Kabızlık
Dışkılamanın yani defekasyonun üç günden daha seyrek veya normalden daha katı olarak yapılması halinde kabızlıktan yani konstipasyondan söz edilir. Başka bir deyişle ağızdan aldığımız besinlerin 24-48 saat içinde barsakları terketmemesi ve gecikmesi halinde bağırsak tembelliği var demektir.
Mutlak kabızlık (organik kabızlık) bağırsak tıkanması sonucu meydana gelir ki, bazı hastalıkların (ileus, kolon kanseri, konjenital megakolon yani Hirschsprung hastalığı vb.) teşhis belirtisi olarak çok önemlidir. Kabızlık çok kimsede barsakların çalışmasının bozukluğu sonucu görülür. Buna sebep çok kere kötü alışkanlık ve ıkınma yetersizliğidir. Yani alınan besinlerin barsaklardan geçişi normaldir. Besin artıkları dışkı şeklinde ortalama 18 saat sonra barsağın son bölümüne yani rektuma ulaşmaktadır. Ancak dışkılama refleksi geç uyandığından, çeşitli nedenlerle tuvalete gitmeyi ihmal eden kimse rektumunu boşaltamamaktadır.
Uzun süren kabızlık dışkıda toksik maddelerin etkisiyle başağrısına, sindirim bozukluğuna, zayıflamaya ve rengin solmasına neden olur. Rektumda uzun süre kalan dışkı sertleşir, fekalom denen taş şeklini alarak barsakta tıkanmalanna sebep olabilir. Yanlış beslenme,yani uzun süre et, pirinç, unlu gıdalar gibi az posa bırakan şeyler yenince de kabızlık meydana gelir. Bol yeşil sebze, meyve, sulu ve sellülozlu yani kepekli bir diyet ise kabızlığa engel olmaktadır. Bazı kimselerin kullandıkları ilaçlar da (morfin, kodein, antikolinerjikler) kabızlığa neden olabilirler. Ülserli kimselerin aldıkları ilaçlar da kabızlığa yol açabildiğinden beraberinde laksatif denilen dışkıyı yumuşatıcı ilaçlar da alınmalıdır. Ara sıra herhangi bir müshili kullanmakta sakınca yoktur, aneak alışkanlık haline getirilmemelidir. Asabi kimselerde nörovejetatif sistem bozukluğu sonucu ishal meydana geldiği gibi kabızlık da (spastik kabız) oluşabilir. Bazı ateşli hastalıkların seyri esnasında (tifo, menenjit, ensefalit vb.) safranın barsağa akamadığı hallerde (safra kesesi ve karaciğer hastalıklarında) akut apandisitte ve peritonitte de kabızlık vardır. Ameliyatlardan sonra görülen kabızlık hem anestezik maddelerin etkisine hem de potasyum kaybına bağlı olduğu için bu tür kabızlık potasyum vermekle düzeltilebilir ve fazla analjezik yapmamakla önlenebilir. Kabızlığın tedavisinde önce dışkılamanın bir refleks ve alışkanlık meselesi olduğunu unutmamalıdır. Daha sonra diyetin uygun bir şekle dönüştürülmesine çalışılmalıdır. Genellikle fazla su ve barsakta posa bırakacak yiyecekler yemeli ve gerekirse laksatif denilen müshil ilaçları alınmalıdır.
Kabızlık Çeşitleri
Kabızlık dışkının bağırsaktan geçişinin yavaşlamasıyla ortaya çıkar. Üç temel tipe ayrılabilir.
- Merkez sinir sistemi bozukluğuna bağlı kabızlık: Sinir sistemiyle ilgili bir hastalıktan ya da ilaçlardan kaynaklanan dışkılama uyarısı yokluğu ya da düzensizliği.
- Dışkılama refleksinde bozukluğa bağlı kabızlık: Hemoroit, apse, daralma (stenoz) gibi bağırsak lezyonlarına, bağırsak yumuşatıcılarının yanlış kullanımına, karın içi organlarının iltihaplanmasına, vücuttan genel su kaybına bağlı dışkı miktarında azalma.
