Arama

Metal Müzik Nedir? - Tek Mesaj #2

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
18 Kasım 2006       Mesaj #2
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Death Metal Nedir?

Death Metal’in tam anlamıyla oturmasından birkaç zaman önce ortaya çıkmış Death, Morbid Angel, Massacre, Sepultura, Slayer, Possessed gibi gruplar Hıristiyanlık doktrinlerine karşılık kendi fikirlerini katarak mezhep ayrılıklarına dikkat çekmişler, yaşamı her insanın kendi içindeki sesleriyle yönlendirmişler, varlıkla ilgili ve bağımsız bir çok sosyal etmenleri müziklerinde takdim etmişlerdir. Ahlaki değerler müziğin içinde sorgulanırken Death Metal demeçleri asla ******lığı, samimiyetsizliği içermemiş, söz konusu ekstrem tarz; underground bir düzlemde etkileyici ideolojiler ve akıcı tasvirlerle kendisini ortaya koymuştur. Soundsal olarak nasıl açabilirdik bunu? Yapısal düzenlemeleri fazlasıyla üzerinde bulunduran, çok sert olmasına rağmen aslında çok dokunaklı pasajların ölümcül şekilde direkt kaos ve karanlık bir ortamda suratlarımızda patlaması, bunu dinamik bir tonla sağlaması ve söz konusu yapısal düzenlemeleri, müzikal motifleri kilit nokta olarak yansıtması.

1993 yılından itibaren metal müzikte liriksel yönlere çok önem verildiğini ve felsefi alanların farklı bir boyut kazandığına da şahit olacaktık. İşte bu noktadan sonra Death Metal derin boyut kazanmış, felsefi derinlikleri içermiş, genel düşüncelerini topluma daha ikna edici bir şekilde yansıtmaya başlamıştır ve bu tarzın söz konusu dönemde bir anda tavan yapmasına neden olmuştur. Bu noktada Death grubunun ortaya koyduğu yeni yapıyı es geçemezdik, çünkü heavy arenasında çok etkili lirikler, filozofça bakış açıları, etkileyici pasajlar çok sağlam karakterlerle aktarılmış ve bu insanları düşünmeye sevk etmişti. Ama grubun lideri Chuck Schuldiner yaptıklarıyla her zaman heavy dünyasında ayrı bir yere sahip olmuş ve bu ekolün en önemli temsilcilerinden olmuştur. Çünkü onun farklılığı; türlerde etiketlendirmelere karşı çıkması ve her şeyin Metal müzik için olduğunu söylemesiydi. Zaten karakteri ve davranışlarıyla bu müzik arenasında herkesten çok farklı olduğunu tüm dünya kabul edecekti.

Yine bu dönemlerde Old School (Florida) Death Metal olarak adlandırılan oldukça ekstrem heavy tarzı tamamen kabuk değiştirip mazide kalacak, yeni türler ortaya çıkacaktı. Bu esnada Therion’un ilk albümüyle beraber yeni bir türün müjdesi verilmiş gibiydi. İsveç Death Metali olarak adlandırılacak olan bu tarz büyük bir patlama yapacaktı. Gerek görünümü gerekse liriksel bakış açılarıyla. Müzikal bakış açısı değiştirilerek kendi bilincinin farkında olan, ahlaki değerlere bakış atan, yer yer anti-dinsel bakış açısını yansıtan ama kısmen de din olgusunu Metal müzikle çatıştıran bir türdü. Ahlak kuralları ve erdemler emniyetteydi! Hemen sonrasında In Flames, Dark Tranquillity, Hypocrisy, Amorphis, At The Gates gibi gruplar da bu konuda atağa geçecekler ve yeni ideolojileri gözler önüne sereceklerdi. Bu noktada daha kırılgan ve bazı yönleriyle de saldırgan pasajlardan örneklemeler sergilenecekti. Bu da ayrı bir tür ve ideoloji olarak Metal arenasındaki yerini alacaktı. Özellikle mitolojik yönlere ayrıntılı bakış açıları ve bir çok felsefi bakış açısını derince, ince boyutlara girerek, coşkun ve karanlık atmosferler katarak liriksel anlatımı ortaya koymaları bu türü daha farklı yerlere götürdü. Aslında İsveç Death Metali içinde sayısız değişken bakış açıları vardı ve her grubun kendine has bir anlatım ifadesi vardı. Bu yüzden İsveç Death Metali’nin genel ideolojik yapısını anlatmaktan ziyade bu türde müzik yapan grupları ayrı ayrı incelemek gerekir ideolojik bağlamda.

Metal müzikte 90’lı yılların modern bakış açısı altında Death ve Black Metalin ağırlıkları çok fazla olduğu için bu gelişmelerden ayrıntılı bahsetmek doğaldır. Her iki tür modern zamanlarda farklı modern fikirleri taşımışlardır. Death Metal kaos ortamında düzeni bulmak için yenilikçi düşünceleri saf yapıyı koruyarak ifade etmiştir. Black Metal de kendisini ifade eden objelerle bilinçaltındaki öyküsel anlatım biçimini saf gürültüyle filtrelemiştir. Death Metal güçlü etkiyi, yapıyı, kesinliği ve ahenk akışlarını melodiyle desteklerken, Black Metalde ana prensip olarak melodi kullanılmış ve her parçada ahenk zikzaklı bir görünüm çizmiştir. Death Metal genelde arka planda kalıp underground bir yapıda ticari olmadan devam ederken Black Metal’de bazı pasajlar oldukça ticari kaçmıştır. Death Metal yılların birikimi sonucunda daha hümanist ve sanatsal bir yön çizerken Black Metal, izleyicileri görünümüyle provoke ederek mantıklı sosyal konumları, korkuları küçük görüyordu. Bütün maddelere karşı iştah duymak, maddiyatçı insanları incelemek, ölümden ve eziyet olgusundan korkmayı inkar etmek, kontrol edilemeyen ve çılgın insanların dolu olduğu dünyadan pasajlar aksettirmek Death Metalin son zamanlarda taşıdığı ideolojilerdi. Yeni Black Metal akımları eskilerin sert düşüncelerinin ötesine giderek daha seçilir melodilere akıp, yaratıcılıklarını kullanarak daha geniş kompozisyonlara kayarak seçilebilir ideolojileri de aktarmışlardır.
Atilla ÇELİK