Arama

Angola ve Angola Tarihi - Tek Mesaj #1

Kral_Aslan - avatarı
Kral_Aslan
VIP MsXTeam
21 Kasım 2006       Mesaj #1
Kral_Aslan - avatarı
VIP MsXTeam

Angola

Ad:  Angola ve Angola Tarihi1.jpg
Gösterim: 639
Boyut:  79.2 KB

resmi adı ANGOLA HALK CUMHURİYETİ, Portekizce REPÜBLİCA POPULAR DE ANGOLA,
Afrika’nın güneybatısında kıyı ülkesi.

1.246.700 km2’lik alanı kaplar. Başkenti Luanda’dır. Kuzey-güney doğrultusunda yaklaşık 1.300 km, doğu-batı doğrultusunda ise 1.080 km uzunluğundadır. En kuzeyde Kongo sınırındaki kıyı ili Kabinda ülkenin ana bölümünden, Zaire topraklarından oluşan dar bir koridorla ayrılır. Asıl Angola kuzeyde ve doğuda Zaire, güneydoğuda Zambia ve güneyde Namibia ile komşudur. Ülkenin batı sınırlarını baştan başa Atlas Okyanusu oluşturur.

Doğal yapı


Angola coğrafi özellikleri bakımından dört bölgeye ayrılabilir. Ülke topraklarının yüzde 60’ını oluşturan en büyük bölge, büyük Güney Afrika Platosunun uzantısı Planalto Central'dır (Orta Plato). Yüksekliği 1.100-1.400 m arasında değişen bu plato, ülkenin güney ve Ortadoğu kesimlerini kaplar. Planalto Central'm hemen kuzeyinde 2.440 m’yi aşan yükseltilerin bulunduğu bir plato bölgesi başlar. Malanje, Benguela, Bie, Huıla ve Lunda Eşiği platolarından oluşan bu bölge, ülkenin orta kesimine egemen bir konumdadır. Ayrıca doğu-batı ve kuzey-güney doğrultularında akan birçok akarsuyun yatağını belirler. 2.600 m’yi aşan birkaç doruk ve ülkenin en yüksek noktası olan Moko Dağı (2.619 m) bu bölgededir.

Yükseklik açısından öbürlerinden ayrılan öteki iki bölge, batı kıyısı boyunca uzanan çöl ve doğudaki plato alanıdır.
Yüksek platolar Angola’yı üç belirgin su toplama sistemine ayırır. Lunda Eşiğinin kuzeydoğusundaki sistem kuzeye yönelerek Zaire’deki Kongo Irmağı havzasına doğru akarken, güneydoğusundaki akarsular doğuda Zambezi sistemi ile güneydoğuda Botsvana’nın kuzeyindeki Okavango bataklığında son bulan Ökavango Irmağı havzası iç su toplama sistemine doğru akar. Sularını Atlas Okyanusuna boşaltan üçüncü su toplama sistemi, Angola’nın hidroelektrik enerji üretiminin büyük bölümünü sağlar. Luanda’mn kuzeybatısında yer alan Kuanza Irmağı üstündeki Kambambe Barajı, ülkenin kullandığı toplam hidroelektrik enerjinin üçte birinden çoğunu üretir. Tarımsal amaçlı sulama pek gelişmemiştir.

Angola’nın yağış düzeni, güneybatıdan kuzeydoğuya doğru gidildikçe büyük değişiklik gösterir. Namibia’daki Namib Çölünün bir uzantısı olan kıyı kesiminde yıllık yağış miktarı önemsizdir. Serin Benguela Akıntısı, Afrika’nın güney kıyılarının büyük bölümünde olduğu gibi burada da yağışları olumsuz yönde etkiler. Ülkenin üçte birini oluşturan kuzeydoğu kesiminde yağış miktarı birçok yerde 1.000 mm’ye kadar çıkar. Bu miktar, ülkenin en kuzeydoğu ucunda ve Kabinda’da ortalama 1.750 mm’yi geçer. Kuzeyde ekimle mayıs arasında süren yedi aylık yağışlı yaz mevsimi, güneyde genellikle beş aya iner. Sıcaklık mevsimlere göre pek az değişir; yükseklikten kaynaklanan ısı farkları önemsenmeyecek bir düzeydedir. Yüksek kesimlerde 16°C olan sıcaklık, kuzeydeki Soyo’da ancak 26°C’ye çıkar.

