Arama


Avatarı yok
insomnia42
Yasaklı
17 Temmuz 2013       Mesaj #9
Avatarı yok
Yasaklı
Amerikan Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi'nin (NASA) uzaydaki Chandra X Işını Gözlemevi, 4 bin 200 ışık yılı uzaklıktaki bir yıldızın eşine az rastlanan güzellikteki son anlarını gözlemledi. NASA'dan yapılan açıklamaya göre, bizim güneşimize benzeyen yıldızlar, ömürlerinin sonuna geldiklerinde dikkat çekici derecede fotojenik olabiliyor. "Eskimo Nebulası" olarak da bilinen "NGC 2392" yıldızı bunun için iyi bir örnek. Chandra X Işını Gözlemevi, bilim insanlarının "gezegensi bulut" olarak da isimlendirdiği NGC 2392'nin ölümü sırasında merkez kısmının etrafında açığa çıkan milyonlarca derece sıcaklıktaki gaz bulutunu fotoğrafladı. Hubble uzay teleskobu da yıldızın dışarı püskürttüğü katmanların kırmızı, yeşil ve mavi desenlerini görüntüledi. Ortaya büyüleyici bir yok oluşun seyrine doyum olmaz kareleri ortaya çıktı. NGC 2392 gibi gezegenimsi bulutsular, sıcak yıldızları çevreleyen daha çok dairesel şekilli gaz yapılar olarak biliniyor. Gezegen benzeri disk yapılı görüntülerinden dolayı 18. yüzyılda William Herschel tarafından bu isim verildi.

Bilim adamları, ölen yıldızların kütlelerini uzaya nasıl dağıttığının sırrını çözdüklerini söylüyor.
Yıldızların ölümü Güneşimize benzeyen yıldızlar, ömürlerinin son yıllarında dış katmanlarındaki malzemeleri uzaya dağıtarak kütlelerinin çoğunu kaybediyor. Bu malzemeler daha sonra başka gezegenlere yapıtaşı oluyor. Bu sürecin nasıl işlediği bugüne dek bilinmiyordu.

Bilgisayarla yapılan projeksiyonlar, yıldızlardan gelen parçacıkların çok küçük olacağını ve bu yüzden de etraflarındaki ışığı emip, aşırı ısınacağını öngörüyordu.Nature dergisindeki makaleye göre Avrupa ve Avustralya üniversitelerinden gökbilimciler, üç dev kızıl yıldızı incelemiş.Bunlar bir zamanlar Güneş’in şimdiki haline benzeyen, şimdi ise hidrojen stoklarını tüketerek, dev boyutlara ulaşan yıldızlar.

Sırlar Yıldız Tozunda
Gökbilimciler bu yıldızları Avrupa Güney Gözlemevi’nin Şili’ye kurduğu Çok Büyük Teleskop’u kullanarak incelemiş. Ve etraflarındaki dev kütlede bulunan yıldız tozu zerreciklerinin büyüklüğünü ölçmeyi başarmış.Bilim adamları bu zerreciklerin beklenenden çok daha iri, metrenin milyonda biri büyüklüğünde olduğunu keşfetmiş. Bu beklenenden büyük olmakla birlikte, yıldızdan yayılan ışıkla birlikte uzaya yayılacak kadar da küçük. Yani yıldızlar, Güneş rüzgarına benzeyen ama çok daha kuvvetli olan bir mekanizmayla, kütlelerini gaz ve mineral zerrecikleri olarak uzaya saçıyor.

Araştırma ekibinin lideri olan Sidney Üniversitesi’nden Barnaby Norris, bu mekanizmayı BBC’ye şöyle anlattı: ”Toz zerrecikleri çok sayıda küçük yelken gibi çalışıyor; ancak burada rüzgarın işlevini ışık görüyor.” Bu buluşun, galaksilerin evrim süreci ve ağır maddelerin uzayda yayılmasıyla ilgili bilgi eksiklerini doldurması bekleniyor
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen Safi; 23 Mayıs 2019 23:25