Arama


Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
5 Mayıs 2013       Mesaj #2
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Doğal afetler çevrenin bozulmasında etkili olur . Doğal kuvvetlerden gücünü alan depremler, seller, arazi kaymaları, yanardağ ve kuraklık olayları çevrenin değişmesine neden olur. Bu saydığımız doğal afetler aynı zamanda can ve mal kaybına da sebep olur. Ülkemizin %90’nı deprem kuşağı üzerindedir.
1900 yılından günümüze kadar ülkemizde 16 büyük deprem olmuştur. Bu depremlere 100.000 yakın insan hayatını kaybetmiştir. Deprem sonrası meydana gelen yıkıntı ve moloz yığınları çevre kirliliğine yol açar. Ayrıca, depremin neden olduğu zararları karşılaya bilmek için çok fazla kaynak tüketilmiştir.
Sel felaketinin neden olduğu su baskınları, yerleşim ve tarım alanlarına zarar vermektedir. Büyük yağışlar sonucunda toprak kaymaları ve arazi yapısında değişiklikler görülmektedir. Hindistan ve Pakistan da görülen muson yağmurları büyük zarar vermektedir. Bütün bu olaylar çevreyi olumsuz etkilemektedir.
Amerika da her yıl 50-100 bin fırtınanı arasında ortalama 770 kasırga meydana gelir. Meteorologların kasırga şeridi dedikleri belirli bir yerde gerçekleşen bu kasırgalar, Teksas’ tan başlayıp Oklahoma, Kansas, Missouri, Nebraska, ve Güney İllinois'ten geçerek Kuzey Iowo da bitmektedir. Bu kasırgaların çoğu 15-20 dakika sürmektedir. Fırtınanın büyümesine aşırı nemli ortam neden oluyor. Şiddetli fırtınaların büyük bir bölümü ayrı nemlilikteki hava kütlelerinin karşılaştığı yerde doğmaktadır.
Bir bölgedeki su kaynaklarının, bitki ve özellikle ekinlerin yetişmesinde yetersiz kaldığı geçici çoğu zaman felaket niteliği taşıyan aşırı susuzluk kuraklık olarak adlandırılır. Kuraklık , atmosferden gelen yağışların miktarı buharlaşma ya da başka bir sebeple toprağın yitirdiği su miktarından az olduğu zaman görülür.şiddetli rüzgarlar, nem derecesinin düşük olması ve sıcaklık bu duruma neden olabilir. Yılın her mevsimini benzer koşullar arasında geçiren bölgelerde kurak mevsimden söz edilir.
İnsanoğlunu yüzyıllar boyu korkutmuş olan ve zaman zaman büyük yıkımlara yol açan yanardağlar bir takım karmaşık jeolojik olayların ürünüdür. Magma yuvası yer yuvarlağı içinde 10-20 km derinlikte bulunur. Magma üzerinde basıncın azalması , sıcaklığın düşmesi, kristalleşme gibi etkenler magma içindeki gazların ayrışmasına yol açar. Genleşen gazlar magma yuvasının yanlarını büyük bir güç ile iter. Oluşan yarıklardan dışarı çıkar. Bu gün yer yüzünde yaklaşık 500 etkin yanardağ vardır. Bunlardan duman gaz , kül yada lav püskürür. Türkiye’de ki başlıca sönük yanardağlar; kula dolaylarındaki küçük koniler, Karadağ , Hasan dağı, Erciyes, Nemrut, Süphan, Tendürek ve Ağrı dağıdır.