Angola’nın toplam arazisinin yaklaşık yüzde 42,5’inin orman ve korularla kaplı olduğu tahmin edilmektedir. En sık ormanlar başta Kabinda ili olmak üzere ülkenin kuzeybatı kesimindedir. Güneybatıdaki çöllük alan dışında, bütün yörelerde en azından dağınık korular bulunur. Ülke topraklarının yalnızca yüzde 3’ü ekime elverişlidir. Bu araziler de büyük ölçüde güney ve batı kesimlerindedir. Yetiştirilen başlıca gıda ürünleri mısır, yumru köklü bitkiler (manyok ve tatlı- patates) ve başta fasulye olmak üzere baklagillerdir. Öteki ekim alanlarının büyük bölümünde pazar için palmiye türleri, şekerkamışı, kahve, tütün ve sisal gibi ürünler yetiştirilir. Angola’nın birçok yöresi yabani hayvan varlığı bakımından çok zengindir. Ama insanlar çeşitli amaçlarla hayvanları öldürdükleri için birçok tür tükenme tehlikesi ile karşı karşıyadır. Bunlar arasında Afrika fili, kara gergedan, çita ve pars sayılabilir.
Angola, Afrika’nın toplam rezervlerinin yaklaşık yüzde 4’ünü oluşturan büyük petrol ve doğal gaz yataklarına sahiptir. Ayrıca önemli bir elmas üreticisidir. Öteki maden rezervleri arasında demir cevheri, manganez, bakır, uranyum ve fosfat bulunur.

Nüfus


1991 nüfusu 10.284.000 olarak tahmin edilen Angola’da ortalama yıllık nüfus artış hızı yüzde 2,7’dir (1985-90). 1985-90 arasında doğum oranı binde 47,2 gibi yüksek bir düzeye ulaşmıştır. Ölüm oranı da binde 20,2’dir. Nüfus yoğunluğu km2 başına 8,2 kişidir (1991). Nüfusun çoğunluğunu Bantu halkları oluşturur. Ana etnik gruplar, Umbundu dilini konuşan ve toplam nüfusun üçte birini oluşturan Umbundular (Ovimbundular) ile Kimbundu dilini konuşan ve toplam nüfusun beşte birini oluşturan Bambundular’dır (Kimbindular). Öteki önemli gruplar Kongo kavimleri, Baçokueler, Niyanekalar, Lumbeler, Hum beler ve Luvale- İerdir. Koisan dilini konuşan Sanlar (Buşmanlar) büyük ölçüde Angola’nın güneyinde ve doğusunda yer alan, ıssız ve sık ormanlı bölgelerde dağınık biçimde yaşarlar. Resmî dil Portekizce olmakla birlikte, birçok yerel dil ve bunların lehçeleri de konuşulur. Halkın yarısı geleneksel dinlere inanır. Ayrıca Protestan ve Katolik topluluklar da vardır.

Angola’nın başkenti ve en büyük kenti Luanda’nm nüfusu 1.544.400’dür (1990 tah.) Öteki önemli kentler Namibe, Huam- bo, Lobito, Benguela, Lubango (Sâ da Bandeira) ve Malanje’dir. Portekiz’in 1975’te Angola’dan çekilmesinden sonra, ülkede yaşayan beyaz nüfusun büyük bölümü yurtlarına döndü. Bu dönemde ülkelerine dönen Portekizlilerin sayısı 300 bini geçti. Portekiz’in çekilmesinden sonra baş gösteren iç savaş, geniş çaplı nüfus hareketlerine yol açtı. Ayrıca kentlerden kırsal alanlara doğru genel bir akm başladı.

