Arama

Küresel ısınma nedir? - Tek Mesaj #4

Neslim - avatarı
Neslim
Ziyaretçi
29 Mayıs 2013       Mesaj #4
Neslim - avatarı
Ziyaretçi
Alıntı
Misafir adlı kullanıcıdan alıntı

Küresel ısınmanın Türkiye'ye etkileri nelerdir?

Küresel Isınmanın Türkiye Üzerindeki Etkileri
Küresel ısınma dünyanın sonunun geldiğini gösteren bir olaydır. Peki bu küresel ısınmanın içinde yaşadığımız ülkemiz olan Türkiye’ye etkileri ne olacak. Şu an 2010'lu yıllarda yaşıyoruz, yıllar geçtikçe ve 2070 yılına geldiğimizde ülkemiz genelinde sıcaklarda artık olacak ve altı derece birden yükselecek. Yağışın bol olduğu Karadeniz bölgesi harici diğer bölgelerde yağışlar gün geçtikçe azalacak. Türkiye üzerinde yaşayan bir çok canlıda yok olma tehlikesiyle yüz yüze gelecek. Ekosistemin değişmesiyle birlikte canlılar yok olmaya başlarken kışın sıcaklıkla üç ila dört derece birden artacak.

Bilim adamları tarafından küresel ısınmanın Türkiye'ye olası etkileri üzerine hazırlanan senaryolarda, yaşanacak yağış azlığı nedeniyle ülkenin en önemli su kaynakları olan Fırat ve Dicle nehirlerinin havza akışlarında azalma meydana gelebileceği vurgulandı.
İklim değişikliğine ilişkin senaryolar, son yıllarda yaz aylarında kimi bölgelerde görülen aşırı kuraklık, göllerin suyunun çekilmesi, yaz sonunda yaşanan sel felaketleri gibi bazı doğal afetler sonucunda kamuoyunda tartışılmaya başlandı.

Çevre ve Orman Bakanlığınca hazırlanan, ''İklim Değişikliği ve Yapılan Çalışmalar'' başlıklı kitapçıkta, küresel ısınmanın Türkiye'ye etkileri üzerine hazırlanan senaryolara da yer verildi.
Kitapçıkta yer alan senaryolara göre, yağışlarda en belirgin değişiklikler, kış mevsiminde olacak. Ege ve Akdeniz kıyıları boyunca yağışlar azalacak ve Karadeniz kıyısında artacak. İç Anadolu Bölgesi yağışlarında ise değişiklik ya az olacak ya da hiç değişmeyecek.

İstanbul Teknik Üniversitesi Avrasya Yerbilimleri Enstitüsü, küresel ısınmasının, Türkiye üzerindeki etkilerine ilişkin korkutan bir senaryo hazırladı.
İstanbul Teknik Üniversitesi Avrasya Yerbilimleri Enstitüsü, küresel ısınmasının, Türkiye üzerindeki etkilerine ilişkin bir senaryo hazırladı. Bu senaryoya göre, küresel ısınma aynı şekilde devam ederse, 2070’te Türkiye genelinde sıcaklıklar 6 derece kadar yükselecek. Ekosistem değişecek, canlı türleri yok olma tehlikesi yaşayacak.
Prof.Dr. Nüzhet Dalfes, Türkiye’nin küresel ısınmayla mücadele karşısındaki tutumunu, “İlk defa bir yerde Türkiye Cumhuriyeti hükümeti bizden bilgi talep eder durumda oldu. Bu tabii bizi çok sevindirdi ama Türkiye bu açıdan geç kalmış bir ülke” sözleriyle eleştirdi.
Çevre ve Orman Bakanlığı’nın isteğiyle, “Türkiye için iklim değişikliği senaryoları” başlıklı bir rapor hazırladıklarını söyleyen Dalfes, şu ana kadar elde edilen verilerin, 2070 -2100 yılları arasını kapsadığını açıkladı.
Dalfes, çalışmayla en kötü durum için hazınlanmış bir projeksiyon yapıldığını dile getirerek, “Türkiye’yi hoş olmayan bir tablo bekliyor” dedi.