- Mekanik kabızlık: Yaygın nedenlerden biri gene sıvı kaybı olabilir. Bu durumda dışkının içerdiği su ve dolayısıyla hacmi azalır. Öbür nedenler arasında bağırsak kaslarının ve/ya da istemli karın kaslarının zayıflaması sayılabilir. Aynca megakolon, yani bağırsağın bir bölümünün sinirden arınarak işlev dışı kalması ve buna bağlı olarak aşırı genişlemesi de mekanik kabızlığa yol açar.
“KRONİK KABIZLIK” NEDİR?
Fizyopatolojik sınıflamaya göre kronik kabızlık kalınbağırsaktan geçişin çeşitli biçimlerde yavaşlamasına göre üçe ayrılır: Düzbağırsak kabızlığı, kalınbağırsak kabızlığı ve düzbağırsak kalınbağırsak kabızlığı.
Düzbağırsak kabızlığı düzbağırsakta gerilmeye yanıtın azalmasından kaynaklanır. Bunun sonucunda düzbağırsak-anüs refleks dışkılama mekanizması bozulur. Anüs büzgen kasının işleyişi normalse yalnız düzbağırsak kabızlığı söz konusudur.
Spazmlı Özellik gösteren kalınbağırsak kabızlığında bağırsağın bir bölümündeki kasılmalar aşırı biçimde artar. Bu durum özellikle inen kalınbağırsak ve sigmoit kolonda belirgindir. Bağırsak çeperindeki direncin artmasıyla bağırsaktan geçiş yavaşlar ve bağırsak içi basınç yükselir.
Hastada kabızlık tanısını kesinleştirmekte ve bu rahatsızlığı giderecek tedavinin belirlenmesinde dikkat edilecek bazı önemli noktalar vardır. Her şeyden önce kalınbağırsağın işlevlerini belirleyen etkenler çok çeşitlidir. Başta beslenme alışkanlığı, psikolojik durum, fiziksel etkinlik, ilaçlar, var olan hastalıklar ve başka birçok etken bağırsakların işleyişini etkileyebilir. Bu arada hastalığın başlangıcı konusunda hastanın belirttiği zaman ile dışkı miktar ve sıklığında gerçekten bir düzensizliğin ortaya çıktığı zamanın aynı olmayabileceği unutulmamalıdır.
Kalınbağırsak işleyişinin ayrıntılı biçimde değerlendirmesi, radyolojik incelemeler yaparak ve radyoaktif izotoplar kullanarak elde edilebilir. Bu teknikler kalınbağırsaktan kısmi ve genel geçiş zamanının incelenmesine olanak verir. Ayrıca istatistiksel incelemeler sonucunda elde edilen ölçütlere bakarak kalınbağırsak işlevinin normal olup olmadığı değerlendirilebilir. Hekim Önceden hazırlanmış tablolarda yer alan bu ölçütlere göre kabul edilebilir bir yanılma payıyla kalınbağırsağın işleyişinde bir sorun olup olmadığını değerlendirebilir.
Kronik kabızlık tanısına ilişkin ölçütler
Aşağıda sıralanan durumlardan birinin ya da birkaçının varlığı kronik kabızlık tanısına yardımcı olur:
- Haftada üç kezden az dışkılama.
- Üç gün ya da daha fazla bir süre boyunca dışkılamama.
- Bir kerede çikarılan dışkının, gr’den az olması.
Kabızlığın Belirtileri;
Herkesin bildiği gibi her gün tuvalete çıkmamak kabız olduğunun bir belirtisi olmaz. Kabızlığın belirtileri her insana göre değişir ve günde üç defada veya haftada üç defa tuvalette çıkabilir. Bunlar kabızlığın belirtileri arasında yer almamakta. Fakat son altı ay içinde hafta da üçten az dışkılama yaptıysanız, karında ağrı ve şişlik varsa, dışkının sert, zeytin gibi küçük olması, hafif zorlamada acı ve yanma olması kabızlığın belirtileri arasında yer alır.
