Arama


Kral_Aslan - avatarı
Kral_Aslan
VIP MsXTeam
28 Ekim 2006       Mesaj #1
Kral_Aslan - avatarı
VIP MsXTeam

Lüksemburg

Ad:  Lüksemburg (Lüksemburg Dükalığı)2.jpg
Gösterim: 2086
Boyut:  24.4 KB

resmi adı LÜKSEMBURG GRANDÜKLÜGÜ,
Fransızca GRANDDUCHE DE LUXEMBOURG,
Almanca GROSSHERZOGTUM LUXEMBURG,
Avrupa’nın kuzeybatı ucunda ülke.

Kıtanın en küçük ülkelerinden biri olarak yalnızca 2.586 km2’lik bir alanı kaplar. Kuzeyden güneye 82 km kadar uzanır; doğudan batıya en geniş yeri 58 km’yi bulur. Kuzeyde ve batıda Belçika, güneyde Fransa, doğuda da Almanya ile çevrilidir. Doğal ve tarihsel bir kavşak noktası olduğundan tarih boyunca birçok değişik devletin ve hanedanın yönetiminde kalmasına karşın, 10. yüzyıldan beri ayrı bir siyasal birim olarak varlığını korumuştur. Başkenti Lüksemburg, 1992 tahmini nüfusu 387.000’dir.

Doğal yapı


Lüksemburg fiziksel coğrafya bakımından iki bölgeye ayrılır: Kuzeydeki Ösling (Oeslıng) ile güneydeki Gutland (Bon Pays). Ülke topraklarının üçte birini kaplayan Ösling (Oesling) büyük bölümü Belçika’da kalan Ardennes’in bir uzantısıdır. Derin ırmak vadileriyle parçalanmış olan bu düz platonun ortalama yüksekliği 400-490 m arasında değişir. Ösling’in kuzey ucunda ülkenin en yüksek noktası Buurgplaatz (559 m) yer alır. Platoyu örten oldukça ince ve verimsiz topraklar, 19. yüzyıl sonlarında çeliğin yan ürünü olarak elde edilen fosfatlı gübrenin kullanılmaya başlamasıyla tarıma elverişli hale gelmiştir.

Daha verimli topraklarla kaplı Gutland’ın (Bon Pays) adı “İyi Toprak” anlamına gelir. Paris Havzasının bir devamını oluşturan bu dalgalı platonun ortalama yüksekliği 300 m’yi bulur. Bölgenin yüzde 20-35 oranında demir içeren kumtaşı sırtları geçmişte Avrupa’nın en zengin demir cevheri yataklarmı barındırmaktaydı.

Her iki platonun sularını toplayan Our ve Sûre ırmakları Ren'in bir kolu olan Moselle Irmağıyla birleşir. Ülke topraklarının yaklaşık üçte birini kaplayan ormanlar büyük ölçüde yaprakdöken ağaçlardan oluşur; yer yer iğneyapraklı ağaçlara ve çalılıklara da rastlanır.

Lüksemburg’da deniz ve kara iklimleri arasında bir geçiş kuşağı oluşturan ve son derece yüksek nem oranıyla belirlenen ılıman bir iklim hüküm sürer. Yıllık ortalama sıcaklık 8°C, yıllık ortalama yağış miktarı ise 810 mm’dir. Gutland’da yer alan başkent Lüksemburg’da ocak ve temmuz ortalama sıcaklıkları sırasıyla 3°C ve 19°C'dir. Ösling'de bu düzeyler biraz daha düşüktür. Kışın Ardennes'in yüksek kesimlerine kar yağar.

Nüfus


Toplam nüfusun onda yedisini oluşturan Lüksemburglular etnik köken bakımından değişik dönemlerde ülkeye yerleşen Kelt, Liguria’lı, Romalı, Treveri ve Frank topluluklarının karışımına dayanır. Nüfusun büyük bölümü bir Germen dili olan Letzeburg lehçesinin yanı sıra Fransızca ve Almanca da konuşur. Sayıca daha az olan Fransızlar ve Almanlar da ülkenin iki eski etnik öğesini oluşturur. Madencilik ve çelik sanayileriyle başkentteki uluslararası şirketlerde çalışan yabancılar arasında Portekizliler ve İtalyanlar çoğunluktadır. Nüfusun (1989) yüzde 94,6’sı Katoliktir; dinsel azınlıkların başında çoğunluğu Luthercı olan Protestanlar ile Yahudilerğelir.

