Üye Ol
Giriş
Hoş geldiniz
Misafir
Son ziyaretiniz:
08:51, 1 Dakika Önce
MsXLabs Üye Girişi
Beni hatırla
Şifremi unuttum?
Giriş Yap
Ana Sayfa
Forumlar
Soru-Cevap
Tüm Sorular
Cevaplanmışlar
Yeni Soru Sor
Günlükler
Son Mesajlar
Kısayollar
Üye Listesi
Üye Arama
Üye Albümleri
Bugünün Mesajları
Forum BB Kodları
Your browser can not hear *giggles*...
Your browser can not hear *giggles*...
Sayfaya Git...
Çarşamba, 10 Aralık 2025 - 08:52
Arama
MaviKaranlık Forum
Hikayeler ve Öyküler -1- [Arşiv]
-
Tek Mesaj #1906
Misafir
Ziyaretçi
13 Kasım 2006
Mesaj
#1906
Ziyaretçi
Güneşi görmek istiyordum.Güneşli havalar bende hep umut yaratmıştır. Oysa bugün bulutların arasına girip çıkıyordu.Loşluk ve aydınlık.. Tıpkı ruh halim gibi.. Arabanın penceresinden gökyüzünde arıyorum onu.. Hadi diyorum: aydınlat şu düşüncelerimi. “Bırak peşimizi” diye sesleniyorum, yağmur yüklü bulutlara.. Eşim gülümsüyor “Yine gerçeğin dışındasın, galiba” diyor. Elleri öyle güçlü kavramış ki direksiyonu. Oysa O’ da, o kadar güçlü değil bu gün , gözlerinden belli.. Yumuşacık bakıyor; davranışlarıyla tezat bir şekilde..
Yol öyle uzun ki, müziğin notaları ve düşlerime yenik düşüyorum. Ani bir fren sesi , sarsıntıyla gözlerimi açıyorum. Yeni bir şehre giriyoruz. Trafik yoğun, insanlar gergin, gökyüzü yine asmış suratını.. Yağmur damlaları sileceklerin kollarında .. Bir sağa , bir sola savruluyorlar. Şemsiyelerin altında insanlar: gülümseyen, şaşkın bakan, tartışan, koşuşan… “Lanet sürücüler” diyen eşimin sesiyle irkiliyorum. Asfaltın üzerinde bir köpek boylu boyunca uzanmış , kanıyla karışık yağmur suyu başının yanından kaldırımın kenarına süzülüyor. Akan kan ve ölüm tüm canlılar için aynı.. Ansızın geliyor, seni en güzel anlarında yakalıyor. Hiç beklemediğin bir anda karşılaştığın sürpriz bir misafir gibi kapıyı açmak istemesende karşında beliriyor. Seni çılgınca seven bir sevgilinmişcesine kollarına alıp sarıveriyor. Ne kadar çırpınsanda O kollardan kurtulamıyorsun. Öldüresiye sıkıyor ve nefes alamaz hale geliyorsun.
Ankara’nın oldum olası soğuk bulduğum caddelerinden geçip , eski bir dostumuzun kapısını çalıyoruz. “İşte başlıyoruz” diyorum. Kapıda bizi gülümseyen iki yüz karşılıyor. Kucaklaşmalar, öpüşmeler, sıcaklık ve DOSTLUK…
Geçmişe gidiş, yaşananlar, paylaşılanlar, yitirilen arkadaşlar ve gelecek? Sorular gelmeye başladığında kalbimin sıkışmaya başladığını hissediyorum. Birden kapının aralığından merakla bakan bir çift göz beni kurtarıyor. “Gel, bakalım” “Sen kimsin?”
Diye konudan kaçıyorum. Kucaklıyorum. Minik bir kedi bu.. Başını göğsüme koyup, mırıldanmaya başlıyor. Başını okşadıkça , rahatlıyor, uykuya dalıyor. Kendimi evimde hissediyorum o anda.. Bu rahatlamaya ihtiyacım vardı; teşekkür ederim diyorum; kucağımdaki minicik canlıya, iyi ki buradasın…. O ise kalp sesimi dinleyerek, belki de kendi cinsinin kokusunu bulduğu beni hiç anlamadan yalnızca sevgimi hissediyor….
Yabancı bir yatakta sabaha karşı uyanıyorum.Sevdiğimin yüzüne gölgeler düşmüş, alnının kırışıklıklarına sanırım bir tane daha ekleniyor. Sayıyorum üçtü,dört tane olmuş. İşte kaşlarının arasında da bir tane var.Bu son günlerde eklendi…
Perdeyi aralayıp İzmir'in yaşlı binalarının üzerinde yine yağmur, yine bulutlar…
Bu gün de GÜNEŞ yok diyorum. “UMUT” diyorum. Çık artık bulutların arasından…
BEĞEN
Paylaş
Paylaş
Kapat
Saat: 08:52
Hoş Geldiniz Ziyaretçi
Ücretsiz
üye olarak sohbete ve
forumlarımıza katılabilirsiniz.
Üye olmak için lütfen
tıklayınız
.
Son Mesajlar
Yenile
Yükleniyor...