Kabızlığın Sebepleri;
Kabızlığın oldukça bir çok nedeni vardır. Kişilerin yaptıkları diyetlerde yeteri kadar lif bulunmaması kabızlığa neden olabilir. Masa başında çalışan kişilerin gün boyu hareketsiz kalması kabızlığa neden olabilir. Önemli faktörler arasında sıvı tüketiminin az olması yer almakta. Yoğun tempo ile çalışan kişilerin gün içerisinde gelen tuvaletini ertelemesi kabızlığa neden olur. Mevsim geçişlerinde yaşanılan hava değişimi, yapılan uzun seyahatler, gebelik dönemi kabızlığın sebepleri arasında yer alır. Kronik rahatsızlıkları olan kişinin sürekli kullandığı ilaçların yan etkisi kabızlık olabilir. Bağırsakta tıkanıklık meydana getiren bazı hastalıklar ve nedeni bulunmayan kabızlık hastaların kabusu haline gelir.
Kabızlığın Geçmesi Ve Tekrarlanmaması İçin;
İnsanların gün içerisinde bol bol su tüketmeli. Günde en az 2 litre su içilmelidir. Güne başlamadan bir bardak su için ve tuvalette çıkmaya çalışın. Tuvalete çıkmak için kendinizi zorlamayın fakat bu tuvalet alışkanlığını kazanmanız kabız olmayı önlersiniz. Yemek yerken her öğün çok fazla tıka basa yemeyin hafif küçük porsiyon yemek yemeye ara öğünlerde sebzeli lifli yiyecekler ve meyve tüketmeye çalışın. Gün boyu masa başında çalışanların kahve molasında biraz yürüyüş ve hareket etmeleri gerekir. Bazı kişilerin yoğun çalışma temposundan dolayı tuvalete gitme alışkanlığı kazanmalıdır. Bağırsakları çalıştıracak posalı yiyecekler tüketilmeli. Kilo problemi olan kişilerin diyete başlamasıyla aniden kesilen yağ miktarı kesildiğinde dolayı kabızlık meydana gelir. Diyete başlayanlar kabızlığı önlemek içi yağ tüketim oranına dikkat etmelidir.
Kabızlığın Tedavisi:
Tembelleşen kabızlık düzensizliğini önlemek için önemli üç etmen vardır; bol bol su içmek, genelde lifli yiyecekler tüketmek, gün içerisinde arada hareket etmek. Hafif kabızlığı olanlar yukarıda belirtilen öner faydalı olacaktır. Bunlara rağmen kabızlık geçmiyorsa hemen bir hekime başvurun, doktor kontrolünde ve önerileri doğrultusunda ilaç kullanmaya başlayabilirsiniz. Hekiminizin önereceği ilaçlar;
- Kitle oluşturucu laksatifler: Bu grup ilaçlar sindirilmeyen bitkisel içerikli maddelerdir. Bu bitkisel maddeler su tutmasıyla şişme meydana gelir ve kitle etkisi oluşturur. Başka laksatiflere ilaçlarına göre oldukça az bağımlılık yapar ve diğer ilaçlara göre daha sağlıklıdır. Psylium, Kalsiyum polikarbofil, kepek, agar bu gruba ait ilaçlardır.
- Ozmotik etmenli laksatifler : Bu tarz ilaçlar hızlı bir şekilde suyu emerek etki gösterir. Kabızlığa etkisi çok çabuk olur. Sorbitol, lakloz, mannitol magnezyum, ve sodyum içeren ilaçlar bu gruptandır.
- Stimulan laksatifler: Bu gibi ilaç bağırsakta ritimli kasılmalara neden olur. Başka bir etkisi de bağırsak içerisinde tahriş edici etkisi vardır. Bu tür ilaçları uzun bir zaman kullanılmasının bağırsak sinirlerinde yıpranma meydana gelir. Bisakodil, laktuloz benzer ilaç grubuna dahildir.
- Yumuşatıcı laksatifler: Hastanın kalın bağırsaktaki dışkıyı ve bağırsak yüzeyini gevşeterek ve yüzeyde oluşan gerilimi azaltarak kabızlığı önler. Sıvı vazelin, sıvı yağlar, gliserin bu gruptan oluşur.
Uzun süre kabızlık şikayeti olan kişiler ilk olarak bir doktora başvurmalı onların önerileri doğrultusunda ilaç ve tedavilere başlamalı, ona göre yiyecek ve içecek tüketmelidir.