Demokrasi esas itibariyle siyasî mahiyettedir. Demokrasi, bir içtimaî muavenet veya bir iktisadî teşkilât sistemi değildir. Demokrasi maddî refah meselesi de değildir. Böyle bir nazariye vatandaşların, siyasî hürriyet ihtiyacını uyutmayı istihdaf eder. Bizim bildiğimiz demokrasi, bilhassa siyasîdir; onun hedefi, milletin idare edenler üzerindeki murakabesi sayesinde, siyasî hürriyeti temin etmektir. 5
egemenliğin millette olduğunu, başka yerde olamayacağını gerektirir. Bu suretle demokrasi ilkesi, siyasî kuvvetin, egemenliğin kaynağına ve meşruiyetine temas etmektedir. Demokrasinin tam ve en belirgin hükümet şekli de “Cumhuriyet”‘tir. Türk demokrasisi ise Fransız İhtilalinin açtığı yolu takip etmiş, lakin kendisine has ayırıcı özellikle gelişmiştir. Zira her millet, inkılabını toplumsal ortamın baskı ve ihtiyacına tâbi olan hal ve vaziyetine ve bu ihtilal ve inkılabın meydana geliş zamanına göre yapar. Her zaman ve yerde aynı hadisenin tekrarına şahit değil miyiz? Her ne kadar demokrasi ve milletlerin işbirliği etmeleri lâzım ve mümkünse de işbirliği, ancak bir tek gayeye, yani barışa yönelmiş ise mümkün ve faydalı olur. Bu noktayı kavrayıp anlamayanlar, meydana getirdiğimiz eser hakkında bir fikir ve hüküm elde edemezler 6. Bununla birlikte Bugün Demokrasi fikri, daima yükselen bir denizi andırmaktadır. Yirminci asır, bir çok müstebit hükümetlerin, bu denizde boğulduğunu görmüştür. Rus Çarlığı, Osmanlı Padişahlığı ve hilafeti, Almanya ve Avusturya-Macaristan İmparatorlukları bunların başlıcalarındandır. Demokrasi esası, bugün çağdaş teşkilât-ı esasiyenin umumî farikası gibi görünmektedir. Bir milletin, amelî olarak, demokrasi prensibini ilân etmesi o millet ekseriyetinin içtimaî kuvvetinin bir neticesidir. 7
İzmir’in ve maalesef bunun arkasından da Manisa ve Aydın’ın işgali, gelecekteki tehlikeyi daha açık olarak sezdirmiştir. Yurt bütünlüğümüzün korunması için, milletçe gösterilen tepkinin daha canlı ve sürekli olması gerekir. Yaşayışımızda ve millî bağımsızlığımızda gedikler açan işgal ve ilhak gibi olaylar, bütün millete kan ağlatmaktadır. Izdıraplar dindirilememiştir. Sindirilmesi ve katlanılması mümkün olmayan bu duruma derhal son verilmesinin bütün medenî milletlerle büyük devletlerin adalet ve nüfuzundan sabırsızlıkla beklendiğini göstermek maksadıyla, önümüzdeki hafta içinde ve çeşitli illere göre, Pazartesi başlayıp Çarşamba günü müracaatın arkası alınmak üzere, büyük ve heyecanlı mitingler yapılarak millî gösterilerde bulunulması, bunun bütün kasaba ve köylere kadar yaygınlaştırılması, bütün büyük devletlerin temsilcileriyle Bab-ı Âli’ye etkileyici telgraflar çekilmesi, yabancıların bulunduğu yerlerde yabancılar da etki altına alınmakla birlikte, düzenlenen millî gösterilerde terbiye ve ağırbaşlılığın titizlikle korunması, Hıristiyan halka karşı saldırı, gösteri ve düşmanlık gibi tavır ve davranışlardan sakınılması zarurîdir. Yüksek şahsiyetinizin bu konularda duyarlı ve etkili bulunmaları dolayısıyla işin iyi idare edileceğine ve başarıya ulaşacağına bendenizin tam bir güveni vardır. Sonuçtan haberdar etmenizi rica ederim. 15
1. Türklerin yaşadığı yerler bir bütündür, parçalanamaz. 2. En büyük intikam, zorla alınmış bir hakkın geri alınması esasında ortaya çıkar, şu anda bu intikam duyguları teşekkül etmiştir.