Eldeki verilere göre küresel ısınma aynı şekilde devam ederse, yaz aylarında Türkiye’nin batısında sıcaklıklar 5 ila 6 derece, Orta ve Doğu Anadolu ile Güneydoğu Anadolu bölgelerinde ise 3 ila 4 derece yükselecek.
Kış aylarında da sıcaklıklar 2 ila 3 derece yükselecek.
Senaryoya göre, 2070 yılında Karadeniz Bölgesi’nde yağışlar yüzde 10 ila 20’lik artış gösterecek, güneyde ise yüzde 30’a kadar azalacak.
Prof. Dr. Nüzhet Dalfes, iklim değişikliklerinin farklı şekillerde hissedileceğini, önümüzdeki on yıllarda iklimin değişikliğinin daha fazla hissedileceğini vurgulayarak şöyle diyor:
“Kar yağdığı kışlar da olacak, daha az kar yağdığı kışlar da olacak. Türkiye’nin ekosistemlerinde ciddi sorunlar olacak ki bu ekosistemler de bir ülkeyi bir coğrafyayı ayakta tutan şeyler... Böceğiyle, merasıyla, kurduyla, hayvanıyla canlılar etkilenecek, bir sürü canlı yok olacak...”
Dalfes, küresel ısınmayla mücadele konusunda, öncelikle, sera gazlarının yayılımının azaltılması gerektiğini vurguluyor.

Küresel Isınmanın Türkiye'ye Etkileri
1- Türkiye’yi hiçte hoş olmayan olaylar beklemektedir küresel ısınma ile birlikte. Böcekler ve hayvanlar küresel ısınmadan çok fazla etkilenecekler ve yok olmaya başlayacaklar.
2- Yağmurların azalmasıyla birlikte Fırat ve Dicle’de su akışlarında azalma olacaktır.
3- Göllerin suyu çekilecek bazı bölgelerde ise kuraklık boy gösterecek. Doğal afetlerde artık olacak.
4- Toprak kaymaları, depremler, sel felaketleri hayatı alt üst edecek.
5- Buharlaşma nedeniyle Türkiye’de susuzluk ta başlayacak.
6- İçme suyu bulmak çok zorlaşacak.
7- Suyun azalması da beraberinde salgın hastalıkları getirecektir.
Buda insanlar da ölümü artıracaktır. Yani Türkiye’nin dengesi alt üst olacaktır.

İklim değişikliğinin Türkiye'ye yansımalarına şu tahminlerde bulunuldu:

- Kış yağışları, Türkiye'nin bölgedeki su kaynakları bakımından son derece önemli olan Fırat ve Dicle havzasının üst bölümlerini de kapsayacak şekilde ülkenin güney bölümlerinde azalacak.
- Doğu Karadeniz?de kıyı bölgeleri, önemli ölçüde daha fazla yağış alacak. Yaz yağışlarında büyük değişiklik bulunmamasına karşın, sonbaharda hafif artışlar görülmektedir.
- Kar derinliğinde yani kar-su eşdeğerinde, Doğu Anadolu Bölgesi'nin yüksek bölümlerinde ve Karadeniz dağlarının doğusunda kalan bölümde 200 milimetreye ulaşan azalmalar olacak. Bu da Fırat ve Dicle nehir havzası akışlarında azalma anlamına gelmektedir.
- Fırat ve Dicle nehirleri, evsel ve sanayi kullanımı için olduğu kadar enerji için de bölgenin ana su kaynaklarıdır. Son 30 yılda buraya kurulan barajlar ve sulama sistemleri büyük arazi kullanımı değişikliklerine yol açmıştır. Bu sebeple, iklim tahmin sonuçlarının, bölgedeki su kaynaklarına ve dolayısıyla enerji üretimi ve zirai üretime önemli yansımaları olabilecek.
- Yağışla buharlaşma arasındaki farkın yüzde değişimine bakıldığında, Türkiye'nin kuzeyinde artışlar beklenmektedir, yani yağış buharlaşmadan çok daha fazla olacaktır. Buna karşılık, güneyde yüksek oranlara ulaşabilecek azalışlar görülmektedir. Bu da yağışlarda beklenen düşüşlerin diğer bir göstergesidir.

