Arama

Sosyoloji (Genel Bilgi) - Tek Mesaj #52

Efulim - avatarı
Efulim
VIP VIP Üye
15 Şubat 2013       Mesaj #52
Efulim - avatarı
VIP VIP Üye
Sosyoloji
MsXLabs.Org & Morpa Genel Kültür Ansiklopedisi

İnsanların toplumsal yaşamının koşullarını ve şekillerini, toplumun yapısal ve işlevsel bileşimini, toplumsal kurumların tarihî gelişimini ve şimdiki durumlarını sistematik olarak inceleyen ve tanımlayan bilim; toplumbilim.

Günümüzde sosyolojinin alanı, belirli bir toplumun ve kültürün grup ve kurumlarında toplumsal süreçler tarafından etkilenen insanın tüm toplumsal davranışlarını kapsar. Bu alanın içine, toplumsal normlar, roller, davranış kalıpları, ideolojiler, dünya görüşleri, toplumsal süreçler (dönüşüm, hareketlilik, çatışma), toplumsal yaşam alanları (aile, okul, işyeri, kent, ülke), yaş grupları, sınıf ve katmanlar, toplumsal oluşumlar (gruplar, örgütlenmeler) ve kurumlar (ekonomide, siyasette, kültürde ve hukukta) girer. Sosyolojinin birçok alt dalı vardır: Aile sosyolojisi, yaş sosyolojisi, eğitim sosyolojisi, endüstri sosyolojisi, din sosyolojisi, siyaset sosyolojisi, köy sosyolojisi vb. Sosyolojinin kurucusu olarak kabul edilen Auguste Comte, olumcu (pozitivist) ve akılcı bir yöntemle gözlemler yaparak; toplum, toplumsal kurumlar ve birey arasındaki ilişkilerin yasalarını araştırmak gerektiğini öne sürdü. Kendi dönemine gelinene dek geçerliliğini koruyan liberal uyum ve denge fikrine ve olumcu sosyolojiye karşı, Marx, "tarihsel maddecilik" adıyla yeni bir toplum kuramı oluşturdu. Bu kuram, tarihî ve toplumsal gelişmenin, sınıf çatışması sonucunda gerçekleştiğini öne sürüyordu. Sosyolojinin kendine özgü yöntemini ve araştırma tekniklerini ilk geliştiren E. Durkheim'dir. Sosyolojiyi ampirik ve matematiksel bir bilim olarak tanımlayan Durkheim, deneysel ve gözleme dayalı sosyolojinin kurucusu olarak kabul edilir. Bunun yanı sıra, F. Tönnies ve G. Simmel formel bir sosyoloji geliştirdiler. Bu sosyoloji, toplumsal yaşamın biçimlerini, zaman kavramı dışında ve değişmez olarak kabul ediyordu. Simmel bu biçimleri kavga, rekabet ve dostluk, Tönnies ise topluluk ve toplum olarak açıklıyorlardı. Max Weber, sosyolojinin, toplumsal davranışı kendi akışı ve etkileri içinde incelemesi ve açıklaması gerektiğini savundu. Weber'e göre devlet, hukuk, ekonomi gibi kurumlar ideal tipler olarak soyutlanmalı ve nesnel bir biçimde betimlenmeliydiler. Çünkü Weber, bilimin değerlerden ve normlardan arınması ve usçu ve nesnel olması gerektiğini savunuyordu. Weber'in ve diğer Avrupalı sosyologların etkisiyle ABD'de Talcott Parsons, yapısal-işlevsel sosyoloji kuramını geliştirdi. Günümüz sosyolojisi üzerinde etkili olan bir başka olay da; eleştirel usçuluk akımının temsilcileri (Popper, Albert vb.) ile eleştirel kuram temsilcileri (Adorno, Habermas vb.) arasında yapılan bilim kuramı tartışmasıdır. Sonuçları günümüzde de etkili olan bu tartışma, sosyolojinin iki kampa ayrılmasına neden oldu. Eleştirel usçuluk algılanabilir gerçekliğin değiştirilmez yasalarla karakterize edildiğini, bu yasaların deneyler sonucunda kesinleşmiş bir yöntem oluşturması gerektiğini ileri sürer. Bu öncüllerden yola çıkarak oluşturulan eleştirel kuram ise, bilgi ve bilgi konusu arasında, araştırma öznesi ve nesnesi arasında nesnel bilim kuralları ve öznel değerler arasındaki ayrımı yadsır. Bu görüşü savunanlara göre, sosyal bilim kuramı, ilgili nesnenin, kuramın kategorileriyle uygunluğunu öngörmelidir. Bu da, araştırma nesnesinin zihinde bir ön kavranışını gerektirir.
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Sen sadece aynasin...