Ekonomi


Angola büyük ölçüde tarıma, petrole ve başka maden kaynaklarına dayanan karma bir ekonomiye sahiptir. 1989 GSMH’si 7 milyar 10 milyon ABD Doları’ na, kişi başına GSMH ise 620 dolara ulaşmıştır. Angola’da 1975-85 döneminde gerçek GSYİH’de yılda ortalama yüzde 2,5’lik bir artış görülmüştür. 1987’de GSYİH’nin yüzde 14,6’sı tarımda, yüzde 51,5’i ise madencilik ve imalat sanayisi sektörlerinde yaratılmıştır. Madencilikte petrol ve elmas en önemli ürünleri oluşturur. Ülkenin büyük sanayi dalları devletleştirilmiştir.

Başlıca tarımsal ürünler manyok, tatlıpatates, mısır ve kuru fasulyedir. Ayrıca kahve, pamuk, sisal, palmiye ürünleri, şekerkamışı ve tütün de yetiştirilir. Yetiştirilen başlıca çiftlik hayvanları sığır, keçi, domuz ve koyundur. Angola aynı zamanda dünyanın en büyük bal üreticilerindendir. Genişyapraklı ağaçlardan elde edilen tomruğun çoğu yakmak için kullanılır. Angola’nın uzun kıyılan boyunca balıkçılığa elverişli sığ sular bulunur; avlanan başlıca balıklar uskumru ve sardalyedir.

1987’de 3.839.000 olan iktisaden faal nüfus, toplam nüfusun yüzde 41,9’unu oluşturmaktadır. Bunun yüzde 71,4’ü tarımda, yüzde 18,6’sı kamu hizmetleri dahil hizmetler kesiminde, yüzde 10’u ise öbür sektörlerde çalışmaktaydı.

En gelişmiş imalat sanayisi dalları gıda işleme, çimento, çelik, dokuma üretimi ve petrol arıtımıdır. Angola 1980’lerde kalkınma çabalarına hız kazandırmak amacıyla Sovyetler Birliği ile Afrika Kalkınma Bankasından borçlanma yoluna gitmiştir. Petrol ihracatından elde edilen gelirler bütçenin ve dış ticaretin dengelenmesini sağlamakla birlikte, iç savaş ve sınır çarpışmaları ülkenin ekonomik gelişmesini kösteklemiştir.

Ulusal para birimi, 100 lweVden oluşan yeni kwanza’dır (NKz; 1991 sonunda 1 ABD Doları = 59,84 NKz). Angola’nın 1990 bütçe gelirleri 76 milyar 700 milyon NKz iken, harcamaları 132 milyar 468 milyon NKz’ye ulaşmıştır. GSMH’nin yüzde 14’ünü (1984) aşan askeri harcamalar devlet bütçesi üzerinde çok ağır bir yük oluşturmaktadır. Bankalar 1976’da devletleştirilmiştir. Ülkenin merkez bankası Angola Ulusal Bankası’dır (Banco Nacional de An gola). Her yanda şubeleri bulunan Angola Halk Bankası (Banco Popular de Angola) ülkenin merkezî ticaret bankasıdır. Sigortacılık da devletleştirilerek Empresa Nacional de Seguros e Resseguros de Angoia adlı şirketin tekeline alınmıştır.

Birleşmiş Milletler’e ve bağlı kuruluşlarına üye olan Angola, aynı zamanda Afrika Birliği Örgütü içinde yer alır.
Doğu-batı doğrultusunda üç önemli hattan oluşan demiryolu ağı, toplam 2.798 km uzunluktadır. Yaklaşık yarısı kaplanmış olan karayollarının uzunluğu ise 73.830 km’yi bulur. 1975-76’daki iç savaş ve 1980’lerdeki çatışmalar demiryollarının ve karayollarının geliştirilmesini önlemiştir. Angola’da bir uluslararası havalimanı (Luanda’da) ve bir dizi daha küçük yerel havaalanı vardır. Ulusal havayolu şirketi Linhas Aeras de Angola yurtiçi ve yurtdışı seferler düzenler. Üç önemli liman Luanda, Lobito ve Namibe dışında beş küçük liman daha vardır.

