralır, Atlas Okyanusuna doğru yeniden genişlemeye başlar. Manaus’un doğusunda, kuzeydeki Guyana Platosu ile güneydeki Brezilya Platosunu yalnızca çok dar bir ova ayırır. Uzunluğu 6.500 km’yi bulan Amazon Irmağının ana kolunun hemen bütün kesimleri ulaşıma elverişlidir. Ama kolları üzerindeki su ulaşımını, Brezilya Platosundan inen çavlanlar engeller. Amazon’un yumuşak bir eğimle akması da hidroelektrik enerji üretiminde ve sulamada ırmaktan geniş biçimde yararlanılmasını önler.

Ülkedeki ikinci büyük ırmak sistemini Paraguay, Parana ırmakları ile Rio de la Plata oluşturur. Parana Irmağı, Minas Gerais bölgesinin güneyinden başlayarak güneye doğru akar. Serra do Mar üzerinde Santos yakınlarından doğan Rio de la Plata ise önce batıya, sonra güneye yönelerek Arjantin’de Buenos Aires yakınlarında denize ulaşır. Bu ırmakların hiçbiri kısa mesafeler dışında ulaşıma elverişli değildir. Ama ülkenin hidroelektrik enerji üretiminin büyük bölümü Parana Irmağı üzerindeki barajlardan sağlanır. Yapımı 1985’te tamamlanan 12.600 m W gücündeki Itaipü Barajı dünyanın en büyük barajıdır.

Sâo Francisco Irmağı bütünüyle Brezilya içinde akan ırmakların en büyüğüdür. Parana ve Tocantins ırmakları gibi o da Brezilya Platosunda doğar; yaklaşık 1.700 km kuzeye doğru aktıktan sonra doğuya dönerek denize kavuşur. Sâo Francisco Irmağının bazı kesimlerinde ulaşım yalnızca küçük ırmak tekneleriyle yapılabilmektedir; son 300 km’lik bölümü büyük gemilerin ulaşımına da elverişlidir. Irmak üzerindeki en önemli enerji tesisi Paulo Afonso’daki hidroelektrik santralıdır. Sulanan ekili alanlarda 1970’lerde gerçekleşen hızlı artışın önemli bölümü Sâo Francisco ve Rio de la Plata havzalarında sağlanmıştır.
Brezilya topraklarında çok sayıda küçük ırmak da bulunur. Bunlardan bazılan yerleşmenin yoğun olduğu bölgelerde aktığı
için büyük önem taşır. Paraıba, Doce, Parnaıba ve Jacui ırmakları gerek ulaşım, gerek tarımsal üretim açısından bunların en önemlileridir. Patos Lagününe boşalan Jacui Irmağı, özellikle Porto Alegre’ye yönelik kömür taşımacılığı dolayısıyla üzerinde en çok yük taşman suyollarından biridir. Brezilya Platosunun güney kesimi, toprağın koyu mor rengi dolayısıyla terra roxa olarak adlandırılır ve kahve üretimiyle ünlüdür. Kuzeydoğu kıyı şeridinin belirgin özelliği ise zengin killi topraklardır; ama bu şeridin hemen gerisinde toprak niteliği düşer.

İKLİM.


Brezilya’da gerek sıcaklık, gerek yağış bakımından aşırı iklim farklılıkları görülmez. Ekvator bölgelerinde bile sıcaklık çok yüksek değildir. Yıllık ortalama sıcaklık 25-26!°C’dir; en sıcak ve en soğuk aylar arasında sıcaklık farkı 2,6°C dolayındadır. Ülkenin en sıcak bölgesi olan kuzeydoğu kesiminde kuru mevsim sırasında sıcaklık 38 °C’nin üzerine çıkar. Rio de Janeiro’da ise en sıcak ay ortalaması 27°C, en soğuk ay ortalaması 22°C’dir. Brezilya Platosunda sıcaklık, kıyı kesiminden birkaç derece daha düşüktür. Ayrıca Sâo Paulo eyaletine kadar olan bölgede her kış don olayı görülür.

