Arama


Şeb-i Yelda - avatarı
Şeb-i Yelda
Ziyaretçi
11 Haziran 2013       Mesaj #9
Şeb-i Yelda - avatarı
Ziyaretçi
msxlabs.org

Renkler ve insan birbirlerine sımsıkı sarılırlar. Hiçbir insan yoktur ki, renklerin bir tonundan fazlasıyla etkilenmesin. Renkleri iç dünyamızın de-koruna göre bizler seçeriz. Seçtiğimiz renklerle de iç dünyamızın dekorunu, dış dünyamıza yansıtıp, paylaşmış oluruz. Belki de renkler, ruhumuzdan dış dünyamıza yansıyan şualardır. Renkler, dünyada insandan önce de vardı. İnsan dünyaya geldiğinde, renkleri hazır buldu. Bunların kendi iç dünyasına uygun olanım alıp, gerisini bırakmadı. İnsan, onlarla birlikte yaşamayı öğrendi. İnsan, renklere hükmedip, birkaç ana renkten, pek çok ara renkler üretebilir. Fakat insanın iç dünyasına hitap eden renge hiç kimse dokunamaz. İnsan onu hemen her yerde, aynı tonda, aynı canlılık ve parlaklıkta buluverir.
Renklerle insan kişiliğini tam olarak kategorize etmek elbette mümkün değildir. Renkler, kişilik hakkında ancak pratik birkaç fikir verebilir. Konunun uzmanları, uzun çalışmalardan sonra edindikleri bazı sonuç ve yorumlan açıklarlar. Renklerle insan ilişkisi ve kişiliği hakkında pek çok çalışma ve yorum vardır. Aşağıdakiler, bunlardan bize en tutarlı gelenlerin- dendir.
KIRMIZI: Kırmızı herkesin bildiği gibi, tutkunun rengidir. Bu rengi seven kişiler ise, tutku ve çalım meraklılarıdır. İç dünyalannda bastırdıktan fantezilerini bu renkle ifade etmek isterler. Ön plana çıkma meraklılarıdırlar. Kırmızı tutkunlannın çoğunda, panik atak ve agresif davranışlar dikkat çeker. Zarafet ve incelik gibi bir girişimleri pek fazla olmaz. Varsa ve yoksa onlar vardır. Onlann haricinde kimse yokmuş gibi yaşamaya özen gösterirler.
SARI: Favori rengi san olan kişilerin iç dünyaları hayli karmaşıktır. San seven kişiler çoğunlukla, daha güçlü bir portreyle karşılaştıklarında, onlann isteklerine pasif davranışlarla uyum gösterirler. Aslında kendi bildiklerini okuma meraklısı olan bu kimseler, idare-i maslahatçılıktan da geri durmazlar. San renk tutkunlan, yaşamın tadına tam olarak vakıf olamazlar. Her an için sıkıntılı ve huzursuz gibi bir halleri hemen göze çarpar. Yaşamlannda “bekle gör” politikası-nın vazgeçilmez yeri vardır. Kendileri plancı değildirler. Yapılan planlann da hemen hiçbirini beğenmezler. Eleştiri için bile zahmet edemeyecek kadar, fikir beyan etmekten kaçınırlar. Var olanla yetinmedikleri gibi, bul- duklan yeniye de daima burun kıvırmaktan geri durmazlar.
PEMBE: Pembeyi seven insanlar, kendilerini yenilemek, öğrenmek ve ilerlemek konusunda önemli bir çaba sarf edemezler. Gelişim yerine var olanla yetinmek onlan daha çok mutlu eder. İnatçı değillerdir. Dış dünyaları ve iç dünyaları sanki özel bir uyum örneğidir. İç dünyalanna hitap eden, hemen herkesle mükemmel bir uyum gösterirken, onlara hitap etmeyenleri de, öylesine idare ederler ki, hemen hiç kimseyi sert bir biçimde kırmazlar. Kimsenin etlisi, sütlüsü onları ilgilendirmez. Küçük objelerle kendilerini mutlu etmesini bildikleri gibi, etraflarmdakilerin mutluluğu için de gerekli vericilikten kaçınmazlar. Duygusaldırlar ama bunda da gayet ölçülüdürler. Bu renk tutkunlan için, gerçek gönül insanı demek yerin- dedir.