Angola’nın ihracatı ham petrol ile petrol ürünleri, elmas, kahve ve sıvılaştırılmış petrol gazıdır. Angola mallarını alan başlıca ülkeler ABD, İspanya ve Birleşik Krallık’ tır. Elektrikli makineler ve ulaşım donanımı, gıda maddeleri ve metaller başlıca ithalat kalemleridir. İthalatın önemli bölümü Fransa, Brezilya ve Portekiz’den yapılır.
Yönetsel ve toplumsal koşullar. 1990’ların başlarında Angola’nın siyasal sistemi bir geçiş sürecindeydi. 1975’te bağımsızlığın elde edilmesini izleyen 15 yıl boyunca ülkede Angola Halk Kurtuluş Hareketi (MPLA) ile Angola’nın Tam Bağımsızlığı İçin Ulusal Birlik (UNITA) arasında bir iç savaş yaşandı. MPLA bir tekparti iktidarı kurdu; ekonomik alanda merkezî planlamaya ağırlık verdi. UNITA ise MPLA’nın Marksist yönelimine karşıydı. Ama 1991’de MPLA ile UNITA arasında varılan anlaşma uyarınca bu iki siyasal parti ve başkaları 1992 yılında yapılması öngörülen seçimlere katılacaktı. Marksizm’e bağlılığı bırakan MPLA seçimlere değin yönetimi elinde bulunduracak geçici bir hükümet oluşturdu.

MPLA 1975’te parasız tıbbi bakım sistemi oluşturarak Ulusal Sağlık Servisi’ni kurdu. Ancak bu program, iç savaş yüzünden ve eğitilmiş sağlık personelinin azlığı nedeniyle uygulamada çeşitli güçlüklerle karşılaştı. Yetersiz beslenme ve sağlık eğitimi eksikliği hem kentlerde, hem kırsal kesimde çeşitli hastalıklara yol açtı. Yerel tropik hastalıklarla başka hastalıklara karşı aşı kampanyaları yürütüldü. Yönetimin aldığı önlemlere karşın çocuk ölümleri hâlâ yüksektir (1985- 90: binde 137). Angola’da ortalama ömür erkekler için 43, kadınlar için 46 yıldır (1985-90).

Kırsal kesimdeki AngolalIların çoğu saz ve balçıktan ya da keresteden yapılmış geleneksel evlerde yaşar. Kentlerdeki (çoğunu Portekizlilerin inşa ettiği) modern villalar, apartmanlar ve resmî daireler, musseques (kum kentleri) denen gecekondu mahalleleriyle çarpıcı bir karşıtlık oluşturur. Hükümet, kırsal kesime öncelik veren bir ulusal konut programı çerçevesinde, ucuz maliyetli konutlar inşa ettiği gibi, yapı planı ve malzeme yardımı sağlayarak “evini kendin yap” biçiminde bir uygulamayı da sürdürmektedir.

Angola’da, anayasa bütün yurttaşlara parasız eğitim güvencesi vermekle birlikte, zorunlu eğitim yalnızca ilkokul çağındaki çocukları kapsamaktadır. 1973’te yalnızca 300 bin olan ilkokul öğrencisi sayısı, 1985-86’da 930 bine ulaştı. Aynı dönemde ortaöğrenimdeki öğrenci sayısı da 4 binden yaklaşık 157 bine çıkmıştır. MPLA’nm okuryazar sayısını artırmaya yönelik bazı adımlar atmasına karşın okuma, yazma oranı yüzde 30 dolayındadır. Luanda’daki Agostinho Neto Üniversitesi 1962’de kurulmuştur.
Ülkede birkaç gazete yayımlanmakla birlikte, birçok insan haberleri duvar gazetelerinden izler. Angola’da 1990’da 450 bin radyo ve 50 bin televizyon alıcısı bulunmaktaydı.