SICAKLIK
Kitapçıkta, gelecekteki sıcaklık değerlerinin ele alındığı senaryoların sonuçlarına da değinildi.
Sıcaklıklarda, yaz mevsiminde güney ve batı bölgelerinde artışların daha fazla olacağı öngörülen senaryolarda, en fazla ısınmanın 2070-2099 döneminde, Türkiye'nin güney batısı ve Güneydoğu ile Doğu Anadolu bölgelerinde olacağı tahminine yer verildi.
Kitapçıkta, 2001'den 2100'e kadar olan dönemde, İç Anadolu, Akdeniz ve Karadeniz bölgelerinde yağış ve sıcaklığın değişimiyle ilgili simülasyon neticelerinin de ele alındığı ifade edildi.
Buna göre, 2040'lara kadar sıcaklıkta çok fazla bir değişkenlik öngörülmediği belirtilen kitapçıkta, ''2050'den sonra bir artma eğilimi ve mevsimlik farklılıklar var. Yağışlarda ise mevsimlik değişkenlikler daha fazla öne çıkmaktadır. Mesela, Akdeniz'de özellikle 2050'den sonra kış yağışlarında azalmalar var. İç Anadolu'da ise fazla bir değişkenlik olmayacaktır. Karadeniz'de ise tam tersine artma vardır. Kış yağışlarında dönem dönem değişkenlikler söz konusudur'' denildi.

KÜRESEL ISINMANIN TÜRKİYE YE ETKİLERİ VE AZALTMAK İÇİN ALINMASI GEREKEN TEDBİRLER
Küresel ısınmanın dünyanın her tarafını çeşitli şekillerde etkilediği yada etkileyeceği bilinmektedir. Bu etkiler bölgeden bölgeye farklılıklar göstermektedir. Ülkemizi de olumsuz şekilde etkilemeye başladığı görülmekte ve bu etkilerin artacağı tahmin edilmektedir.
Türkiye üzerine etkileri konusunda bir çok senaryo konuşulmaktadır. Bunlardan biriside İstanbul Teknik Üniversitesi tarafından Çevre ve Orman Bakanlığı'nın isteğiyle hazırlanan, "Türkiye için iklim değişikliği senaryoları" başlıklı rapordur.
Prof. Dr. Nüzhet Dalfes tarafından açıklanan bu rapora göre 2070'te Türkiye genelinde sıcaklıklar 6 derece kadar yükselecek, Karadeniz Bölgesi dışında yağışlar iyice azalacak. Ekosistem değişince, birçok canlı türü de yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalacak. Karadeniz Bölgesi'nde yağışlar da yüzde 20 civarında bir artış olurken, güneyde ise yüzde 30 civarında bir azalma olacaktır.
Türkiye'nin kış ayları da değişecek, kar yağdığı kışlar da olacak, daha az kar yağdığı kışlar da olacak. Beklenmedik zamanlarda beklenmedik yerlerde kar yağabilecek. Ülkemizin ekosistemlerinde ciddi sorunlar olacak ki bu ekosistemler bir ülkeyi bir coğrafyayı ayakta tutan en önemli faktördür. Bunların sonucu ülkemizde, yeşiliyle, merasıyla, böceğiyle, kurduyla, hayvanıyla canlılar etkilenecek, bir çok canlı türü yok olacaktır.

YAKLAŞAN TEHLİKEYE KARŞI ALINMASI GEREKEN TEDBİRLER NELERDİR?
Bütün dünyanın olduğu gibi ülkemizin de kapısını çalan bu tehlikeyi önlemek yada etkilerini azaltmak için gerek fert olarak, gerekse devlet olarak yapmamız gerekenler vardır. Devlet olarak yapmamız gerekenlerin başında enerji politikamızı değiştirmek yeni ve yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmek gelmektedir. Biz bugün fert olarak yapmamız gerekenlerden bahsedelim. Birey olarak her Türk insanın yapması gerekenleri şu şekilde sıralayabiliriz;
Evde en çok kullanılan ampülleri tasarruflu cinslerle değiştirebiliriz. 15 milyon evde yapılacak bu uygulama ile yılda yaklaşık 5 milyon aracın atmosfere verdiği sera gazına eşdeğer tasarruf yapmış oluyoruz. Aynı zamanda elektrik faturamız da düşük gelecek ve ülke elektrik sarfiyatı da düşecektir.
Yeni satın alacağımız ekipmanların mutlaka enerji sarfiyatına dikkat etmeliyiz ve tasarruflu olanlarını tercih etmeliyiz. Bu ev alımında da böyle olmalı ısı yalıtımı olan evleri tercih etmeliyiz. Isı yalıtımı %70 civarında enerji tasarrufu sağlar. Bu hava kirliliğinde de aynı oranda azalma demektir. Isı yalıtımı bina yakıt aidatında %70 civarında azalma demektir.
Ülkemizde son yıllarda su sıkıntısı iyiden iyiye hissedilmektedir. Su kullanımındaki savurganlık, hem enerji tüketimini, hem de su tüketimini artırmaktadır. Su tüketimine dikkat etmeliyiz. Örneğin, diş temizliğinde ve traş olurken musluklar mutlaka kapatılmalıdır.
Evinizde ve işyerinizde, kullanmadığınız zamanlarda, TV, radyo, bilgisayar gibi elektrikli cihazları kapatma düğmesinden kapatınız veya fişlerini çekiniz.
Ağaç dikiniz, her ağaç atmosferden önemli ölçüde sera gazı karbondioksit emer. Yakın mesafelere mümkünse yürüyünüz. Uzun mesafeler için toplu taşıma araçlarını tercih ediniz. Aracınızı düşük hızda kullanınız ve bakımını mutlaka yaptırınız.

