Bid’at, Sünnet ve Farklı İctihad
İslam âlimleri, bid'ati, Bid'at-i hasene ve Bid'at-i seyyie diye ikiye ayırmışlar, mektep, kitap gibi sonradan çıkanlara Bid'at-i hasene demişlerdir. Hadika’da (Böyle bir bid'at, bir ibadetin yapılmasına yardımcı olduğu için, dinimiz izin verir) buyuruldu. İmam-ı Rabbani hazretleri ise, dinin izin verdiği böyle faydalı şeylere, bid'at kelimesini bulaştırmamak ve bunlara Sünnet-i hasene [iyi iş] demek gerektiğini bildirir. Sünnet, burada yol, iş demektir. Yolun, işin iyisi de, kötüsü de olur. Hadis-i şerifte, Sünnet-i hasene [iyi çığır] açanlar övülüyor, Sünnet-i seyyie [kötü çığır] açanlar kötüleniyor. (Müslim)
İmam-ı Rabbani hazretlerini, bid’at-i hasene’yi kabul etmiyor gibi göstermek yanlıştır. O sadece verilen ismi uygun bulmuyor. Mesela bid’at için pislik dense, iyi pislik, kötü pislik diye ayırmamalı diyor, madem yapılan iyi bir şey ise ona sünnet-i hasene = iyi iş demeli, bid’at kelimesini güzel işlere bulaştırmamalı buyuruyor.
Kaynak : Dinimizislam