Nüfus yoğunluğu (1992) kilometrekare başına 149,6 kişidir. Toplam nüfusun (1991) yüzde 86’sı kentlerde oturur. Kırsal kesimden göçleri durdurmak amacıyla bazı sanayilerin bu alanlara kaydırılması köylerin yapısını önemli ölçüde değiştirmiştir.
Doğal nüfus artış hızı (1990) binde 3 gibi çok düşük bir düzeydedir. Bu duruma yol açan en önemli etken binde 12,9 olan doğum oranının düşüklüğüdür.

Ekonomi


Lüksemburg’da büyük ölçüde ağır sanayi, uluslararası ticaret ve bankacılığa dayanan gelişmiş bir piyasa ekonomisi yürürlüktedir. Geleneksel olarak sanayinin belkemiğini oluşturan çelik üretimi, ARBED SA (Aderies Reunies de Burbach- Eich-Dudelange) adlı dev özel şirketin denetimindedir. 1970’lerde çelik sanayisinin gerilemesi üzerine, sanayiyi çeşitlendirmek amacıyla uluslararası şirketlerle çeşitli yatırım sözleşmeleri imzalanmıştır. 1990 verilerine göre ülkenin gayri safi milli hasılası (GSMH) 10,8 milyar ABD Doları, kişi başına düşen milli gelir ise 28.770 ABD Doları’dır.

Gayri safi yurt içi hasılaya (GSYİH) katkısı (1990) ancak yüzde 2 düzeyinde olan tarım sektöründe toplam işgücünün yüzde 3,7’si çalışır. Genelde küçük olan çiftlikler son derece makineleşmiştir; tarımsal üretim iç gereksinimin önemli bir bölümünü karşılar. Ösling bölgesinde arpa, yulaf, çavdar ve patates yetiştirilir. Tepe yamaçlarındaki zengin otlaklar sığır besiciliğine olanak verir; korunaklı vadilerde mandıracılık da gelişmiştir. Gutland bölgesinin başlıca ürünleri buğday, meyve ve üzümdür. Moselle Irmağı vadisindeki bağlardan ünlü şaraplar elde edilir.

Madencilik taşocakçılığı ile kum, çakıl ve alçı çıkarımıyla sınırlıdır. Demir cevheri yatakları büyük ölçüde tükenme noktasına gelmiştir. Güneydeki dökümhaneler günümüzde Fransa’dan alınan demir cevherine bağımlı duruma gelmiştir. Sanayide kullanılan kok kömürü ve petrol de ithal edilir. GSYİH içindeki payı yüzde 26,3 olan imalat ve madencilik sektörlerinde toplam işgücünün yaklaşık yüzde 19,2’si çalışır. Başlıca sanayi ürünleri çelik ürünleri, lastik, kimyasal maddeler, metal eşya, dokuma ipliği ve işlenmiş gıda ürünleridir. ARBED SA’nın uyguladığı kısıntı programı sonucunda çelik üretimi 1974-81 arasında beşte birden fazla bir düşüş göstermiştir. Ülkede etkinlik gösteren çokuluslu şirketler arasında Commercial Hydraulics, General Motors, Shell, Du-Pont, Goodyear ve Uniroyal sayılabilir. Büyük ölçüde ithal yakıtlara dayanan yıllık elektrik üretimi (1990) 1,37 milyar kW-sa düzeyindedir; hidroelektrik santrallarının katkısı ancak dörtte biri bulur. Ayrıca bu miktarın üç katını bulan elektrik dışarıdan satın alınır. Elektrik dağıtımını özel bir kuruluş olan Compagnie Grand-Ducal d’Electricite du Luxembourg yürütür.

Ülkenin başlıca sendika örgütü 1919’da kurulan Genel İşçi Konfederasyonu’dur (CGT). 1970’le,rin sonlarında ekonomik büyümeyi hızlandırmak amacıyla hükümet, işçi sendikaları ve işverenler arasında grevleri önlemeye yönelik bir anlaşmaya varılmıştır. Komşu Fransa, Belçika ve Almanya’dan çok sayıda işçi her gün çalışmak üzere Lüksemburg’a gelir.
Öteden beri uygulanan liberal vergi politikaları nedeniyle Lüksemburg’da şube açmış olan bankaların sayısı 100’ü geçmektedir. Bu bankaların aktifleri genelde ABD Doları ve Alman Markı’ndan oluşur. Avrupa Ekonomik Topluluğu’na (AET) bağlı Avrupa Yatırım Bankası’nın merkezi Lüksemburg kentindedir. Benelüks Ekonomik Birliği Lüksemburg’un Belçika ve Hollanda ile birçok alanda sıkı bir bütünleşmeye girmesini sağlamıştır.

