İnsanın yaşayarak öğrendiğini, ne öğütlerden, ne kitaplardan, ne aileden, ne parmak sallayan öğreticilerden, ne de dostan, arkadaştan hatta Mevlana’dan, Yunus’tan, hacıdan, hocadan, televizyondan, dosttan, düşmandan, 7 mahalleden

))) örnekler uzar gider…
Öğrenmesi mümkün değil…
İnsan kendine verdiği zararla,
İnsan kendine biçtiği değerle,
İnsan hayatta inandığı rolü ile,
İnsan kalbiyle,
İnsan hissettikleriyle yaşıyor ve öğreniyor…
Öğrenmesi bitenin nefesi kesilir benim yaşam felsefeme göre. Öğrenmek bakmayı değil, görmeyi bilene…
Öğrenmek, eksiğim var diyene…
Öğrenmek, öğrenmeye açık olana..
Öğrenmek öz cümlesi “ben” diye başlamayana…
Bildiğimi de yeniden bilmeye hazır bir öğrenciyim ben…
Sesimle içinde kıvrılarak dans ettiğim, gözlerimi kapatıp ruhumu kattığım şarkılarımın hem efendisi, hem talebesiyimm…
Allah’ın bana emanetleri, sahibi olmadığım ciğerim, kolum, gözbebeğim, nefsim, nefesim, lütuflarım evlatlarımın görünürde annesi, aslında çıraklarıyım…
Onlar benim ustalarım…
Onları sözde ben doğurdum, ama onlar beni üç kez yeniden dünyaya getirdiler…
Annemin hayranıyımm….
Bana verdiği özgüvene, kalbime aşıladığı baskısız, korkusuz, tehditsiz Allah aşkı için…
sergilediği “kadın” tarifleri için…
Cumhuriyeti anlatmadan benliğinde taşıdığı için.
Sebepli sebepsiz çocukluğum boyu balkonumuzda asılı Türk bayrağımız için, kandillerde dedemin elini öpmeye götürdüğü için, ezan okunurken bacak bacak üstüne atılmaz dediği için, bir gün sinemaya götürürse, başka bir gün Darülaceze’ye götürdüğü için…
Evde pişenden “git komşunun kapısını çal, annem gönderdi ” de dediği için…
Evlenmenin, eş olmanın, mutlu olmanın, doğru kararlar verebilmenin, çalışan kadın olmaktan geçtiğini kendini deneyimleyerek, anlatmadan bizzat gösterdiği için…
Ev hanımlığı mesleğinin mesleklerin en yücesi olduğunu bana 40 yıldır izlettiği için…
Evimizin bütçesinin ilk önce aidat parasının zarfa koyup ayrılması gerektiğini, gerekirse bizim eksik olacağımızı ama aidatımızı vaktinde hatta mümkünse erken ödememiz gerektiğini öğrettiği için…
Azla yetinmeyi, çokluğa şükretmeyi öğrettiği için… İstediğin kadar Gülben Ergen ol, karşımda sadece evladımsın, haddini bileceksin dediği için…
Üç minik ustamın anneannesi olduğu için burnumun direği sızlaya sızlaya teşekkür ederim anneme bana hayatı öğrettiği için. Sırtımı dayandığım gizli sığınağım olduğu için…
Nefesi yettiği için… Ak saçlarını sevdiğim Gül’üm benim
Gülser’imm… Annemm benim