Arama


virtuecat - avatarı
virtuecat
Ziyaretçi
9 Kasım 2006       Mesaj #3
virtuecat - avatarı
Ziyaretçi

Dede Efendi'nin Tanınmış Eserleri



Bestenigâr Şarkı
(Usûlü: Curcuna)
Güfte: İsmâil Dede


Ben seni sevdim seveli kaynayıp coştum
Aklımı yağmâya verip fikrimi şaştım
Mecnûn'a şimdi eş - olup dağlara düştüm
Sor güle bülbüle ne çeker hârın elinden
Bir dahi gül koklamayım yârin elinden
Ben seni sevdim seveli döndüm deliye
Huyunu benzettim hele hûrî meleğe
Gönlümü vermişim sana almam geriye
Sor güle bülbüle ne çeker hârın elinden
Bir dahi gül koklamayım yârin elinden

Beyâti şarkı
(Usûlü: Yürük Aksak)


Karşıdan yâr güle güle
Yârim geldi, cânım geldi
Servi gibi salınarak
Yârim geldi, cânım geldi
Elindeki deste güle
Bakıyordu güle güle
Müjdeler olsun bülbüle
Yârim geldi, cânım geldi

Gülizâr Köçekçe
(Usûlü: Yürük Aksak)


Bi-vefâ bir çeşm-i bî-dâd
Ne yamân - ağlattı beni
Ben sînemi nişân diktim
Gamzesiyle vurdu beni
Ben o yâre ne söyledim
Aşkın deryâsın boyladım
çhâr attım, şeş oynadım
Yine felek yaktı beni
Ağlattım aşkın gülüne
Dolaştı zülfü teline
Düşürdü dellâl eline
Hem aldı, hem sattı beni

Gülizâr Köçekçe
(Usülü: Yürük Aksak)


Nâzlı nâzlı sekip gider
Ne güzel ceylân, ne şîrîn ceylân
Dönüp dönüp bakar gider o güzelim ceylân
Aldatır aldanmaz
Serkeş olmuş ava gelmez
O güzel ceylân, o şîrîn ceylân
Gelir yazın gider güzün
Avcısına eder nâzın
Sürmelenmiş elâ gözün
Aldatır aldanmaz
Serkeş olmuş ava gelmez
O güzel ceylân, o şîrîn ceylân

Hicâz Köçekçe
(Usûlü: Yürük Aksak)


Bahârın zamânı geldi (a cânım)
Yavru ceylân gel gidelim
Yollarımız yeşillendi
Ceylân, ceylân, yavru ceylân (gel gidelim)
Kolların boynuma uzat
Zülfünün tellerin düzelt
Avcıların yolun göze
Ceylân, ceylân, yavru ceylân (gel gidelim)

Hüzzâm şarkı
(Usûlü: Yürük Aksak)


Ey gül-î bâğ-î edâ
Sana oldum mübtelâ
Gel bana eyle vefâ
Sana oldum mübtelâ
Sevdiğim saydığım
Sana oldum mübtelâ
âman-ey nevres-fidân
Yandı cânım, el-amân
Bu sözüme gel, inan
Sana oldum mübtelâ
Sevdiğim saydığım
Sana oldum mübtelâ

Râst şarkı
(Usûlü: Yürük Semai)
Güfte: ısmail Dede


Yüzündür cihânı münevver - eden
Fedâdır yoluna bu cân-ü ten
Senin - çün yandığım nedendir neden
Senden midir, benden midir
Dilden midir, bilmem âh
Niçin kıyarsın acep bu dostuna
Kapıldım elâ gözlerin mestine
Mâilim ol gonca - gülün hüsnüne
Senden midir, benden midir
Dilden midir, bilmem âh
Firâkınla benim sinem dağlıyor
Bu gönül sinemde yâre bağlıyor
Nedendir bu, iki çeşmi, ağlıyor
Senden midir, benden midir
Dilden midir, bilmem âh

Rast şarkı
(Usûlü: Semai)


Yine bir gül-nihâl aldı bu gönlümü
Sîm-ten, gonca-fem, bî-bedel ol güzel
âteşin ruhleri yaktı bu gönlümü
Pür-edâ, pür-cefâ, pek küçük, pek güzel
Görmedim kimsede böyle dil - rübâ
Böyle kaş, böyle göz, böyle el, böyle yüz
â'şıkın bağrını üzmeğe göz süzer
El-amân, el-amân, her zamân ol güzel

şehnâz şarkı
(Usûlü: Ağır Düyek)


Sana ey cânımın câni efendim
Kırıldım küsdüm, incindim gücendim
Benim nevreste-î bâğ-î bülendim
Kırıldım küsdüm, incindim gücendim
Nic'oldu şimdi evvelki muhabbet
Sana düşmez kulundan böyle vahşet
Be zâlim sende yok mu hiç mürüvvet
Kırıldım küsdüm, incindim gücendim
Derûnum ney gibi her dem delersin
Gözümün yaşına hande edersin
Gözüm önünde yâd-eller seversin
Kırıldım küsdüm, incindim gücendim

Uzzâl şarkı
(Usûlü: Yürük Aksak)


Bu karşıki dağda bir yeşil çadır
çadırın içinde bir civân yatar
O civân bilmiyor hiç gönül hatır
Leylâ'nın aşkına dağlar mekânım
Sevdâ ne müşkil, âh yanar ağlarım
Turuncun yaprağı al değil yeşil
Sıva kollarını boynumdan-aşır
ısminin andıkça dilim dolaşır
Leylâ'nın aşkına dağlar mekânım
Sevdâ ne müşkil, âh yanar ağlarım
Karşıda yananı fener mi sandın
Salınıp gezeni yârin mi sandın
Bu güzellik sende kalır mı sandın
Leylâ'nın aşkına dağlar mekânım
Sevdâ ne müşkil, âh yanar ağlarım

Kaynak = kültür.gov.tr
Son düzenleyen Baturalp; 11 Aralık 2016 18:24 Sebep: başlık ve sayfa düzeni