Lüksemburg dış ticaretinin tamamına yakınını başta Belçika, Almanya ve Fransa olmak üzere AET ülkeleriyle yürütür. İhracatın ve ithalatın büyük bölümü sanayi ürünlerine dayanır.
Lüksemburg komşu ülkelere gelişmiş kara ve demir yollarıyla bağlanır. Lüksemburg kentinin dışındaki Findel Havalimanından dünyanın birçok ülkesine seferler yapılır.
Ad:  Lüksemburg (Lüksemburg Dükalığı)3.jpg
Gösterim: 925
Boyut:  55.3 KB

Yönetsel ve toplumsal koşullar


Lüksemburg parlamenter yönetim biçimine dayalı bir meşruti monarşidir. 1868’de kabul edilen ve 1956’da gözden geçirilerek değiştirilen anayasa uyarınca yasama yetkisini Temsilciler Meclisi kullanır. Görev süresi beş yıl olan Temsilciler Meclisi’nin 60 üyesi tek dereceli genel seçimle belirlenir. Grandükün atadığı 21 üyeden oluşan Devlet Konseyi temelde ikinci bir yasama organı işlevi görür. Bütün yasama işlerinde görüşü alınan konseyin yetkisi yasaların yürürlüğe girmesini ertelemekle sınırlıdır. Grandük devlet başkanı olarak yürütme gücünün de başı sayılır. Ama bu yetkiyi başbakan tarafından oluşturulan ve Temsilciler Meclisi’ne karşı sorumlu olan bakanlar kurulu kullanır.

Yargı sisteminin başında üyeleri grandük tarafından atanan Yüksek Adalet Mahkemesi bulunur. Bayındırlık, sağlık ve eğitim gibi işleri seçilmiş meclisler aracılığıyla yönetilen belediyeler yürütür. Belediye başkanlarını grandük atar. Kuzey Atlantik Antlaşması Teşkilatı’na (NATO) üye olan Lüksemburg’un küçük ordusu gönüllü askerlerden oluşur ve daha çok kolluk hizmeti görür. Son derece gelişmiş olan sosyal refah sistemi nüfusun tamamına yakınını kapsar. Sistemle ilgili hizmetler işçilerin ve işverenlerin seçtiği temsilcilerden oluşan yarı kamusal nitelikte organlar aracılığıyla yürütülür. Başlıca sosyal refah programları arasında sağlık sigortası, emekli aylığı, iş kazası tazminatı, aile yardımı ve işsizlik sigortası sayılabilir.
Lüksemburg öteki gelişmiş Avrupa ülkeleri gibi yüksek bir yaşam standartına ulaşmıştır. Sağlık, konut ve beslenme koşullan ileri bir düzeydedir. En önemli sağlık sorununu dolaşım sistemi hastalıktan oluşturur. Ortalama ömür (1985-87) kadınlarda 77,9 yıl, erkeklerde 70,6 yıldır. Bebek ölüm oranı (1989) binde 9,9 gibi çok düşük bir düzeydedir.

Eğitim 6-15 yaş arasında zorunludur. Nüfusun tamamına yakını okuryazardır. İlkokullarda temel eğitim dili Almanca, orta ve lise düzeyindeki okullarda ise Fransızcadır; bütün eğitim sistemi boyunca dil derslerine büyük önem verilir. Ortaöğrenimin ardından devam edilen 3 ya da 5 yıllık meslek okulları vardır. Lüksemburg’da yüksekokullar ve üniversiteler bulunmadığından birçok genç yurtdışmda yükseköğrenim görür.

Kültürel yaşam


Lüksemburg’un birçok Avrupa ülkesinin yanı sıra öteki ülkelerle de imzaladığı kültürel değişim anlaşmaları, müzik ve tiyatro gibi alanlarda en yetkin yapıtların halka ulaşmasını sağlar. Ülkenin başlıca kültürel kurumu olan Grandüklük Enstitüsü tarih, doğa bilimleri, dil ve folklor, güzel sanatlar ve edebiyat gibi bölümleriyle çeşitli bilimsel ve kültürel çalışmalara destek verir.
Lüksemburg kişi başına düşen gazete sayısı bakımından dünyada ilk sıralarda yer alır. Avrupa’nın en eski gazetelerinden ikisi (kuruluşları 1848 ve 1880) Lüksemburg’da çıkar. Gazeteler değişik siyasal eğilimleri yansıtır. Radyo ve televizyon yayınlarını özel ticari kuruluşlar yürütür.