MOR: Bu rengi sevenleri herhangi bir konuda ikna etmek kadar zor ve sıkıntılı bir girişim yoktur. Bildiklerini de bilmediklerini de, kuşatmışçasına iddiaya kalkışmaktan çekinmezler. İddia ettikleri herhangi bir konuda mat olsalar bile, vaziyeti idare edip sonucu lehlerine çevirmekte pek ustaca manevraları vardır. İnatçılık diye bir kavramları yoktur. Bu, onların en tabi hâlidir. Kendileriyle muhatap olmayanlarla bin yıl bir arada kalsalar, muhatap olmazlar. Bu, onların içe dönüklüklerinden değil, yeniyle karşılaşmaktansa, iç dünyalarında fantastik düşler kurmayı tercih edişlerindendir. Ne aşk hayatlarında önemli bir başarının ne de iş yaşamlarında mükemmel sonuçların sahibi olamadıklarından yakınırlar. Bin bir türlü badirelere girip, çıkarlar ama bir çizik bile almadan kurtulmayı başarırlar.
SİYAH: Anaçlık, bu renk tutkunlarının mayasında var olan bir özelliktir. Bu renk tutkunlarının en önemli özelliği, ketum olmalarıdır. Ketumlukla birlikte, konuşmaları gerektiği yerde konuşmayıp, sonradan “şunları bunlan söyleyecektim ama yeri orası değildi” diyerek hayıflanırken, ketumiyetlerine de bahane üretmekten geri kalmazlar. Hemen her yerde otoritenin kendilerinin olmasını isterler. Bu onlarda öyle bir istemdir ki, her bulundukları yerde otorite kucaklarına bıraküsm, önlerinde herkes eğilsin, el – etek öpsün isterler de, bunun temini için hemen hiçbir şey yapmazlar. Abartıya bayılırlar. Onlar için bir, bini, bin, milyarı ifade eder. Ağdalı ve abar- tüı konuşmalarıyla kendilerini küçülttüklerini hemen hiç fark etmezler. Fiyaka ve çalımlüık, kırmızı renk tut-kunlarıyla âdetâ bir yarış içindedir.
YEŞİL: İç dünyalarında huzuru bulanların, doğallığın rengi olan bu ton, kişiyi alabildiğine mütevazı yapar. Yeşil renk tutkunlan, toprak gibi mütevazıdırlar. Ne kadar mütevazı olurlarsa o kadar huzurlu alacaklan- na öylesine imân etmişlerdir ki, hiçbir zaman onlan abartılı bulmak mümkün değildir. Kibir ve gurur onlara göre değildir. Fiyaka ve çalımlılık, doğa- lannda yoktur. Ne iseler o olduklannı haykırmaktan da geri durmazlar. Önder olma ve anaçlık yapmak gibi bir iddialan da yoktur. Önderlik ve anaçlık üzerlerine düştüğünde de, en mükemmel bir biçimde ifa etmeye çalışanlar, bu renk tutkunlandır. Bir lokma, bir hırka benzetmesi onlar için en uygun benzetmedir. Yaşamlarına baktığınızda, onları cimrilikten para harcamaya korkan tipler sanmak mümkündür.
Hattızatında cömertlikte sınır tanımazlar. Mutluluğun ne resmini ya-pabilirler, ne de tarifini ama kendüeri hem mutluluğun resmi, hem de örneğini oluştururlar. Fetbazlık ve kurguculuk, yaşamlarında hiçbir şekilde yer almadığı gibi, mürailikten de hoşlanmazlar. Zaten böyle bir şey yapmaya kalkışsalar da üstlerinden aşağı dökülür gider. İnatçı değil ama akılcıdırlar.
TURUNCU: Bu renk tutkunlannı mistik yoğunluğun tarafında bulmak mümkündür. İnanç, onlar için her şeyden önce gelir. Hiç boş zamanlan yoktur. Bir dakikayı kendilerine ayır- dıklan görülmez. İbadet düşkünüdürler. Öğrenmeye ve bilgiye fazla meraklı değillerdir. En sıkıntılı anlannda bile, işlerin yolunda gittiğine inanır, buna da başkalannı kolaylıkla inandırabilirler. İlginç rol yapma yetenekleri vardır. Tiyatro ve sinema gibi, görsel sanatta başarı elde ederler. Hırslı, aynı zamanda da azimlidirler, fakat disiplinsizlik ve dağınıklıktan hoşlanırlar. Gösteriş ve alımlılık, vazgeçilmez tutkuları arasındadır.
