Büyük Hun İmparatorluğu ya da Asya Hun İmparatorluğu , MÖ 220'de yaşamış eski Türkçede Kun, Çince Hiung-nu, batı dillerinde Hun adıyla geçen Türk devleti.[2][3][4] Hun İmparatorluğu'nu Türkboyları kurmuş, yönetmiş; Türk kültürü devlete şeklini vermiştir.[5]
Hiung-nu adına ilk olarak MÖ 318 yılında Çin ile yapılan Kuzey Şansi Savaşı'nda ve bunun sonucunda yapılan anlaşmada rastlanmaktadır. Hiung-nular günümüzünMoğolistan bölgesinde; Çin'in kuzeybatısında yaşamlarını sürdürmekteydiler. Bilinen ilk imparatorları Teoman'dır. En büyük imparatorları ise, Mete'dir. Çinliler önüne geçemedikleri Hiung-nu'ların saldırılarının ardından MÖ 214 yılında Çin Seddi'ni inşa etmek zorunda kalmıştır. Bu yapı günümüzde halen bir dünya harikası olarak kabul edilmektedir. Ming Hanedanı döneminde de yenilenen büyük duvarın birçok kısmı sağlamlığı ile günümüzde hala ayakta kalmıştır. Doğu Hiung-nular en parlak dönemini Mete zamanında yaşamıştır.
Kuruluşu hakkında kesin bilgiler yoktur. MÖ 220 yılında Teoman tarafından kurulduğu kabul edilir. Teoman'dan sonra devleti büyük bir imparatorluk haline getiren Mete'dir. Mete, İpek Yolu'na egemen olmak için Çin ile savaşmıştır. MÖ 200yıllarında Çin'i yenilgiye uğratarak vergiye bağlamıştır. MÖ 187 yılında başında Ka-o-ti'nin bulunduğu Çin İmparatorluk Ordusu'nu, Pa-i-Teng Seferi'nde on tümenden oluşan (yüz bin kişiye tekabül eder) disiplinli ve düzenli ordusuyla yenilgiye uğratmıştır. Bu Çin ordusunun sayısının bazı kaynaklarda iki yüz bin bazı kaynaklarda ise otuz beş tümen yani üç yüz elli bin olduğu yazmaktadır. Mete devrinde Sibirya, Çin Denizi, Japon Denizi ve Hazar Denizi arasında kalan tüm topraklara hakim olunmuştur.
Asya Hun Devletinin coğrafi sınırları ve komşuları bugünkü Çin ve Moğolistan toprakları üzerinde yer almaktadır . Güneyde bugünkü Çin , Tibet ve kuzeyde ise Moğolistan yer almaktadır . Moğolistan bilindiği gibi , denize ya da sulara tamamen kapalı bir ülkedir bugün . Tarihte ise Osmanlı zamanında bilindiği gibi Anadolu'ya kadar ilerlemişlerdir .
M . Ö . 3 . Yüzyıldan itibaren batıda Kafkaslara kadar çok geniş imparatorluk topraklarına sahiptiler . Güney Sibirya batı Mançurya ve iç Moğolistan ile Gansu ve Xinjiang gibi Çin eyaletlerine kadar yayıldılar . Hunlar internette Xiongnu olarak anılan başlıklarda bulunabilir . Xiongnu kavminin yaşam biçimine baktığımızda göçebe hayatı özelliğini taşıyan eski Türklere tıpatıp uymaktadır .
Asya Hun Devleti Ekonomisi
Asya Hun Devletinin ekonomisiyle ilgili elde fazla bilgi olmamakla birlikte , Kuzey Hun Bölgesinin Güney Hun Devletine göre çok daha güçlü olduğu bilinmektedir . Güney Hun Devleti , ekonomide hemen hemen tümüyle Kuzeye bağlı bulunmaktaydı . Ekonomi ise göçebe toplumlardaki ekonomik temele dayanmaktaydı . Göçebe toplumların en büyük karakteri tek bir yerde barınılmaması mevsimsel değişikliklere göre yer değiştirmedir . Ekonominin hemen hemen tümüyle Hayvancılık ve buna bağlı tarıma bağlı olduğu söylenebilir . Hayvancılık küçükbaş ve büyükbaş olmak üzere iki şekilde yapılmaktaydı . Hayvancılığın egemen olduğu yerlerde yetiştirilen tarım ürünlerinin Asya Hun Devletinde de egemen olduğunu tahmin etmek mümkün .
Asya Hun Devleti Kültürü
Asya Hun Devletinde Göçebe kültürü ( nomadic culture ) egemendir . Göçebe Kültüründe topluluklar çöllük ya da Kış koşullarının ağır olduğu bir yerden diğerine sürekli Göç ederler . 3 farklı türde göçebelik kültürü hakimdir . Avcı temelli göçebelik , çiftçilik ve karma . Avcı temelli göçebelikte yaşam ve hayvanların yetiştirilmesinde gerekli bitkiler ve yiyecekler direk doğadan elde edilir . Örneğin , koyunların otlatılması sırasında dolaysız olarak doğal kaynaklar ( çimenlik meralar , Dağ etekleri vs ) kullanılır . Göçebelikte at en önemli unsurlardandır . At hem göç esnasında taşıma hem de avlanma vs amaçlı kullanılmaktadır . O zamanki koşullarda en önemli savaş araçlarının başında gelir . İkinci türde göçebe toplumlarında çiftçilik hakimdir . Yani doğadan direk temin etme yerine hayvanların ve alienin yiyecekleri ekilerek üretilerek temin edilir . Kuzey ve Güney Hun Devleti arasında karşılaştırma yapıldığında Güneyin Kuzeye bağlılığından yola çıkarak Kuzeyin daha gelişmiş göçebe kültürünü taşıdığını söylemek mümkün olabilir . Çiftçilik kültürüne sahip toplumlar göç sırasında ürünleri de taşıma durumundadırlar . Üçüncü türde ise daha gelişmiş bir Kültür hakim olup bugünkü yerleşik hayata geçiş sürecini barındırır .
BENDE SİYASİYİ BULAMADIMMMM