Busesiz Aşk Mekiği…
sevda mekiğinin
aşk uzayına fırlatılışında
beynimizde yenmişken
yerleşik yerçekimi
tabularının çoğunu
kontrolsüzce
sevgi atmosferinin
dışına (mı) uçurulduk da
çekimsiz
soluksuz
ağır aksak
oluverdik
sanki…
gökten zembille inmişken
aşk kompartımanına
nerden binmişken
ayrımına varamadan
hızlı trenin penceresinden
baş döndürücü süratle
akan bir film şeridinde
yol alan sevda
seyr-ü seferi,
yoksa
ara istasyona (mı) yaklaşıyor
kadim ya da en yeni
yolcuları almaya…
dil varmıyor demeye ama
(yoksa son durağa mı?)
durağanlaştı (mı) ansızın
duruldu (mu) duygudaşlık
ağırlaştı (mı) paydaşlık
ağrı’laştı sızı
eşanlı
yavaş çekim
görüntüsünde
sevdalaşmanın…
film bitmedi (değil mi) ya
ileri saramıyorum
sadece geri oynatabiliyorum
kare kare zoomluyorum
tekrar tekrar izliyorum,
acaba montaj aşamasında
düzeltebilir miyim diye
eksik kalan yanlarımı
Sana veremediklerimi
Senden alamadıklarımı
senaryosu kurgulanmamış
irticalen yaşanmış
bu ussuz
busesiz
aşk serüvenini…
! sevginin ikliminde
nefes nefese soluklandığım
atmosferim olmanı;
! sevdamın uçarı
ayaklarını yere bastıran
yerçekimim olmanı;
! yasak aşkımızın filmini
kaldığı yerden oynatan
yönetmenim olmanı
özlüyorum
tüm benliğimle
sensizliğinde…
Nazım Eymen Erguvan