Arama

Benito Mussolini - Tek Mesaj #1

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
19 Kasım 2006       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi

Mussolini, Benito

Ad:  Benito Mussolini1.jpg
Gösterim: 2602
Boyut:  66.8 KB

(Amilcare Andrea)
lakabı İLDUCE (İtalyancada “Önder”)
(d. 29 Temmuz 1883, Predappio - ö. 28 Nisan 1945, Dongo yakınları, İtalya)
İtalya başbakanı (1922-43) ve Avrupa’nın ilk faşist diktatörü.

Uyguladığı politikalarla II. Dünya Savaşı’nda ülkesini yenilgiye götürmüştür.

Gençliği.


Sosyalist eğilimli bir demirci ustasının oğluydu. İki kardeşiyle birlikte yoksulluk içinde büyüdü. Disiplinsiz ve saldırgan davranışlarından ötürü birkaç okul değiştirdi. 1902’de İsviçre’ye giderek çeşitli işlerde çalıştı; bu arada derinlemesine olmamakla birlikte Kant, Spinoza, Kropotkin, Nietzsche, Hegel, Kautsky ve Sorel gibi düşünürlerin yapıtlarını okudu. Hiçbirinin görüşlerini tam olarak benimsemedi; bu görüşlerin yalnızca hoşuna giden yönlerini alarak hiçbir tutarlılığı bulunmayan siyasal görüşler öne sürüyordu, ama bu arada çekiciliği ve konuşma yeteneğiyle çevresini etkilemeye başlamıştı.

Siyasal etkinlikleri nedeniyle birkaç kez tutuklandı. 1904’te İtalya’ya dönünce bir süre Udine’nin kuzeyindeki Venedik Alpleri’nde öğretmenlik yaptı. Ama çok geçmeden sendikacılığa, gazeteciliğe ve etkin siyasal yaşama döndü.
Mussolini çeşitli sosyalist gazetelerde yazdıktan sonra La Lotta di Classe (Sınıf Mücadelesi) adlı kendi gazetesini kurdu. Gazetenin büyük başarısı üzerine 1912’de İtalyan Sosyalist Partisi’nin (PSI) resmî yayın organı Avanti!'nin (İleri) yayın yönetmenliğine getirildi. Bu görevi sırasında İtalya’nın I. Dünya Savaşı’na girmesine şiddetle karşı çıktı; enternasyonalist, antiemperyalist ve antimilitarist görüşler doğrultusunda polemikçi bir tutum izleyerek gazetenin satışını iki katma çıkardı. Ama çok geçmeden Fransa’nın yenilgisinin Avrupa’da özgürlüğün sonu olacağı ve savaşı toplumsal devrimin izleyeceği savlarıyla ateşli savaş propagandasına girişince Avantirdeki görevinden ve PSI’dan uzaklaştırıldı. Avusturya’ya karşı savaşa girilmesini savunan bir yayımcının mali desteğiyle çıkan II Popolo d İtalia (İtalya Halkı) gazetesinin yayın yönetmenliğini üstlendi. Gazetedeki aşırı milliyetçi yazılarında faşist görüşlerini ortaya koymaya başladı ve İtalya savaşa girince orduya katıldı.

İktidara gelişi.


Şubat 1918’de İtalya’nın içinde bulunduğu karmaşadan çıkabilmesi için acımasız ve enerjik bir diktatörün gerekli olduğunu ileri sürdü. Ertesi yıl Milano’da San Sepolcro Meydanı’ndaki bir salonda 200 kadar cumhuriyetçi, anarşist, sendikalist, eski sosyalist ve terhis edilmiş askerin katıldığı bir toplantıda ilk Fasci di Combattimento örgütünü kurdu.

1922 yazında sendikalarca yapılan genel grev çağrısı üzerine Mussolini, hükümet grevi durdurmazsa faşistlerin durduracağını bildirdi. Napoli’de 40 bin kişinin katıldığı bir mitingde iktidar kendilerine verilmezse Roma’ya yürüyerek yönetimi zorla ele geçireceklerini söyledi. Dört gün sonra faşist gruplar dört ayrı koldan Roma’ya yürüyüşe geçtiler.
Kral III. Vittorio Emanuele’nin hükümeti kurma görevini kendisine vermesini bekleyen Mussolini, yürüyüşü yöneten dört faşist önder (Quadrumviri) arasında yer almadı. Kral Roma Yürüyüşü’nün ardından Mussolini’nin beklediği telgrafı çekti.

Diktatörlük.


