Gastronomi, iyi yiyeceği seçme, hazırlama, sunma ve bunlardan tat alma sanatı. Gastronominin gelişmesinde ilk önemli adım, yiyeceğini pişirmek için ateşi kullanan tarih öncesi insanla atılmıştı. Eski çağlarda Ortadoğu’da yemeğin seçilmesi, hazırlanması ve tadılması, çok özen gösterilen bir törenle yapılırdı.
Gastronomi bundan sonra iki merkezde gelişti: Roma ve Çin. Romalılar aslında kabalığa ve aşırı gösterişe kaçan şölenleriyle tanınmışlardı. Ama kurdukları çok gelişmiş karayolu ağı, birbirinden uzak bölgeler arasında hem çeşitli yiyeceklerin, hem de bunların hazırlanış yöntemlerinin yayılmasına olanak hazırladı. Doğu’da da, 10 5.yüzyıl gibi erken bir dönemde, tam anlamıyla gelişmiş bir gastronominin varlığını kanıtlayan belgeler vardır. Gastronomideki bu gelişme, ticaret, savaşlar ve kültürel özümleme yoluyla Japonya, Kore ve Güneydoğu Asya’nın birçok bölgesine yayılmıştır.
Batı gastronomisinin temelleri Rönesans’ta atıldı. Catherine de Medicis’rıin, daha sonra Fransa kralı olan II. Henri’yle evlenmesi, son derece incelikli ve karınaşık ıtalyan mutfağının ilkelerinin Fransa’ya iletilmesini sağladı. XIV., XV. ve XVI. Louis dönemlerinde daha da incelikli bir nitelik kazanan Fransız mutfağı, ilk büyük ustası Marie-Antoine Careme, bazen çok süslü bir hale gelen mutfak üslubunu basitleştirmeye ve inceltıneye çalışan Georges-Auguste Escoffier ve Fransız gastronomisinin temel ansiklopedisi Larousse Gastronomique’i (1938) yaratan Prosper Montagne ile doruğuna ulaştı.
Fransız ve Çin mutfaklarında sığır, koyun, domuz, her tür kümes hayvanı, balık ve kabuklu deniz hayvanları, otlar, kökler, baklagiller, tahıllar ve başka yerel besin maddeleri gibi çok çeşitli yiyeceklerin kullanılmasına her zaman büyük önem verilmiştir. Pasifik ülkelerinde hindistancevizi ve gölevez çoğu yemeğin temelini oluşturur. Afrika’da ise yerfıstığı çok kullanılır. Yoğurt, patlıcan, zeytin ve koyun Ortadoğu mutfağının temel maddeleridir. Hindistan ve Endonezya mutfaklarının ayırt edici özelliği baharat kullanımıdır. Latin Amerika ülkelerinin çoğunun mutfağında ana hammadde ise mısırdır. İtalya’da çeşitli biçim ve boyutlardaki makarnanın yanı sıra, birçok yörede pirinç ve bir tür mısır lapası olan polenta önde gelir.
kaynak