Alıntı
Alak Sûresinin ilk âyetleri nâzil olduktan sonra vahiy kesilmişti (fetretü'l-vahy) Rasûlüllah (s.a.v), buna çok üzülmüş ve âdeta ne yapacağını şaşırmıştı. Cabir İbn Abdullah (r.a.), vahyin gelmediği o dönemden söz ederken Hz. Peygamber (s.a.v)'in şöyle söylediğini rivayet eder:
"Bir gün yolda yürüyordum. Aniden gökten bir ses işittim. Başımı kaldırdığımda, daha önce Hira mağarasında gördüğüm o meleği, yerle gök arasını dolduran bir kürsüde oturur vaziyette gördüm. Dehşete kapılarak, hemen eve döndüm. "Beni örtün, beni örtün"diye bağırıyordum. Evdekiler beni örttüler. Bunun üzerine Allah tarafından bu; "Ey örtünen" ayetiyle başlayan Müddessir suresi nâzil oldu." (Kurtubi, el-Camiu li-Ahkami’l-Kur’an, ilgili ayetlerin tefsiri)
Hz. Peygamber (s.a.v.) Hira mağarasında vahiy meleğinin sesini işitip kendisini de görünce korkusundan titremeye başlamış, hemen ailesine gelerek "Beni örtün, beni örtün!" demiş; onlar da üzerine bir örtü örtmüşler ve serin su serpmişlerdi. Bunun ardından "Ey örtüsüne bürünen!" hitabıyla başlayan Müddessir sûresinin ilk beş âyeti İnmiştir. (Buhârî, "Tefsir", 74/1-5; Kurtubi, el-Camiu li-Ahkami’l-Kur’an; Kur’an Yolu, Heyet, ilgili ayetlerin tefsiri).
Kaynak: Sorularla İslamiyet