Camin kenarindaki kirintilari serçecik büyük bir hizla yemeye çalisiyordu, her lokmadan sonra da basini kaldirip ufacik kismetine ortak çikmasin diye ve ava giderken avci olmamak için sagina ve soluna bakiyordu.Sabahin ilk isiklarina küçük serçecikle merhaba diyordum. Az önce kesilen yagmudan dolayi sirilsiklam olmustu yemegini yerken sanki diger taraftan titrer gibiydi.Acimizasiz hayata karsi tek basina siper etmisti gövdesini, karaliydi yenilmeyecekti kolay kolay,azmin ve karaliligin simgesi gibiydi yaptiklari ilk basta farketmemistim ama tek ayaginin üzerine duruyordu, biraz yedikten sonra bir kaç ekmegi agzina aldi ve havalandi çok geçmeden tekrar geldi bir parça daha aldi tekrar havalandi ne yaptigini merak etmistim, balkona çiktim karsi evin çatisi ile bizim evin balkonu ayni hizadaydi çatinin kösesinde ufak bir delik vardi almis oldugu yiyecekleri oraya tasiyordu. Belliki bu hayatin zorluklarina yanliz kendisi için degil karsi koyusu, onu tek ayaklada olsa dik durmasini saglayan , yüregindeki tasimis oldugu sevgisiydi. Büyük ihtimalle evlat sevgisiydi bu onun güçlü olmasini saglayan. Biraz daha dikkatli baktigimda ufacik gagalari görür gibi olmustum.Nasil da annlerine ulasmaya çalisiyorlardi , onlari hayata baglayan bir kaç lokma için.Bu olayi bir kaç gün takip ettim her gün bir önceki günün fotokopisi gibiydi , o kara güne kadar. Minik serçe yuvasindan uzaklasmisti küçük serçeciklerin civiltilari disariya yansiyordu nasil oldugunu anlayamadan büyük bir karga yuvayi farketti ve bir anda yuvaya daldi ve küçük yavurlardan birini kaptigi gibi havalandi, ne oldugunu anlayamadan tekrar daldi ve diger yavruyu da kapti. Artik topal serçenin beslemek için ve büyütmek için hayatini ortaya koydugu yavrulari yoktu artik.Insanin hayaytina anlam katan degerle olmadigi zaman bosluklar baslar yasaminda, koca bir toplulugun içersinde yanlizligi yasar benliginin en ince noktasina kadar. Sanki günes on an batmistir bir daha dogmamak üzere ve sanki yildizsiz geceler yasayacaktir var oldugu sürece. Ve sanki tüm melodiler ve sarkilar agitlar üzerine kurulmus gibi hissesder insan kendini. Ben tüm bunlari düsünürken küçük serçe bir yuvanin önünde belirdi agzinda yine bir seyler vardi . Hizla yuvasina daldi ve ayni anda da disari çikti agzindakini çatiya biraktiktan sonra tekrar içeriye daldi, sanki çilgina dönmüstü küçük topal serçecik, civiltilarini duyuyordum, çilginlar gibiydi yerinde duramiyordu, bir alt katin balkonuna konuyorudu, ordan havalaniyor zemine iniyordu çilginlar gibiydi yaklasik iki saat ayni sekilde inisler ve çikislar yapmisti, son olarak çatiya ulastiginda artik kanatlarini çirpmaya hali kalmamisti, evet artik yavrulari yoktu artik. Kara karga kendi gibi minik serçeninde yüregini de karartmisti bir çirpida, kimbilir belkide minik serçenin yavrularinin küçük bedeni kara karganin yavrularinin hayata baglanmasi için gerekli olan yem olmustu. Peki böylemi olmaliydi ?
Insanlarda hayatlarini sürdürmek için de baskalarinin hayatlarini, sevgilerini ve onlarin ayakta durmasini saglayan degerlere zarar vermekmi zorunda ? Yada her insan bir yerlere gelmek için birilerini basamak yapmakmi zorunda? Kara Karga pekala da minik serçenin hayata baglanmasini saglayan ve onu ayakta tutan yavrularina dokunmadanda kendi yavrularina bakabilirdi. Ve pekala ki insanlar hayatta kalmak için ve bir yerlere gelmek için kendi becerilerini kullanabilirlerdi hayatin akisinda.
Yüregim sizlamisti küçük serçeye yarasina merhem olamazdim ama en azinda aç birakmayabilirdim. Balkondan karsi çatiya dogru ekmek kirintilari, bugday tanecikleri ne varsa atmaya çalisiyordum. Minik serçe tüm attiklarimi alip yuvaya tasiyordu ama yemiyordu, belliki bir umut besliyordu içinde belki evlatlari dönerdi kimbilir belki vicdansiz kara karga evlatlarini geri getirirdi, umutturki insani en zor anlarda bile hayata baglayan. Degilmidirki umut insanlara her zaman bir baslangiç oldugunu animsatan. Fakat küçük serçe tüm bunlardan uzakti , günler geçiyordu küçük serçe nin umutlari azaliyordu fakat benim attigim yemleri yemiyor yuvasina tasimaya devam ediyorudu. Aradan tam dört gün geçmisti sabah uyandigimda küçük serçe nin artik gücü bitmisti sirt üstü yatiyoru agzinda attigim son ekmek kirintilari vardi, belliki onlari yememisti ve yuvasina tasimaya çalismisti , hayatin zorluklarina karsi yüregine sevgi duymadan ve sevildigini bilmeden karsi gelmek zordu. Ve dayanamamisti küçük serçe, kara karganin yavrularinin hayati ve kara karganin mutlulugu minik serçenin hüznü üzerine kurulmustu. Bilinmelidirki su içinde bir inisli çikisli yollar olan, bir çok aci zorluklari barindiran hayatta her insan için yeni bir sans olmayabilir, bu nedenlede yakalanan tüm mutluluklarin baskalarinin hüznünün üzerine kurulmamasi dilegiyle