*İn(ti) har s'Ayıklaması*
Kâbuslar gördüm uyandırmayan korkusundan
Sen yoktun kulağımda yanık şarkılar
Bu halini görmemiştim acının kocaman
Ciğerim bittiydi zaten
Daha derinden, yüreğimden, yükselen bu duman
Bir ölü daha bitirdi beni
Bir ömre daha sahip oldum bilmeden
Can acısı nedir bildirmeden
Bir akbabayı daha vurdum mezarlık bekçisi
Doğduğu andan itibaren sürekli ölen insanlar adına
Bir temsilcileri tarafından ben mesela
Yok öyle ayrım, hem erkeğe hem kadına
Duyurulmalı bu mesele: Ölenler var hala!
Oysa bir cesede daha can vermiştim apansız
Bir kasırga üretip zavallı bir Akdeniz melteminden
Neye uğradığını şaşırdı meltem ama alıştı kasırgalığa da
Bir kitap düşürdü beni sokaklardan beynime
Bir filmin değinilerini kavramak gibi sıra dışı
Filmler iyi vakit geçirme aracıdır ya çoğu zaman
Düzenlesem bir şeyleri; en azından şu kitaplığı
Kitaplar öyle kararsız, öyle sersem, öyle zavallı
Aldırmayın dostlar, kadı kızı dahi değil hatadan beri
Ki hiçbir fil zaten ezmek istemezdi rengarenk çiçekleri
Kalmadı ağaçlarda yeşil yaprak
Kuzular tekmil ölüm orucunda
Çocuklar gelmiyor parka, bomboş kaydırak
Bense başındayım ölümün
Yani ki, hayatın ucunda
Mezartaşı dikilmeli tarafımdan adıma
Karataştan olmalı dedeleriminki gibi