Kültürel yaşam


Ulusal Kültür Konseyi bir yandan yerli Angola kültürünü gün ışığına çıkarmaya ve canlandırmaya çalışırken, bir yandan da bağımsızlık sonrasındaki devrimci gelişmeye uygun gördüğü yeni yaratıcı biçimleri desteklemektedir. Ulusal Müzecilik Müdürlüğü, Antropoloji Müzesi, Kölelik Müzesi ve Savaş Müzesi gibi müzeler kurulmuştur. Antropoloji çalışmalarıyla Angola tarih ve kültürüne büyük bir önem verilmektedir. Bu çerçevede Luanda ve Lobito şenlikleri 1978’de yeniden canlandırılarak ülkenin başka yörelerine de yaygınlaştırılmıştır. Brezilya’nın ünlü karnaval geleneği de bu ülkeye, Angola’dan köle ticareti ile gitmiştir.
Bütün Angola kentlerinde sinemalar vardır. Ayrıca gezici bir sinema da illeri dolaşarak filmler göstermektedir.

Tarih


Angola topraklarının ilk sakinlerinin Koisan dilini konuşan avcılar -toplayıcılar olduğu sanılmaktadır. İS 1. binyıl içinde, büyük bir olasılıkla Orta Afrika kökenli olan ve Bantu dillerini konuşan halklar, Afrika’nın güneyine göç etmişler, yörenin eski halklarıyla kaynaşarak onlara demirden araç yapmayı ve tahıl ekmeyi öğretmişler ya da en azından onların bu etkinlikleri geliştirmelerini sağlamışlardır. Bu halklar zamanla Afrika’nın güney bölgelerinin egemen etnik dil topluluğu haline geldiler. Angola’ya yerleşme süreçleri ise 1600’lerde tamamlandı.

Angola’daki Bantu krallıklarının en önemlisi Kongo Krallığı’ydı. Başkenti Mbanza Kongo (sonradan Portekizlilerin verdikleri adla Sâo Salvador do Congo) olan bu krallığın, altı eyalete bölünmüş son derece merkezi ve karmaşık bir devlet yapısı vardı. Kongo Krallığı’nın güneyindeki topraklarda ise Mbundu halkınca kurulan Ndongo Krallığı bulunuyordu. Aynı ölçüde merkezî bir yapısı olan bu krallığın başındaki krallara verilen ngola unvanı, Angola adının kaynağıdır.
Ad:  Angola ve Angola Tarihi2.jpg
Gösterim: 495
Boyut:  81.5 KB
1483’te Angola topraklarına ulaşan Portekizliler, Kongo Krallığı’nın başındaki hükümdar ailesini Hıristiyanlaştırarak eğitim ve teknoloji alanında çeşitli yardımlarda bulundular. Ancak Portekiz’in zamanla köle ticaretine daha çok karışması, Kongo Krallığı’yla aralarının açılmasına neden oldu. Bunun üzerine Portekizliler güneydeki Ndongo Krallığı’m yıkmaya yöneldiler. Bölgenin sömürgeleştirilmesi çok yavaş yürüyordu, ama köle ticareti hızla gelişti. Daha 17. yüzyıl başlarında Luanda’dan gemilere bindirilen kölelerin sayısı yılda 5-10 bine ulaşmaktaydı.

Angola’nın sınırları ancak Namibia ile aralarında süregelen anlaşmazlığın 1926’da çözülmesiyle kesin bir biçimde çizildi. Öteki sınırlar 1890’larda belirlenmiş bulunuyordu. Portekiz egemenliğine karşı silahlı direniş 1930’lara değin bitmedi. Sömürge yönetimi altında Afrikalıların ekonomik yaşamdaki rolü en alt düzeydeydi. Angarya uygulaması 20. yüzyılın içlerine değin sürdü. Ekonomik gelişme bütünüyle Portekiz’in çıkarları doğrultusunda yönlendirildi.

