TEREYAĞI MsXLabs.org & Morpa Genel Kültür Ansiklopedisi
Sütten elde edilen yağ. Yağın sütten ayrılması için süt ya durgun bir hâlde bırakılır, böylece yoğunluğu az olan yağın üstte toplanması sağlanır, ya da santrifüj makineleriyle yağ ayrılır. Bu şekilde ayrılan kaymak krema asitleşmeye bırakılır. Daha sonra, çarpmak ya da çalkalamakla yağ kürecikleri birbiriyle birleşir ve kütle hâlinde tereyağı elde edilmiş olur. Bir kilogram tereyağı elde etmek için 25-35 litre süt harcanır. Tereyağında ortalama olarak %84,5 yağ, %0,8 protein, %0,5 karbonhidrat, %0,2 kül ve %14 su vardır. Bu bileşimdeki bir tereyağının 100 gramı 785 kalori verir. Yoğunluğu 0,926-0,946'dır. Tereyağı A ve D vitamini bakımından zengindir.
TEREYAĞININ YARARLARI
- Tereyağı yemek, yiyeceklerdeki diğer besin öğelerinin emilimini artırıyor.
- En iyi A vitamini kaynağıdır.
- Lesitinden zengindir.
- Yüksek oranda antioksidan (kolesterol, A vit, E vit, selenyum) içerir.
- İyi bir iyot kaynağıdır.
- Konjuge linolenik asitten (CLA)zengin olduğu için, antienflamatuvar, antiallerjik ve antikansorejenik etkileri vardır.
- Diş çürükleri ve osteoporoz riskini azaltır.
- Maküler dejenerasyonu azaltır (lutein)
- Yüksek kolesterolü azaltır (kolin)
- Bellek ve öğrenme kapasitesini artırır (kolin)
- Asetilkolini artırır
- Çinko içeriği yüksektir
- Magnezyum içeriği yüksektir
- Omega-3’ten zengindir.
- A, D, K vitaminleri, demir, selenyum, riboflavin, ve niasinden zengindir.
- Televizyonda gördüğünüz kalbi koruyan, vitamin katkılı vs.li margarin reklamlarına kanmayın, dedeleriniz gibi tereyağını ve zeytinyağını sofranızdan eksik etmeyin.
Yağlar (lİpİtler)
Yapılarında C,H,O atomları yer alır.Ancak bazı yağların yapısında P ve N gibi atomlarda bulunabilir.Yapılarındaki O2 oranı karbonhidratlara göre daha düşüktür bu nedenle de yapılarındaki hidrojen ve karbon oranı yüksek olur. Parçalanmaları sonucu daha fazla su oluşur.
Yapılarındaki mevcut hidrojen ve karbon iyonu fazlalığı nedeniyle daha fazla enerji verirler.Ançak oksijen azlığı nedeni ile zor yanarlar.
Deri altında birikerek vücudun ısı kaybını önler ve mekanik darbelere karşı korur.Daha hafif olması nedeniyle göçmen kuşlarda depo maddesi olarak kullanılırlar.Glikolipit ve lipoprotein‘lere katılarak hücre zarında görev alırlar.
Doğal yağlar trigliserit diye adlandırılırlar.3 yağ asiti ve bir mol gliserolün ester bağı ile bağlanması ile oluşurlar.
Yağların kullanımı ve yıkımı uzun sürdüğün den , hücrelerde ikinci enerji kaynağı olarak iş görürler.Bazı doymamış yağ asitleri vücut da sentezlenmez besin ile alınması gereklidir.Bunlara temel yağ asitleri denir.
En önemli yağlar- yağ asitleri
- yağlar(nötr yağlar)
- steroidler
- fosfolipitler
Yağ asitleri ; Karbonlar arasındaki bütün bağlar tekli ise doymuş yağ asiti (Bütürik asit,Palmitik asit) denir.Bunlar hayvansal kaynaklı (iç yağı,tere yağı)’dırlar.Yağ asitinin durumuna göre yağlarda isim alır.Karbonlar arasında çift bağ varsa doymamış yağ asiti (Oleik asit,Linoleik asit) denir.Bunlar bitkisel kaynaklıdır.
Not : Doymamış yağlar hidrojen ile doyurularak katı hale geçirilirler. Böylece margarinler oluşur.Ayrıca insan vücudu yapısında bir çift bağ bulunan oleik asiti yapabilmektedir. Linoleik asiti yapamaz.
Nötral yağlar ;yağların en önemli depo şeklidir.
3 yağ asiti + 1 gliserol ===> Yağ +3 H2O
Yağ asitleri gliserol ile ester bağları ile bağlanır.Bir gliserole bağlanan yağ asitleri farklı olabilir.Bundan dolayı yağların bir çok türevi oluşur.
- Steroidler ; Zarların yapısına katıldığı gibi vitamin ve hormon olarak ta görev yapar.
- Fosfolipitler ; Hücre zarının yapısına katılır.Fosfor içeren yağlardır.
- Kolesterol ; Hayvansal hücre zarının yapısına katılır fakat fazlalaşır ise damar sertliğine neden olur.
Son düzenleyen Safi; 21 Mayıs 2016 23:04
"İnşallah"derse Yakaran..."İnşa" eder YARADAN.