Ülkenin büyük bölümü genellikle orta düzeyde yağış alır. Amazon Havzası boyunca yıllık yağış ortalaması 2.000-3.000 mm arasında değişmekle birlikte, bazı alanlarda bu miktar 5.000 mm’ye çıkar. Buna karşılık kuzeydoğuda sık sık kuraklık yaşanır. Kuzeydoğudaki Sâo Francisco Havzasında yıllık yağış ortalaması 625 mm’dir; bu miktarın 250 mm’nin altına düştüğü de sık sık görülür. Bu bölgeler dışındaki yerlerin büyük bölümüne yılda 1.000-1.500 mm arasında yağış düşer. Amazon Havzası hemen her mevsim yağış almakla birlikte yağışlar ocak-haziran arasında yoğunlaşır. Ülkenin öteki bölgelerinin büyük kesiminde ise kışlar kurak geçer, yağışlar aralık-nisan arasındaki yaz mevsimi boyunca görülür.

BİTKİ ÖRTÜSÜ VE HAYVAN VARLIĞI.


Gerek iklim, gerek toprak yapısı ile akaçlamadaki farklılaşma bitki örtüsünde de kendisini gösterir. Ülkenin genel olarak zengin ve değişken, tropik bir bitki örtüsü vardır. Amazon Havzası ile kıyı şeridinin bol yağış alan kesimlerinde yaprakdökmeyen tropik ağaçlardan oluşmuş yağmur ormanları (selva) uzanır. Yağışların Amazon Havzasına göre daha az olduğu ve yıl içinde bir kurak mevsim yaşanan bölgelerdeki ormanlarda ağaçlar daha bodurdur; bazı türler kurak mevsimde yapraklarım döker. Bodur ağaçlı ormanlar Natal’dan güneydeki Porto Alegre’ye kadar dar bir şerit boyunca uzanır ve Minas Gerais’in güneyi ile Sâo Paulo eyaletinde geniş bir alan kaplar. Kuzeydoğudaki kurak bölgede yaprakdöken bodur bitkilerden oluşmuş caatinga olarak bilinen fundalıklar bulunur. Amazon Havzasının ormanlık bölgesinin güneyinde, ayrıca daha az yağış alan orman bölgelerinin batısındaki iç kesimlerin büyük bölümünde, gene yaprakdöken bodur ağaçlar ile savan karışımı bir bitki örtüsüne (campo cerrado) rastlanır. Bu bölgelerde yer yer gerçek savan da (campo limpo) görülür. Yukarı Paraguay Irmağının her yıl taşması yüzünden sel suları altında kalan kesimlerde savan ve palmiye karışımı bir bitki örtüsü ağırlıktadır.

Ülkenin güney bölgelerini ise başlıca iki tür bitki örtüsü kaplar: Yüksek otlardan oluşan çayırlıklar ve geniş otlak kalıntıları, Sâo Paulo eyaletindeki Sorocaba’dan başlayarak Rio Grande do Sul eyaleti boyunca Uruguay’a kadar uzanır. Orman alanlarında ise arokarya (Araucaria) ağaçları çoğunluktadır. Bu ormanlarda mate olarak bilinen Paraguay çayının elde edildiği bodur ağaçlar da (Ilex paraguariensis) bulunur. Nüfusun daha seyrek olduğu kuzey kesimlerde ise dünyada başka örneği bulunmayan değişik bitki türlerinin görüldüğü yabanıl bir bitki örtüsü egemendir.
Ekili ve dikili alanlar ülke topraklarının yüzde 8,9’unu oluşturur. Bu alanlar çoğunlukla Rio de la Plata Havzası ile kıyı kesiminde yer alır.

