Arama


ROSE - avatarı
ROSE
Ziyaretçi
17 Mart 2013       Mesaj #11
ROSE - avatarı
Ziyaretçi

azerbeycanda nevruz

Ad:  15.jpg
Gösterim: 346
Boyut:  24.3 KB

çok heycanla kutlanir.Azerbaycanda Nevruz bayramı genelde 20-21 mart günleri kutlanmakla birlikte bu günlerin öncesindeki dört haftanın çarşambaları da nevruz gelenekleri açısından önemlidir. Bu çarşambalara sırasıyla su çarşambası, od (ateş) çarşambası, rüzgar çarşambası ve yer çarşambası adları verilmiştir. Bu çarşambalarda değişik eğlence ve etkinlikler düzenlenir.

Nevruz bayramı günlerinde, önceden yeşertilen, bayramın simgesi semeni (buğday çimeni) evlerde yerini alır. Tatlılar bayramın vazgeçilmezleri arasındadırlar. Nevruz tatlıları içerisinde en önemlileri şekerbura, baklava ve şeker çöreğidir. Fındık, ceviz, fıstık gibi çeşitli çerezlerden hazırlanmış karışım ve şekerlemeler ev ev dolaşıp bayram tebriği yapan çocuklara ikram edilir. Insanlar nevruzu sadece evlerinde bayram hazırlığı yaparak kutlamıyor, aynı zamanda mahalle, kasaba ve köylerde herkesin katıldığı toplu eğlenceler düzenleyerek, nevruz bayramı geleneklerine özgü oyun ve tiyatro gösterileri yaparak bayramı renklendiriyorlar.

Bayram günlerinde en yaygın, gençlerin ve çocukların çok sevdiği oyunlardan biri kösedir. Gençlerden birine tersi yüzüne kürk giydirilir. Kürk giyenin çevik, hareketli biri olması gerekir. Bu kişinin suratını unlar, başına motal denilen uzunca bir şapka korlar. Boynuna zil takar, elbisesinin altından karnına yastık bağlarlar. Eline bir kepçe verip kapı-kapı gezdirerek oynatır, Nevruz hediyesi toplarlar.

Nevruz eğlenceleri arasında en yaygın olanlardan biri de çocukların yumurta tokuşturma oyunudur. Yumurtası kırılan oyunu kaybeder ve yumurtasını kazanana verirler. Nevruz adetlerinden biri de geceleri kapı dinleme adetidir. Buna göre gençler kulaklarını kapatarak komşunun kapısına yaklaşır ve kulaklarını açar, içeriden gelen sesleri duymaya çalışır. Duydukları ilk kelimelerin güzel kelimeler olması halinde dileklerin gerçekleşeceğine ve yılın iyi geçeğine inanılır.

Azerbaycan’da bağımsızlıktan sonra nevruz kutlamaları yaygınlaşmış ve daha da coşkulu hal almıştır. Uzun yıllardan beri kutlanmakta olan bu bayram Azerbaycan’ın tüm bölgelerinde aynı coşkuya sebep olmakta ve toplumu kaynaştıran bir unsur olarak karşımıza çıkmaktadır .

Yumurta Dövüştürme
Bayram günlerinde ikinci Çarşamba’dan sonra sokaklarda, köşe başlarında ve belirli mekanlarda toplanan çocuklar, gençler soğan kabuğu veya samanla boyanan yumurtaları dövüştürüler (tokuştururlar).

Alav Alav
Üçüncü Ahır Çarşamba ve bayram gecesi -bu Salıyı Çarşambaya bağlayan gecedir- alav alav gecesidir. Bu gecede “tongal” denen ateşler yakılır, üzerinden atlanır. Eskiden bu ateşler evlerin damında yakılırdı. Ancak, yaşam şartlarının değişmesiyle bu ateşler şimdilerde bahçelerde veya boş meydanlarda, sokak aralarında yakılmaktadır. Ateşin yakılmasıyla içlerinden bir dilek turarak ateşin üzerinden atlayan kimseler bu dileklerinin gerçekleşeceğine, tüm hastalıklarının bu ateşe dökülüp yanacağına, yeni yıla bu hastalık ve kötülüklerden arınarak girileceğine inanılır.

