Arama


HayaLPeresT - avatarı
HayaLPeresT
VIP VIP Üye
25 Aralık 2012       Mesaj #4
HayaLPeresT - avatarı
VIP VIP Üye
Kanın kirlenmesi ve kan temizliği
Öncelikle bedende temizlenecek yerlerin tespit edilmesi gerekmektedir. Örneğin kanın temizlenmesi, barsakların temizlenmesi, karaciğerin temizlenmesi son derece önemlidir. Barsaklar, karaciğer ve kan bedenin kirlenmeye en açık organlarıdır. Derimizden aldığımız kirler ilk önce kana geçerler ve kan vasıtasıyla karaciğere oradan da etkiledikleri birincil organa yönelirler.

Bu süreçte kan, karaciğer ve etkilenen organ veya beden bölgeleri kirlenmenin etkisine mutlaka hep birlikte maruz kalmış olurlar. Bazı kişiler kanın aynı zamanda bir organ olarak değerlendirilmesi gerektiğini yeteri kadar kavrayamamış olabilirler. Oysaki kanımız; kolay ve sık kirlenmeye maruz kalan, bizatihi dolaşım sistemimizin, hormon sistemimizin en önemli taşıyıcısı konumundadır. Kanın içinde taşınmayan bir enzim, vitamin, toksin veya element yoktur. Oksijen yaşamın en önemli gereksinimidir ve kanımız vasıtasıyla tüm dokulara, organlara, hücrelere kadar taşınır.

Vücuttaki kanın temizlenmesi
Eğer beden içinde taşıma işlemini yapan kan olmasaydı insan bedeni kirlenmeden kurtulamayacak ve yaşamını sonlandırmak zorunda kalacaktı. Zira bedenin içinde devamlı hareket halinde bulunan ve bir numaralı görevi taşıma olan kanın bu görevini başka hiçbir sıvı asla aynı kalitede yapamaz. Bu kadar önemli olan kan; taşıma görevi sırasında hem temizleyici faktörleri ve hem de kirletici maddeleri taşıyarak çok kompleks bir görevi yerine getirir.

Kan temizliği için yapılması gerekenler

Kanın temizlenme işlemi için yapılması gereken en radikal girişimlerden birisi ve belki de en önemlisi kanın beden dışına çıkarılmasıdır. Böylelikle kan azalan total miktarını tekrar yerine koymak amacıyla bedenin kan üretim merkezlerini aktif bir şekilde canlandırarak yeni ve temiz kanın meydana gelmesine yönelik çalışma yapacaktır. Kanın dışarıya alınması aslında bedenin kendi içine yapılmış bir müdahaledir. Uyuyan bedenin dürtülerek uyarılması anlamını da taşır. Beden sadece dıştan deriye yapılarak uygulanan dürtme, masaj gibi veya diğer uyarılma işlemlerine ihtiyaç hissetmez. Kanın dışarıya verilmesi işlemi de bir bakıma aynı etkinin ortaya çıkmasını sağlar. Bu bakımdan son derece önemlidir. Beden etki tepki prensibine göre çalışır. Kanın bir miktarı beden dışına çıktığında, vizkositesi seyrelip sulanır, aynı zamanda akışkanlık özelliğinde de artma meydana gelir. Kanın koyulaşmış ve kirlenmiş hali bu şekilde bir miktar hem temizlenme imkânına sahip olur, hem de akışkanlığının artması sayesinde metabolizmayı canlandırması, barsakların ve karaciğerin daha rahat çalışmaya başlamasını güçlendirir. Bu anlamda anti-aging yöntemi olarak da kabul edilebilir. Böylelikle bedenin kendi kendisini temizleme gücü ciddi olarak artar. İnsanların kan vermelerinden sonra yaşadıkları rahatlama hissi tüm bu değişimlerin bir ürünüdür.
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen Mira; 20 Ocak 2014 13:58 Sebep: Kırık resim kaldırıldı, yazıya boyut verildi.