Arama


bal_arısı - avatarı
bal_arısı
Ziyaretçi
9 Aralık 2012       Mesaj #4
bal_arısı - avatarı
Ziyaretçi
İslâm’ın ilk yıllarında, Medine’de namaz vakti geldiğinde müslümanlar kendiliğinden toplanıyorlardı. Fakat cemaate geç kalanlar da oluyordu. Buna bir çözüm bulmak amacıyla namaz vakti girdiğinde “Haydi namaza!” diye seslenilmeye başlandı.

Bu uygulama yeterli olmayınca, Hazret-i Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz namaz vaktini bildirmeye yarayacak bir vasıta belirlemek arzusu ile sahabelerini topladı ve onlarla istişare etti. Bu toplantıda herkes fikrini açıkladı. Borazan kullanılmasını teklif edenler, çan çalınmasını isteyenler, herkesin görebileceği bir yerde ateş yakılmasını önerenler oldu. Bazıları da bayrak çekilmesini teklif ettiler. Fakat bu önerilerden hiçbirisi Hazret-i Peygamber Efendimiz -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz tarafından kabul görmedi.

Çünkü çan hıristiyanlar tarafından, borazan da yahudiler tarafından kullanılıyordu. Ateş mecusilerin putu durumundaydı. Bayrak ise herkes tarafından görülemezdi. Aradan birkaç gün geçtikten sonra Hazrec kabilesinden Abdullah b. Zeyd bir rüya gördü. Abdullah Resulullah Aleyhisselâm’a gidip rüyasını haber verince Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem-:

“İnşaallah bu hak bir rüyadır. Kalk, rüyada öğrenmiş olduğunu Bilâl’e öğret! O, bunları söyleyerek ezan okusun. Zira onun sesi seninkinden daha gürdür.” buyurdu.

Bilâl-i Habeşi -radiyallahu anh- Mescid-i nebevi’nin yanındaki evin damına çıkarak, Abdullah b. Zeyd -radiyallahu anh-den öğrendiği şekilde yüksek ve gayet tatlı bir sesle öyle bir ezan okudu ki, Medine’nin her tarafından duyuldu. Bu şekilde bir namaz davetini evinde duyan Hazret-i Ömer -radiyallahu anh- üzerini giyinerek hemen huzura geldi ve:

“Yâ Resulellah! Seni hak ile gönderen Allah’a yemin olsun ki onun gördüğünün aynısını ben de gördüm!”

Bunun üzerine Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem-:

“Allah’a hamdolsun. Şimdi bu daha sağlam oldu.” buyurdu.

_________________
Ben ölünce bir elimi tabutumun dışına atın. İnsanlar görsünler ki padişah olan Kanuni bu dünyadan eli boş gitmiştir.