İnanışa göre, ateşin üzerinden bazı yerlerde üç bazı yerlerde ise yedi defa atlanılması gerekir.
Ateşin üzerinden atlanırken genellikle şöyle bir tekerleme okunur:
“Ağırlığım, uğurluğum dökülsün bu ateşin üstüne”
“Ağırlığım, uğurluğum, kelliğim, keçelliğim hep bu ateşe”
“Ağırlığım, uğurluğum dökülsün, odda yanıp kül olsun”
“Yansın alev saçılsın, menim bahtım açılsın”

Bu arada yağlı paçavralardan yapılan ateş topları da bir telle bağlanır ve birkaç defa sallandıktan sonra havaya atılır. Daha sonra tongalın külleri bolluk getirsin diye evin bahçesine serpilir.

Dışarıdaki alav alav şenliği bittikten sonra eve gelinerek “en milli sofra sayılan” Nevruz sofrasına oturulur. Bu sofrada pilav, kavurga, yarma yemeği, et v.s gibi milli yemeklerin yanında boyanmış yumurta, çeşitli kuruyemiş (yeddilevin)çeşitleri ve semeni bulunur. Sofra başında aile fertleri birbirini tebrik eder, evin aksakallarının işaretiyle yemeye bbaşlanılır. Nevruz/Yeni yıl bayramında aksakallar bütün dargınları barıştırır, gençlere öğüt nasihat verirler.

Semeni
Nezruz bayramı sürecinde bir kap içine konan buğdayların sulanarak yeşillenmesinden elde edilen yeşertilmiş çimene Semeni adı verilmektedir. Nevruz aynı zamanda yeşilliğin ve doğanın da bayramıdır. Onun için “SEMENİ”nin yeşillik ve bereketi temsil ettiğine inanılır. Semeni’den Helva ve tatlılar da yapılmaktadır. Semeni için bir çok şiirler yazılmış, şarkılar bestelenmiştir.
Ad:  24.jpg
Gösterim: 311
Boyut:  37.0 KB

Baca Baca/Şal Sallama
Yeni güne en çok sevinenlerin başında çocuklar gelmektedir. Baca baca denilen günde –bu bayramdan bir gün öncesidir- Bu günde çocuklar bayram paylarını almak için mahallelerine ve yakın mahallelere gidip kapı kapı dolaşılarak, kapılar çalınır ve bayram payları istenir. Baca baca gecesi tongallar kalanır, ateşler yakılarak üzerinden atlanır ve gece olunca da herkes beline bir Şal (atkı) bağlayarak komşu evlerin yolunu tutar. Eskiden evlerin bacaları olduğu için bacadan sarkıtılan bir Şal’a (atkıya) bayram payı bağlandığı için bu adete “baca baca” denilmektedir. Ancak günümüzde artık bacalı ev kalmadığı için bu adet kapılar çalınarak içeri atılan Şal, geniş bez veya çantalarla yapılmaktadır. İçeri şal atan kimse şalın bir ucunu içeri atarken diğer ucunu elinde tutar ve saklanarak, kendisinin görülmemesine büyük bir özen gösterir. Fakat ev sahibi genellikle kimin geldiğini bilir, ama tanımamış gibi davranır. Kapının arkasına geçilerek bayram paylarını isteyen çocuklar, çok değişik sözler söylemekle beraber bazen “ev sahibi bayramçalığımızı verin” gibi sade birkaç söz veya aşağıdaki gibi birkaç mısra okunmaktadır:

Ev yiyesi evde mi?
Gümüş kemer belde mi?
Ev yiyesi (sahibi) var olsun,
Koynu (kucağı) dolu nar olsun,
Doğduğu oğlan olsun,
Doğradığı kuruk olsun,
Ersin, ersin,
Allah muradını versin,
Taze gelin dursun (kalksın) bize pay versin,
Verenin oğlu olsun,
Vermeyenin kızı olsun.

Bunu duyan ev sahibi önceden hazırlanmış kuruyemiş, boyanmış yumurta şekerleme, meyve v.s. gibi yiyecekleri veya çorap, mendil gibi şeyler çocuklara/gençlere verilmekte ve onları güleryüzle göndermektedir. Bazen şal sallayanların kendisi de şalın ucuna hediye bağlayarak içeri atarlar. Bu genellikle nişanlı gençler arasında görülür.

Nevruz günlerinde ve baca baca gününde geniş yaylaklarda ve meydanlarda at yarışları, ok atma, cirit, Zorhana, kement atma oyunu, boğa ve deve güreşleri, koç dövüşleri ve kılıç oyunları v.s. gibi oyunlar oynanır. Aşıklar atışır, şiirler okunur ve eğlenceler hayatın her yönüyle ilgili olarak sürüp gider. Azerbaycan da nevruz adetler?n? saymakla bitirmek mümkün deyildir biz sadece bunlardanbir kısımını verdik.
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen Safi; 28 Mayıs 2017 03:26