Tarih


Roma ordularının fethi (İÖ 57-50) sırasında bugünkü Lüksemburg topraklarında bir Belgae kabilesi olan Treveriler yaşıyordu. İS 400’den sonra Germen kabilelerinin istilasına uğrayan bölge önce Frank krallıklarından Austrasia’nın, ardından Charlemagne’ın kurduğu imparatorluğun bir parçası oldu. Verdun Antlaşmasıyla (843) Orta Frank Krallığı içinde kaldıysa da Ardennes kontu Siegfried’in yönetimi altında 963’te bağımsız bir siyasal kimlik kazandı. Siegfried’in soyundan gelen Conrad (ö. 1086) 1060 dolaylarında Lüksemburg kontu unvanını aldı. Onun ardılları çeşitli evlilikler aracılığıyla kontluğun topraklarını daha da genişletti. Kont IV. Heinrich 1312’de VII. Heinrich adıyla Kutsal Roma-Germen imparatoru oldu. Lüksemburg hanedanı IV. Kari ve Sigismund’un (ö. 1437) kişiliğinde imparatorluk tahtını bir süre daha elinde tuttu. IV. Kari 1354’te kontluğu düklük yaptı.

Sigismund’un yeğeni Görlitzli Elisabeth’in 1440’larda Burgonya hanedanına bıraktığı Lüksemburg, 16. yüzyıl başlarında Habsburglara geçti ve daha sonra İspanyol Felemenki’nin bir parçası oldu. İspanyol egemenliğine karşı 1555-56 yıllarında girişilen ayaklanmada Lüksemburg yer almadı. Fransa kralı XIV. Louis 1684’te ele geçirdiği Lüksemburg’u 13 yıl sonra Rijswijk Antlaşmasıyla Ispanya’ya geri verdi. Ispanya Veraset Savaşı’nın (1701-14) ardından Avusturya Habsburglarınm yönetimine giren Lüksemburg, 1795’te Fransız işgaline uğradı ve Napoleon döneminde Fransa’nın bir ili olarak düzenlendi.
1814-15’te toplanan Viyana Kongresi Lüksemburg’u bir grandüklük olarak Hollanda kralı I. Willem’e bıraktı. Belçika’nın 1830’da I. Willem yönetimine karşı başlattığı ayaklanma sırasında, grandüklüğün Lüksemburg kenti dışında kalan kesimleri de ayaklanmacıların yanında yer aldı. Ertesi yıl büyük devletlerin müdahalesiyle gerçekleştirilen düzenleme çerçevesinde Lüksemburg toprakları ikiye ayrılarak Hollanda ve Belçika’ya verildi. Belçika’da kalan kesim Lüksemburg adıyla bir il durumuna gelirken, öteki kesim bir süre daha grandüklük olarak Hollanda’dan yönetildi. 1867’de büyük devletlerce tarafsızlığı güvence altına alman grandüklük, Nassau hanedanının egemenliğine girdi.

Hollanda kralı IIİ. Willem’in 1890’da geride erkek vâris bırakmadan ölmesi üzerine, grandüklük eski bir veraset anlaşması uyarınca Nassau-Weilburg dükü Adolf’a geçti. 1905’te onun yerini oğlu Wilhelm aldı. 1914’te Alman kuvvetlerince işgal edilen Lüksemburg’un kurtarılmasından sonra, Wilhelm’in kızı Maria Adelheid 1919’da kız kardeşi Charlotte lehine grandüşeslikten çekildi. 1921’de Belçika ile ekonomik bir birlik oluşturan Lüksemburg, Milletler Cemiyetinin de üyeleri arasında yer aldı.
II. Dünya Savaşı’nda Almanlar bir kez daha Lüksemburg’u işgal etti (1940). Bunun üzerine grandüklük ailesi İngiltere’ye kaçtı. 1944’te işgalden kurtulan Lüksemburg, savaştan pek zarar görmediği için kısa sürede hızlı bir ekonomik gelişme sürecine girdi. Bu arada tarafsız konumunu terk ederek NATO ve AET gibi kuruluşlara katıldı. Charlotte’un ölümünden (1964) sonra yerine oğlu Jean geçti.

Ekonomik refaha dayalı siyasal istikrarı uzun yıllar sürdüren Lüksemburg, 1980’lerin başlarında ortaya çıkan bazı ekonomik sıkıntılar üzerine yatırım ve harcamaları kısmaya yönelik yeni politikalara yöneldi. Temmuz 1992’de de AT ülkeleri arasında daha yakın bir ekonomik ve siyasal birliği öngören Maastricht Antlaşmasını onayladı.

kaynak: Ana Britannica
Son düzenleyen Safi; 10 Mayıs 2017 17:50
Hayatın ne anlamı var.. Yanımda sen olmayınca....