SAATLER SAATİ
İki kollu bir şamdanda yanan,
İki mum gibi erimek
çay karası duygularla,
demlenmek sevda gibi
iki sigara yakıp,
birini dudaklarına uzatmak,
ve susmak,
saatler saati....
öylece beklemek,
şimal yıldızının ağmasını bekler gibi
gece bulutlarının laciverdine çizilmiş,
ak bir güvercin kanadı düşünmek
ve gözlerinin ışığını beklemek,
saatler saati...
içinde, bölük pörçük
anıların gülümsediği,
eski bir gramofon gibi ,
sahibinin sesini çoktan unutmuş,
hasret dolu bir sevda şarkısı beklemek,
saatler saati...
uykular haram ,
düşler, tepeden tırnağa günah
perdeyi araladığında,
yatağına düşen ay ışığına sarılıp
yansımalar içinde,
gizlenip aynalara beklemek gibi
simsiyah bir gölge olmak,
saatler saati...
avucunu öpüp,
yüreğine bastır şimdi,
yüreğim, bana getirecek o resmi
dudaklarının sıcağından
buğulanıyor özlemek,
işte bu sevmeye yürümek
mümkün olmayanı beklemek,
ve aldanışı kabullenmek gibi
yine de susmak ,
saatler saati...
nasıl istiyorum oysa,
uzanıp tutuvermek ellerini
iki sigara yakıp,
birini dudaklarına uzatmak,
ve susmak,
saatler saati...
Ceyda Görk
19 Eylül 2006 23.57