Arama

Bediüzzaman Said Nursî - Tek Mesaj #1

virtuecat - avatarı
virtuecat
Ziyaretçi
14 Kasım 2006       Mesaj #1
virtuecat - avatarı
Ziyaretçi

Said-i Nursi

Ad:  sn3.JPG
Gösterim: 8659
Boyut:  63.2 KB

SAÎD-Î KÜRDİ olarak da bilinir, lakabı BEDÎÜZZAMAN
(d. 1876, Nurs köyü, Hizan, Bitlis - ö. 23 Mart 1960, Urfa)
Nurculuk olarak bilinen İslamcı akımın kurucusu düşünce ve siyaset adamı.

Medrese öğrenimini tamamladıktan sonra İslam bilimleri konusunda icazet aldı. Medresetü’z-Zehra adını verdiği büyük bir okul projesini uygulayabilmek için yardım almak amacıyla 1907’de İstanbul’a gitti, ama kuşku üzerine tutuklandı. Serbest bırakıldıktan sonra Selanik’e giderek İttihat ve Terakki liderleriyle görüştü. Buradaki çeşitli konuşmalarında II. Abdülhamid yönetimini kötüleyerek meşrutiyeti övdü. İstanbul’a döndükten sonra da bir süre İttihatçılarla ilişkisini sürdürdü.

1909’da İttihad-ı Muhammedi Cemiyetinin kurucuları arasında yer aldı, fırkanın yayın organı Volkan'da ateşli yazılar yayımladı. 31 Mart Olayı’nın tahrikçilerinden olduğu gerekçesiyle Divan-ı Harb-i Örfi’de yargılandı, beraat etti. 1910’da Van’a, ertesi yıl da Şam’a gitti. V. Mehmed’in (Reşad) Rumeli gezisine katılmak üzere İstanbul’a çağrıldı, Teşkilat-ı Mahsusa’da görev aldı. I. Dünya Savaşı’nda Kafkas Cephesi’nde savaşa katıldı (1916) ve Ruslara esir düşerek Sibirya’ya sürüldü. Ama kaçmayı başararak 1918’de Avrupa üzerinden İstanbul’a döndü. Burada Darü’l- Hikmeti’l-İslamiye üyeliğine getirildi. Cemiyet-i Müderrisin ve Kürt Neşr-i Maarif Cemiyetinin kurucuları arasında yer aldı. Anadolu’da bir Kürt devleti kurma girişimlerine karşı çıktı. İngilizlerin İstanbul’u işgal etmesi üzerine yazdığı bir risaleyle işgali kınadı.

Kurtuluş Savaşı aleyhine 1920’de şeyhülislamlığın verdiği fetvaya karşı çıktı. 1922’de Mustafa Kemal (Atatürk) tarafından Ankara’ya davet edildi, mecliste ulusal hareketi destekleyen bir konuşma yaptı. Daha sonra Van’a gitti ve 1923-25 arasında öğrencileriyle birlikte iki yıl Erek Dağında inziva yaşamı sürdü. 1925’te Şeyh Said Ayaklanması dolayısıyla İstanbul’a getirtildi ve İstiklal Mahkemesi’nce yargılanarak sürgün cezasına çarptırıldı; Burdur, İsparta, Barla, Kastamonu ve Emirdağ’da sürgün yaşadı. Risaleleri nedeniyle birkaç kez daha mahkûm oldu. 1950 genel seçimlerinde Demokrat Parti’yi (DP) destekledi, karşılığında da seçimleri kazanan DP’den destek gördü. Ölümünden sonra Halilü’r-Rahman Camisi mezarlığına gömüldü. 27 Mayıs 1960 hareketinden sonra cesedi askeri birliklerce İsparta’ya götürülerek bilinmeyen bir yere gömüldü.

Said-i Nursi’nin topluca Risale-i Nur külliyatı olarak anılan yapıtları uzun süre öğrencilerince elle çoğaltılarak yayıldı. Latin harfleriyle ilk baskılan ancak 1957-59 yıllarında yapılabildi. Bir bölümü Arapça, Urduca ve Batı dillerine de çevrilen yapıtlan- nın başlıcalan Sözler (1957), Lem'alar (1957) , Şualar (1958), Mektubat (1958), Asayı Musa (1958), Sikke-i Tasdik-i Gaybi
(1958) , Mesnevi-i Nuriye (1958), Kastamonu Lahikası (1958), Tarihçe-i Hayat (1958), Barla Lahikası (1958), İşaratü’l-İcaz (1959), Emirdağ Lahikası'dır (1959).

kaynak: Ana Britannica
Son düzenleyen Safi; 10 Ağustos 2017 18:50