Brezilya topraklarında yaşayan hayvan türleri arasında, jaguar ile birlikte kedigiller (Felidae) familyasının başka birçok türü, tembelhayvan, karıncayiyen, tapir ve arma- dillo sayılabilir. Amazon bölgesinde yaklaşık 50 değişik türde yassı burunlu maymun yaşar. Ayrıca değişik yılan ve kemirici türlerine, papağan çeşitlerine ve genellikle çokrenkli olan kuşlara rastlanır. Amazon Irmağında manati adıyla tanınan memeli bir su hayvanı yaşar, ayrıca dev salyangozlar görülür. Böcek türleri ise çok çeşitlidir.

YERLEŞME DOKUSU.


Brezilya yerleşme dokusu yönünden altı ana bölgeye ayrılabilir: Kuzey, Kuzeydoğu, Güneydoğu, Sâo Paulo, Güney ve Ortabatı.
Brezilya yağmur ormanlarının büyük bölümünü ve Amazon Havzasının orta kesimini kaplayan Kuzey bölgesinde temel sorun nüfus azlığıdır. Ayrıca toprak tahıl üretimine elverişli değildir. Tarımla uğraşan birkaç bin Brezilyalı ve yabancı göçmen, Amazon Irmağının uzağındaki yüksek kesimlere yerleşmiştir. Eskiden dünyanın tek doğal kauçuk kaynağı olan bölge, kauçuk ticaretindeki parlak dönemin 1910’da sona ermesi üzerine zamanla terk edilmiş, kauçuk üretimini yeniden canlandırmak için harcanan çabalar ise yeterli işgücü sağlanamadığı için başarısızlığa uğramıştır. 1950’lerin sonlarında bölgeye yerleşen Japonlar, spekülatif amaçlı yeni bir plantasyon akımı başlattıysa da bölge kaynaklarının büyük bölümüne henüz el değmemiştir. Belem’den batıya doğru uzanan doğu-batı karayolu boyunca yeni bir “öncü” bölge yerleşime açılmaktadır.
Kuzeydoğu bölgesinde, doğu kıyısının kararlı ve düzenli yağış almasına karşılık, öteki kesimler sık sık sel ve kuraklıkla karşılaşır; üstelik bu bölgelerde nüfus yoğunluğu oldukça yüksektir. Brezilya tarihinde yüksek refah düzeyine ulaşmış ilk bölge olan Kuzeydoğu’da daha 16. yüzyılda Portekizliler Afrikalı köleleri getirerek büyük ölçekli şekerkamışı çiftlikleri kurmuşlardır.

Pernambuco ve Bahia kesimlerinde iç piyasa için şeker üretimi bugün de sürmektedir. Rio Grande do Norte’de ise büyük alanlarda pamuk ekimi yapılır. Paraıba eyaletinde sisal, Pernambuco’da kahve, Bahia’da ise şekerkamışı çiftliklerinin batısında kalan yörede tütün yetiştirilir. Bölgenin önemli bölümünü de otlaklar kaplar; bu yörelerde sığır ve keçi yetiştiriciliği ağırlıktadır. Uzun bir tarihsel ve kültürel geçmişi paylaşan Kuzeydoğu halkı, Brezilya’nın öteki bölgelerine oranla çok daha fazla bütünleşmiştir.

Güneydoğu bölgesinin bataklıklarla kaplı kıyı şeridinin hemen gerisinde Serra do Mar yükselir. Bölgede 1698’de altın, hemen ertesinde de elmas bulunmuş ve 1700-1800 arasında Güneydoğu büyük ölçekli yerleşmelere sahne olmuştur. Altın üretimi 1800’den sonra gerilemişse de altın çıkarımının yerini alan şekerkamışı ve kahve üretimi bölgenin canlılığını koruyabilmesini sağlamıştır. Bölge topraklarının büyük bölümü sığır otlatmakta kullanılır; ayrıca mısır, pirinç ve fasulye ekilir. Güneydoğu madencilik bakımından taşıdığı eski önemi 20. yüzyılda yeniden kazanmışır. Günümüzde Lafaiete’de demir cevheri, Espinhaço Dağları yöresinde manganez ve kireçtaşı çıkarılır. Sanayide kullanılan elmas ve kuvars kristali de bölgede çıkarılan değerli madenler arasındadır. Bölgenin en büyük kenti olan Rio de Janeiro, sanayi üretimi açısından Sâo Paulo’dan sonra ülkede ikinci sırayı almaktadır. Minas Gerais’in güneyi ile Rio de Janeiro eyaletinde çok sayıda sanayi yerleşmesi vardır.

