Arama


Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
19 Kasım 2006       Mesaj #1945
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
GİDİŞİNE
Her zaman nemli kaldı gözpınarlarım
her hikaye kişisel ayrıntılara endeskliydi
her çiçek sevgilimdi
taviz vermedim hiçbir zaman sevgimden
hayat kağıtlara dökülmüş bir öykünün yaşanmasına izin vermiyordu.
Sen gecikmiş bir intaharın yarım kalan bahanesiydin
kaç urgan eskittim infazına
hiçbir silah vurulmama şahitlik edecek kadar cesaretli değildi
kimse bilmiyordu yakamozların ayın gözyaşları olduğunu
bilmiyordu kimse göklerde içinde yalan olmayan bir kelimenin dolaştığını
İlmek ilmek ruhuma işlendiğindi şehrazatlarım
çizik çizik yağmalanandın bedenime
yüz hatlarımsa aynalar koridorunun binbir görüntüsü
Şimdi nasıl silinecek bu hikaye...?
Gitmemeliydin,gittiysende dönmemeliydin
yolculuklarında nihayeti vardı
bunu duyduğun an yakmalıydın herşeyi
tek_i diyar etmeliydin bu şehirden
şahit bırakmamalıydın geride.
Filstin askısına astığın günden beri vicdanımı
içindeki kahramanlarıyla rafa kaldırdım tarihi
engerek zehirlerine yakalandım pusularının
asık suratlı bir şehir bıraktım geride.
İanki sevgilim sen olmasaydın gidecektim bu şehirden
sen olmasaydın veto edecektim herşeyi.
Gerçekliği varmıydı bu hikayenin,öykülerin yaşam olduğu nekadar doğruydu, bilinmez.
Hayatmı hikaye ye dönüşüyordu yoksa hikayeler mi yaşamı oluşturuyordu?
Ya hikayeler yalansa,peki ya öyküler yalansa...
Gerçekleri hazine gibi kitledik dolaplarımıza,yalanlarla yaşanılan hayatı seçtik
sonra o dolabı açtığımızda biriktirdiğimiz yalanlar bir dağ gibi yıkıldı üstümüze
kalakaldık biteviye öylece,kalakaldık çaresizce
ve sonranın sonrasında bir ses geldi yer tabakalarını çatırdatan bir ses:
GELDİĞİN YERLERE DÖNDE BİR BAK.
GÖRECEKSİN AYAKİZLERİNDE KAÇ İHANETE UĞRAMIŞ KAF DAĞININ ANKA YAŞANTILARINI.