İlk ciddi milliyetçi hareketler 1950’lerde başladı. Marksist eğilimli bir örgüt olan MPLA, Angola bağımsızlık mücadelesinin yönlendirici gücü haline geldi. MPLA’nm başlıca dayanağı Bambundulardı. Öte yandan bölgesel, sınıfsal ve ideolojik temellere dayalı başka gruplar da ortaya çıktı. 1960’lar ve 1970’lerde sürdürülen bağımsızlık mücadelesinin sonunda Portekiz’in çekilmesi üzerine, Angola 11 Kasım 1975’te bağımsızlığını kazandı. Ama Portekiz’in ayrılışından sonra baş gösteren örgütler arası iktidar mücadelesi bir iç savaşa yol açtı. Sovyet ve Küba desteğini arkasına alan MPLA denetimi ele geçirdiyse de, Batı ülkelerinin desteklediği, Umbundulara dayanan UNITA kuvvetleri ile çarpışmalar zaman zaman alevlenerek sürdü. Özellikle Angola-Namibia sınırındaki çatışmalar yoğun bir düzeye ulaştı.

1980’lerde Güney Afrika ile çatışmalar Angola’nın en önemli dış siyaset sorunu oldu. 1982’de Angola topraklarının yaklaşık 129.500 km2’lik bölümünü işgal eden Güney Afrika, ertesi yıl bu bölgede kalıcı garnizonlar oluşturdu. Ayrıca başta barajlar olmak üzere ekonomik hedeflere yönelttiği saldırılarla ve UNITA gerillalarına yardım ederek Angola’yı içerden çökertmeye çalıştı. ABD’nin aracılığıyla iki ülke arasında yürütülen görüşmeler özellikle Küba askerlerinin çekilmesi ve Namibia’ya bağımsızlık verilmesi konularında kilitlendi. 1984’te Lusaka’da varılan ateşkes anlaşması sonucunda işgal bölgesinden çekilen Güney Afrika, saldırılarını gene de sürdürdü. Bu arada Mart 1984’te Küba’yı ziyaret eden Angola devlet başkanı Jose Eduardo dos Santos, Namibia’ya bağımsızlık verilmesi koşuluyla Küba askerlerinin kademeli olarak çekilmesi konusunda bir anlaşmaya vardı. Angola, SSCB ve öbür sosyalist ülkelerle sıkı ilişkilerini sürdürmekle birlikte, Batı’ya açılmaya yönelik bir siyaset izlemeye başladı. Fransa ile kahve plantasyonlarının yeniden verimli hale getirilmesi için işbirliği yapıldı. İspanya ile kapsamlı ticari ilişkiler başlatıldı. Zaire ile bir dizi antlaşma yapıldı. Portekizce konuşan Sâo Tome, Cabo Verde, Gine-Bissau ve Mozambik ile ortak bir para birimi oluşturulması yolunda anlaşmaya varıldı.

1980’lerin sonlarında MPLA başkent Luanda yöresiyle kıyı şeridini ve petrol bölgelerini, UNITA ise ülkenin doğu ve güneyini denetim altında tutuyordu ve iç savaş tam anlamıyla kilitlenmişti. 1989’da, Namibia’nm statüsüne ilişkin uluslararası anlaşma uyarınca Küba askerlerini Angola’dan çekmeye başladı. 1991’de MPLA ve UNITA, ABD ile SSCB’nin zorlamasıyla uzlaşmaya vardılar. Barış antlaşması uyarınca 1992’de Angola’da, uluslararası gözetim altında serbest, çokpartili seçimler yapılacaktı.

kaynak: Ana Britannica

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen Safi; 14 Ocak 2017 20:06
Hayatın ne anlamı var.. Yanımda sen olmayınca....