Yönetsel bakımdan Güneydoğu bölgesi içinde yer alan Sâo Paulo, gösterdiği olağanüstü ekonomik gelişme nedeniyle ayrı bir bölge olarak değerlendirilir. 18. yüzyılda Güneydoğu bölgesindeki altın yataklarına açılan bir kapı işlevi gören Sâo Paulo, 1850-1930 arasında kahve üretimi sonucunda ayrı bir bölge olarak biçimlendi. 1930’lardan sonra da bir sanayi merkezi biçiminde gelişti, 1954’te ülkenin en büyük kenti oldu. Sâo Paulo bölgesinin iç kesimlerinde kahve, şekerkamışı, pamuk, portakal ve sığır yetiştirilir. Sâo Paulo, kakao, tütün ve madenler dışında her türlü üretim dalında ülke çapında ilk sırayı alır.
Yüzey özellikleri bakımından Sâo Paulo’ya benzeyen Güney bölgesine Portekizliler başlangıçta önem vermediler ve bölgenin büyük bölümünü Yerlilere bıraktılar. Yalnızca büyük otlakların bulunduğu yörelere yerleşerek Güneydoğu’daki madencilere satmak üzere sığır ve katır yetiştirdiler. Alman göçmenler 1822’de Rio Grande do Sul ve 1850’de Santa Catarina yöresine yerleşti; Almanları İtalyanlar, PolonyalIlar ve öteki AvrupalIlar izledi. Günümüzde Güney bölgesindeki nüfusun büyük kesimini Avrupalı göçmenlerin torunları oluşturur. Bu bölgede kahve ve şekerkamışı yetişmez; buna karşılık pirinç ekilir ve domuz, sığır, koyun yetiştirilir. Sanayi üretiminin temelini de bu tarımsal etkinlikler oluşturur. Rio Grande do Sul eyaleti, Sâo Paulo ve Güneydoğu bölgelerinin pirinç gereksinmesinin dörtte birini ve kurutulmuş sığır eti (carne seca) tüketiminin büyük bölümünü karşılar. Arokarya ormanlarından kereste, odunkömürü ve Paraguay çayı (mate) elde edilir; İtalyan yerleşim bölgelerinde ise şarap üretilir. Santa Catarina ve Rio Grande do Sul yörelerinde kömür çıkarılır. Bölgedeki Porto Alegre hızla büyüyen bir sanayi kentidir.

Brezilya Platosunun orta kesiminin hemen tümünü kaplayan Ortabatı bölgesindeki bitki örtüsünün önemli bölümü bodur ağaçlarla kaplı savanlardan oluşur. Tarım ve hayvancılığa elverişli olmayan bu bitki örtüsü nedeniyle bölgede nüfus yoğunluğu düşüktür.
1985 nüfus verilerine göre Brezilya’ nın başlıca kentleri şunlardır: Sâo Paulo (10.099.086), Rio de Janeiro (5.615.149), Belo Horizonte (2.122.073), Salvador (1.811.367), Fortaleza (1.588.709), başkent Brasılia (1.576.657), Recife (1.289.627), Curitiba (1.285.027), Porto Alegre (1.275.483).

kaynak: Ana Britannica
Son düzenleyen Safi; 7 Eylül 2016 02:58