Mussolini 31 Ekim 1922’de İtalyan tarihinin en genç başbakanı oldu. Başarısını siyasal ve ekonomik bunalımın yarattığı kargaşa ortamının yanı sıra fırsatçı tutumlarına ve etkileyici propaganda yeteneğine borçluydu. Kendini yalnızca faşist rejimin değil, bütün İtalya’nın önderi olarak gösterebilmek amacıyla hükümet üyelerinin çoğunluğunu Faşist Parti’nin dışındaki kişilerden oluşturdu. Ama bir yıl için olağanüstü yetkiler kullanmak hakkını elde ederek mecliste faşistlerin çoğunluğu ele geçirmelerini sağlayacak bir seçim yasası çıkardı ve hileli 1924 seçimleriyle kişisel iktidarını pekiştirdi.

Mussolini, grevlerden ve ayaklanmalardan usanan İtalyan halkının ekonominin istikrara kavuşması ve ulusal onurlarının korunması yönündeki güçlü isteğini kendi diktatörlük amaçları için çok iyi kullandı; katı bir diktatörlük kurmaya yönelerek kısa sürede düzeni sağladı. Bu arada işçi ücretlerini artırdı ve kamu hizmetleri alanında büyük yatırımlara girişti.

Önceleri Avrupa ve ABD’de yöneticiler tarafından başarılı bir devlet adamı olarak değerlendirildi. Ama bir süre sonra Akdeniz’i İtalyan gölüne dönüştürme ve Roma İmparatorluğumu canlandırma düşlerini gerçekleştirmek için harekete geçti. Ekim 1935’te İtalya Etiyopya’yı işgal etti. Avrupa devletleri olayı yalnızca kınamakla yetindiler; Milletler Cemiyeti’nin uyguladığı yaptırımlar ise çok etkisiz kaldı.

II. Dünya Savaşındaki rolü.


Mussolini, uzun bir savaşın felaketle sonuçlanacağını ve Almanya’yla körü körüne bir ittifaka girmemesi gerektiğini anlamakla birlikte, Almanların zaferlerinden yeterli pay alamamaktan korkuyordu. Almanların batıya doğru ilerlemeye başlaması ve Fransa’nın çökmesi üzerine 10 Haziran 1940’ta savaşa girme kararını açıkladı. Mussolini ittifak içinde ve Hitler’in karşısında her zaman zayıf konumda bulunduğunun farkındaydı. Almanya Romanya’nın, ardından da SSCB'nin işgalini Mussolini’ye haber vermeden gerçekleştirdi. Bunun üzerine Mussolini de Alınanlara haber vermeden Arnavutluk üzerinden Yunanistan’a saldırdı. Ama Yunan direnişi karşısında büyük bir bozguna uğrayarak Almanlardan destek istemek zorunda kaldı. İtalyan birlikleri Kuzey Afrika’da da Müttefiklere sürekli yeniliyordu. Temmuz 1943’te Müttefikler Sicilya’yı ele geçirdiklerinde İtalya’nın yenilgisi kesinleşmişti.

Devletin en yetkili anayasal organı olan ve savaşın başından beri hiç toplanmayan Yüksek Faşist Konsey 24 Temmuz 1943’te toplanarak büyük bir çoğunlukla Mussolini’ nin görevden uzaklaştırılmasını kararlaştırdı. Bu kararı dikkate almayan Mussolini, ertesi gün kralla yaptığı görüşmenin ardından tutuklandı. Ama Alman paraşütçülerince kaçırılarak uçakla Münih’e gitti. Hitler’in isteğiyle Alman işgalindeki Kuzey İtalya’da Italyan Sosyal Cumhuriyeti adlı faşist bir yönetim kurmayı, ayrıca aralarında damadı Kont Galeazzo Ciano da olmak üzere Faşist Konsey’de aleyhinde oy verenlerin idam edilmelerini kabul etti. Ama Salo’da kurulan yeni cumhuriyet Almanlara bağlı kukla bir yönetimdi.

Bu arada Müttefikler Alman mevzilerini yararak hızla kuzeye doğru ilerliyordu. Mussolini Innsbruck’a doğru çekilen konvoylardan birinde Alman askeri kılığında sınırı geçmeye çalışırken yakalandı. Kendisini terk etmeyen sevgilisi Claretta Petacci ile birlikte kurşuna dizildi. Her ikisinin de cesetleri Milano’da Loreto Meydanı’nda ayaklarından asılarak sergilendi.

kaynak: Ana Britannica
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen Safi; 1 Kasım 2016 20:52