KAHVERENGİ: Romantik olmasalar da bu rengin tutkunlan, duygusaldır. Hem öyle duygusaldırlar ki, hemen biraz sonra ya kendileri veya binlerinin öleceğini görürcesine duygusallıktan ayrılmazlar. Aynı zamanda da neşelidirler. Her ne kadar yaşlanırlarsa yaşlansınlar, günlük yaşamlan- nın hemen bir bölümünü çocukluğa veya çocukça işler yapmaya ayırabilirler. Onlar için ne para ne de şöhret önemlidir. Zaten para ve şöhret hep önlerinden gelir. Siyasette, bilim ve fende başan sahibi olmak, onlar için sıradandır. Dehâlânn pek çoğunun bu tipler arasından çıktığı bilinmektedir. Lider vasıflan, onlan hemen her yerde aranan kişi yapar. Toprak kadar mütevazı değillerdir ama su kadar berrak olmayı hep başanrlar. İnançlany- la birlikte kararlüıklarım da kuşandıklarında, en sert kumandanlardan bile daha sert bir mizacın sahibi olu-verirler. Bir anda birkaç karakteri birden yaşamaları onlar için işten bile değildir. Neyi ciddi, neyi şaka olarak söylediğini anlamak için çok dikkatli olmak lazımdır. Yaşamlannın hemen büyük bir kısmında, hiçbir şeyi ciddiye almaz, ciddiyetten pek fazla da hoşlanmazlar. Sert ve yumuşak arası yapılan onlan mükemmel yönetici yapar.
GRİ: Soğukkanlılığın ve dura- ğankğm rengi olan gri tutkunlan, ha-reketlilikten ve neşelilikten hoşlanmazlar. Yapılannda bir yapaylık vardır ki, samimiyetsizlikleri hemen yüzlerinden okunuverir. Bu olumsuz yanlan dışında, öylesine sevgi doludurlar ki, bunu sadece iç dünyalannda yaşamayı hemen her zaman yeğlerler. İç dünyalannı başkalan da biliyormuş gibi davranır ancak, iç alemlerine ait hiçbir kınntıyı kimseyle paylaşmak istemezler. Kararsızlardır. Bir çorap alıncaya kadar, bütün renkleri ve modelleri elden geçirir, sonunda da hiç-birini beğenmez, sonraya bırakırlar. Serinkanlılığını aralayıp, onlan neşe-lendirecek veya heyecanlandıracak biriyle karşılaşmalan, bu tipleri bambaşka biri yapıverir. Yönlendirilmeye ve motive edilmeye son derece açıktırlar. Fikir alış verişi ve kolektif çalışmada başanlı, yaptıklanyla övünmeyen ve başanlannı pazarlamasını bilmeyen tiplerdir.
MAVİ: Arkadaş canlısı ve dostluk taraftan mavi renk tutkunlarının, hemen her ülkede, her şehirde ve her semtte bir dostlan veya ahbapları vardır. Ticaret ve mesleklerinde son derece başarılıdırlar. İnsan ilişkileri öylesine verimlidir ki, en olumsuz insanı bile birkaç zaman içinde, en olumlu biri hâline getirmeyi kolaylıkla başanrlar. İletişim ve sosyal bilimlerde ilerlemeleri sıradandır. Aritmetikle aralan hiç yoktur. Sayılar veya rakam- lann onlar için ifade ettiği önemli bir mana yoktur. Bundan ötürü müdür bilinmez ama parayla da araları hiç samimi değildir. Onlann cüzdanı hep başkalarında, başkalarının cüzdanı da kolaylıkla onlarda olabilir. Saygınlığı nasıl elde ettikleri merak konusudur. Hafızaları kuvvetlidir, dimağları ise çok seri çakşır. Zekilikte önlerinden giden bir başka insan tipine rastlanmaz. Zekâ ve bilgileriyle üstesinden gelemeyecekleri hiçbir iş yoktur. Bilimsel çalışmalarda sabırlı; dostluk, arkadaşlık ve kaynaşmada da son derece acelecidirler. Çocuklarınız arasında, mavi renk tutkunu biri bulunuyorsa, onlara özel eğitim aldırmanız gerekebilir. Çünkü; bu tutkunların zekâ seviyeleri ve kavrayış kabiliyetlerine, paket eğitim programları genellikle cevap veremez.
BEYAZ: Kırılgan, duygusal ve anaç mizaçlıların rengidir beyaz. Beyaz tutkunlan öylesine kınlgandırlar ki, bir kınldıklannda, parçalanan sırçalarını bir araya getirmek, hiçbir zaman mümkün değildir. Bu yüzden de onlarla geçim zordur. Hemen her işlerinde, düşünce ve yönelişlerinde, mü- kemmelliyetçilikten katiyen aynlmaz- lar. Mükemmel dışı bir eylem, düşünce veya davramş, onlan kınp parçalar. Anaçlık duygulanna rağmen fazla affedici
değillerdir. İkna edilmezlikleri, inatçı taraflannı hemen ele verir. Haya, iffet ve her ihtiyaçlannı pak ve temiz yönden temin, onlar için olmazsa olmazlar arasındadır. Beyaz renk tut- kunlannın zarifliği hemen herkeste hayretler uyandırır.