Yaklaşan tehlikeye karşı "biz ne yapabiliriz?"
Devlet olarak KÜRESEL ISINMA ya karşı yapılabilecekler:
* Öncelikle Türkiye'nin gerçekçi bir sera gazı değerlerini belirlemek
* Hidrolik enerjiden en fazla yararlanmak.
* Rüzgar enerjisi, güneş enerjisi, jeotermal enerji ve diğer yenilenebilir enerji kaynaklarını teşvik etmek.
* Boş arazileri ağaçlandırmak.
* Orman yangınlarını kontrol etmek.
* Termik santrallerde, iyi yakma metotlarını geliştirmek ve kaliteli yakıt kullanmak.
* Isınma amaçlı yakıtları kontrol etmek.
* Halkı bilinçlendirmek.
* Tarım politikasını gözden geçirmek.
* Turizm planlamasını yeniden yapmak.
Yerel Yönetimlerin KÜRESEL ISINMA ya karşı yapabilecekleri:
* İklim değişiminin etkilerini çocuklarımız ve onların çocukları daha çok yaşayacaklar. Bu nedenle, okullarda iklim değişimi konusunda eğitici programlar düzenlemek.
* Enerji ve su tasarrufunu projelendirerek uygulamaya sokmak.
* Yeni su kaynakları ve yenilenebilir enerji kaynakları bulmak.
* Sera gazlarını azaltacak önlemleri ve denetimleri artırmak.
* Altyapı ve yerleşim planlamalarında iklim değişimi etkilerini göz önüne almak.
* Büyük şehirlere göçü cazip halden çıkartmak, geri göçü özendirmek.
Birey Olarak KÜRESEL ISINMA ya karşı yapabileceklerimiz:
* Evde en çok kullanılan 5 ampülü en az enerji tüketen cinslerle değiştirmek. 2.5 milyon evde yapılan bu uygulama ile 1 yılda 800.000 aracın atmosfere verdiği sera gazına eşdeğer tasarruf yapmış oluyoruz. Aynı zamanda elektrik faturamız da düşük gelecektir.
* Evlerdeki 2. televizyonları teke indirmeliyiz. Klimaların filtrelerini 3 ayda bir değiştirmeliyiz. Kirlenen filtreler hava akışını yavaşlatacağından cihaz daha fazla enerji harcayacaktır.
* İşyerinize veya evinize alacağınız yeni ekipmanların mutlaka enerji tasarrufu fazla olanlarını tercih edin.
* Su kullanımındaki savurganlık, hem enerji tüketimini, hem de su tüketimini artırmaktadır. Örneğin, diş temizliğinde ve traş olurken musluklar mutlaka kapatılmalıdır.
* Tuvaletlerin sifonları, sızıntılara karşı gözden geçirilmelidir.
* Ekili hobi bahçenizi mutlaka küçültün. Sulama gerektirmeyen alanları büyütün. Az sulama gerektiren bitkiler dikin.
* Aracınızı hortumla değil de kova su ile yıkayın.
* Evinizde ve işyerinizde, kullanmadığınız zamanlarda, TV, radyo, bilgisayar gibi elektronik cihazların fişlerini çekin.
* Yaz aylarında evinizin güneş alan penceresine beyaz perde takın ve gün boyu kapalı tutun.
* Ağaç dikin. Her ağaç atmosferden önemli ölçüde sera gazı (CO2) emer.
* Yakın mesafelere yürüyün. Uzun mesafeler için metro ve tramvayı tercih edin.
* Tüketimi azaltın.
* Aracınızı düşük hızda kullanın. "Para sizin olabilir ama dünya hepimizin."