ALLAH (c.c.) buyurdu:
*” (Ey Muhammed) de ki: Allah’ı seviyorsanız bana uyunuz ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın…” (Al-i imran3/31)
*“ Ve sen (Ey Muhammed ) elbette yüce bir ahlaka sahipsin.” (Kalem68/4)
*“Ben ancak güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim.” Buyuran Efendimiz Hz. MUHAMMED MUSTAFA (s.a.v.) :
*Kendine kötülük edene iyilik ederdi.
*Kendine istendiğini başkasına da ister, kendi istemediklerini başkasına da istemezdi.
*İçi, dışı, özü, sözü birdi.
*Hem doğruluğu öğütlüyor, hemde söylediklerini aynen uygulardı. Şakalaşır fakat şakasında dahi doğruyu söylerdi.
*Hayatında söyledikleriyle yaptıkları arasında asla bir tezat ve tutarsızlık görülmezdi.
* Faaliyetlerinde daima yumuşaklığı şefkat ve merhameti kine, öfkeye ve sertliğe tercih ederdi.
* Bütün davranışlarında ifrat ve tefritten kaçınır, orta yolu benimserdi.
*Çevresine karşı güler yüzlü idi. Herkese değer verir hiçbir şekilde nezaketi elden bırakmazdı.
*Davete icabet eder hastaları ziyaret ederdi.
*Karşısındakine bütün vücuduyla dönerek konuşur, muhatabı yüzünü çevirmedikçe o da yüzünü çevirmezdi.
*Ağzından çirkin söz çıkmaz, ahlakı güzel olanın hayırlı insan olduğunu söylerdi.
*Hiçbir şeyi uğursuz görmezdi.
*Hayatında hiçbir kadını ve köleyi dövmedi. Şahsına yapılan haksızlıktan dolayı intikam almadı. 10 yıl boyunca hizmetinde bulunan Enes bin Malik’ e bir defa bile kızmadı.
*Kim olursa olsun çağırana “buyurun” diye cevap verirdi.
* Son derece cömertti. Kendisinden bir şey istendiği zaman ona çok ihtiyacı da olsa verirdi.
*Fakiri, yetimi, dulu kimsesizi gözetler, onlara yardım eder, onlarla oturur ve onlarla gezerdi.
*Çocuklara sonsuz bir şefkat gösterirdi; onları kucaklayıp öper, bağrına basar ve omzuna alırdı.
* Kendisini ashabından üstün görmez, onların yaptığı işi kendisi de yapardı. Küba Mescidi ve Mescid-i Nebevi inşa edilirken o da sırtında taş ve kerpiç taşımıştı.
* Evde bulunduğu saatlerde ev işlerine yardımcı olurdu.
*Önüne getirilen yemekte kusur aramazdı; hoşuna giderse yer, gitmezse yemezdi.
* İbadet etmekten derin bir zevk alır, bazen ayakları şişinceye kadar namaz kılardı.
*Bir meclise girerken ve çıkarken selam verirdi.
*Sade temiz giyinmeyi ve güzel kokuyu severdi. Temizliği imanın yarısı sayardı.
*Uzaktan bakılınca kendi insanların en heybetlisiydi. Yakınına gelince herkesten daha tatlı ve çekiciydi.
*Daima düşünen bir insan olarak görülürdü. Çoğu kez sessiz durur hiçbir zaman gereksiz yere konuşmazdı.
*Yumuşak huylu, mütevazı, güvenilir, hoşgörülü ve affediciydi. Katı kalpli değildi, hoşlanmadığı şeye göz yumardı
*Hiç kimsenin ayıbını ve kusurunu araştırmaz, hiçbir Müslüman hakkında kin gütmezdi. Hiç kimse ile çekişmezdi.
* İnsanları devamlı ilme teşvik eder, cehaletten kurtulmaları için çaba sarf ederdi.
* Şahsı için asla kimsenin gönlünü kırmaz, kimsenin ayıbını yüzüne vurmazdı. Ancak yapılan hata Allah’ın bir emir ve yasağının ihlali ise, o zaman mutlaka kırıcı olmadan uyarırdı.
*Hata eden şahıs bir topluluk içinde bulunuyorsa yanlışlığı isim vermeden düzeltirdi.
* Enn sevdiği renk yeşil, en sevmediği huy yalandı.
*Topluluk içinde yanındaki ile fısıldaşılmamasını isterdi.
Farz namazlarını cemaatle kılardı…